BİZİ TAKİP ET...

Sitede ara...

İç Güvenlik” (“Die innere Sicherheit”), “Yella” ve “Hayaletler”den (“Gespenster”) mürekkep ‘hayalet üçlemesi’yle tandığımız TV kökenli Christian Petzold’un geniş kitlelerce tanınmasını sağlayan film, geçtiğimiz yıl gösterilen ve hayli beğeni toplayan Gümüş Ayı’lı “Barbara” olmuştu. Türkiye ilkgösterimini 34. İstanbul Film Festivali’nde yapan Petzold’un, Hubert Monteilhet’in romanından uyarladığı yeni filmi “Yüzündeki Sır” (“Phoenix”) bu hafta salonlarımıza konuk oluyor.

Ercan Dalkılıç

“Yüzündeki Sır” (“Phoenix”): Almanya’da Bir Hayalet Dolaşıyor!

İç Güvenlik” (“Die innere Sicherheit”), “Yella” ve “Hayaletler”den (“Gespenster”) mürekkep ‘hayalet üçlemesi’yle tandığımız TV kökenli Christian Petzold’un geniş kitlelerce tanınmasını sağlayan film, geçtiğimiz yıl gösterilen ve hayli beğeni toplayan Gümüş Ayı’lı “Barbara” olmuştu. Türkiye ilkgösterimini 34. İstanbul Film Festivali’nde yapan Petzold’un, Hubert Monteilhet’in romanından uyarladığı yeni filmi “Yüzündeki Sır” (“Phoenix”) bu hafta salonlarımıza konuk oluyor.

İç Güvenlik (Die innere Sicherheit), Yella ve Hayaletler‘den (Gespenster) mürekkep ‘hayalet üçlemesi’yle tandığımız TV kökenli Christian Petzold’un geniş kitlelerce tanınmasını sağlayan film, geçtiğimiz yıl gösterilen ve hayli beğeni toplayan Gümüş Ayı’lı Barbara olmuştu. Türkiye ilkgösterimini 34. İstanbul Film Festivali’nde yapan Petzold’un, Hubert Monteilhet’in romanından uyarladığı yeni filmi Yüzündeki Sır (Phoenix) bu hafta salonlarımıza konuk oluyor.

Ercan Dalkılıç (2) Ercan Dalkılıç

Dünya Savaşı sırasında yüzünü kaybeden Nelly’nin (Petrold’ün fiks oyuncusu Nina Hoss canlandırıyor Nelly’i) hikayesini izliyoruz Yüzündeki Sır’da. Toplama kampında geçirdiği zorlu yılların ardından, onun varlığından bihaber olan sevgilisi Johnny’nin (Ronald Zehrfeld) karşısında bambaşka bir yüzle çıkıyor. Onu tabii ki tanımayan Johnny, Nelly’i bir plana dahil ederek işleri daha da karmaşık hale getiriyor…

Petzold, Yüzündeki Sır‘da 2. Dünya Savaşı fonunda geçen bir kara-film yapmaya soyunmuş açıkça. Her Petzold filminde olduğu gibi ortada parçalanan çekirdek bir ilişki var; bunun üzerine bindirilen -yönetmende öteden beri sezilen- Hitchcockyen gizemcilik hikayeyi gerçekten çok beslemiş. Zaten filmin ışık çalışması da tam bir Hitchcock filmi gibi! Filmin omurgasında yer alan modern bir Frankenstein yorumu olarak nitelendirebileceğimiz kesit ise benim aklıma Almodovar’ın İçinde Yaşadığım Deri (La piel que habito) filmini getirdi ister istemez.

phoenix

Petzold’de manzara, salt manzara olarak boy göstermiyor; hatırlayacak olursanız Barbara‘daki geniş kırsal alan film için çok önemli bir kozdu. Yüzündeki Sır‘da da benzer bir durumla karşılaşıyoruz; ‘phoenix’ adlı mekan başta olmak üzere tüm film evreni dramatik bir amaca hizmet ediyor. Bu yalın anıştırma içinde oluşuyor dramatik çatısı filmin. Petzold, Fassbinder’den bu yana gelen en büyük Alman auteur’ı bana kalırsa!

Son tahlilde; bir önceki filmi Barbara‘da Doğu Almanya’ya eleştirel bir bakış atan Petzold’un Yüzündeki Sır‘la bir Holocaust alegorisine soyunduğunu söyleyebiliriz rahatlıkla. Nelly karakteri üzerinden parçalanan ve asla geri döndürülemeyecek olan bir ‘bütün’e işaret eden Petzold, yaşanan bu büyük trajediyi daha geniş bir çerçeveden görmek yerine daha mütevazi bir hikayeyle yetinmiş. Usta bir yönetmenin elinden çıkan Yüzündeki Sır, senenin en iyi filmlerinden biri ve kesinlikle perdede görülmeyi hak ediyor.

İlginizi çekebilir...

Advertisement

tersninja.com (2008-2022)

  • Bizi takip et