Kerem Akkoyunlu önderliğinde bir araya gelen çok küçük ama azimli bir üniversiteli grubun organize ettiği, sinema yazarı Ali Murat Güven‘in süpervizörlüğünü, daha doğrusunu söylemek gerekirse ağabeyliğini üstlendiği Fantasturka – Türk İşi Fantastik Filmler Festivali hakkında bir iki satır da olsa bir şeyler söylemek artık boynumun borcu.
Kerem Akkoyunlu ve arkadaşları kısıtlı maddi imkanlarına rağmen misafirlerini rahat ettirme konusunda başarılı oldularsa bunun tek sebebi güleryüzleri ve samimiyetleri değildi elbette. 2. El Kısa Fim Festivali‘nden gelen tecrübelerini ve ilişkilerini iyi aktarmışlardı bu festivale. Kozmopolit ve farklı ihtiraslarla aralarında çekişme yaşayan bir topluluk yerine, aradıkları samiyeti ve dostluğu sinema sevgileri sayesinde bulmuş, birlikte olmaktan keyif alan bir topluluğu misafir etmeleri de avantajlarınaydı.
Ali Murat Güven’in Kızılırmak Sineması’nda oluşturduğu Cinema Paradiso ortamı zaman zaman ortaya çıkan teknik aksilikleri herkesin gözünde görünmez kıldı. Fantasturka başından sonuna bir vefa göstergesiydi. Türk sinemasının “tu kaka” edilen filmlerine, o filmlerin emekçilerine ve yaratıcılarınaydı bu vefa… Çok erken yaşta kaybettiğimiz Metin Demirhan‘aydı… Ve Yunanistan’da ölümle pençeleşen Türk dostu Vassilis Barounis‘e… Vefanın büyük bir kısmı Ali Murat Güven’in gönlünden kopup geldiği için işin cefasını da en fazla çeken oydu. Festivalin sonunda elini bir kez daha ama bu sefer onu belli bir nedenle kutlamak için sıktım. Memleket tarihindeki ilk Fantastik Türk Filmleri festivalini gerçekleştirdiği için değil; belki de Türkiye’deki içine bir zerre bile siyaset ya da rant kaygısı bulaşmamış, tek gücünü sinema sevgisinden alan ilk festivali gerçekleştirdiği için kutladım onu. İslamcı kimliği dolayısıyla Ali Murat Güven ismiyle anılan her organizasyonun bazı önyargıları, komplo teorilerini ve düşmanlıkları üstüne çektiği malum. Ancak Fantasturka’da filmler ve paneller dışında gözler önünde olan tek şey: Ali Murat Güven’in sinema sevgisinin büyüklüğüydü.
Geldikleri için ve hayranlarının tek bir fotoğraf, imza ya da sohbet isteklerini geri çevirmedikleri için festivalin onur konukları Safa Önal, Yılmaz Atadeniz, Levent Çakır, Kunt Tulgar ve Çetin İnanç‘a da sonsuz teşekkürler.
Bu işin yalnızca teşekkür kısmı. Festivalde neler olup bittiğini ise Deniz Akhan‘ın izlenimlerini okuduğunuzda öğreneceksiniz. Az sonra…
