Kısa bir süre sonra Ters Ninja’yı açtığınızda yukarıdaki gibi küçültülmüş bir sayfayla karşılaşacaksınız. Bilgisayarlarınızın ayarlarıyla oynamayasınız sakın! Yeni ve yaratıcı hamlelerle tirajını, daha da önemlisi karizmasını artıran Radikal gazetesinin izinden gitmeye karar verdik sadece. Onların adımlarını bir bir takip edeceğiz. Ve işe tıpkı onlar gibi boyutumuzu küçültmekle başlayacağız. Bunun yeterli olmayacağının pekâla farkındayız. İşte sonraki adımlarımız…
Adım 2: Artık yazarlarımız öyle evden, oturdukları yerden yazmayacaklar. Haftada iki gün işe gelme zorunluluğu koyuyoruz. (Evet, biliyorum bizim bir iş yerimiz yok. Bu yüzden bize geleceksiniz. Yengenize söyledim o gün çay kurabiye falan da yapacak. Biraz mırın kırın etti, sanırım bir iki haftadan sonra postayı da koyar. O vakit dönüşümlü olarak herkes evde börek mörek yaptırıp getirir artık. Kadıköy’deki kahvemiz de – Cafe Gençlik – ikinci bir alternatif.)
Adım 3: Artık masabaşı yazarlığı dönemi bitti. Sokak yazarlığına geçiyoruz. Yukarıda haber peşinde koşan bir yazarımız görülüyor. Ne yazık ki kendisinden 12 gündür haber alamıyoruz. Görenlerin insaniyet namına tersninja@tersninja.com adresine mail atmaları…
Adım 3: Numan Serteli’ye teşekkür edilip artık kendisiyle yola devam etmeyeceğimizi tebliğ edeceğiz. Ardından okurlardan ve sektörden gelen tepkiler sonrası fikrimizi değiştireceğiz ve “pardon bi yanlışlık olmuş” deyip kendisini geri alacağız.
Adım 4: Zaten bedava olduğumuz için biz Radikal gibi tanışma fiyatı olayına girip indirime gidemeyeceğimiz için bir süre Ters Ninja’ya gelenlere üste para vereceğiz. Tanışma rüşveti.
Adım 5: Pazar Ters Ninja’sı tamamen farklı bir blog olacak ve başkası tarafından hazırlanacak.
Adım 6: Mahsun Kırmızıgül’ün NY’da 5 Minare galasına çağırdığı 200 kişi arasından yeni yazarlar seçilecek.
Adım 7: Ters Ninja’da artık yeni bir yazar tipine yer vereceğiz. Siyaset yazacak bu yeni yazar. Devletle aramızı hoş tutmak için kendisini dikkatli seçeceğiz. Misal Radikal gibi yapım sürecine dahil olduğu filmler için devletten yüklü miktarda destek alan çiçeği burnunda bir sinemacı konuşlandıracağız bünyemizde. Bu özelliği taşıyan biri istese de kötü bir şey yazamayacak hükümet hakkında ve bir Oktay Ekşi krizi yaşamayacağız.
Adım 8: Savaşma Seviş kampanyası düzenlenecek. İmza atan ekmeğin kaç lira olduğundan habersiz, Akbil’i yeni bir tür alttabaka eğlencesi sanan ilk 200 beyaz Türk’e özel ve basına kapalı bir parti verilecek.
Adım 9: En büyük değişiklik yönetim kadrosunda olacak. Yayın yönetmenliğine Amerika’da eğitim görmüş, mümkünse Pensilvanya talim terbiyesi almış geleceği 50 yıldız parlaklığında akça pakça bir genç getirilecek. Yardımcısı olarak kusuruma bakmazsanız kendi yeğenime görev vermek istiyorum. Kendisi çok iyi çocuktur, aileden gazetecidir, bir TV kumandası verin eline ondan bile haber çıkarır maşallah. Pazar Ters Ninja’sını da o hazırlayacak.
Adım 10: “Radikal fırlayan tirajlarında D&R ve benzin istasyonlarında (bilmiyorum başka nerelerde) beleş dağıtılan gazetelerin etkisi de olsa gerek” diyerekten biz de hit’lerimizi artırmak için benzer ne yapabiliriz onun derdine düştük. İlk aklımıza gelen yazarlarımızın ve kemikleşmiş okurlarımızın – ki biz onlara ninja diyoruz – gördükleri her bilgisayarda bizim sayfamızı açması. Örnek veriyorum: bir cafede oturuyorsunuz ve yan masada laptopu açık başka bir müşteri var. Bu müşterinin bir ara -misal – çişi geliyor ve kalkıp tuvalete gidiyor. İşte siz de hemen fırsattan istifade edip Ters Ninja’yı açıyorsunuz. Eleman döndüğünde bir bakıyor ki harika bir site tüm sevecenliğiyle karşısında duruyor. Üstelik kendisinin www.tersninja.com yazması bile gerekmemiş. www.armutpisagzimadus.com. Kendisine bu kıyağı yapan müstesna insanın kim olduğundan emin olamadan, çevresini müteşekkir bakışlarla süzüyor. Bir an gözgöze geliyorsunuz. Aranızda oluşan o ismi konulmamış ilişkini tadına varıyorsunuz.
Not: Bu prosedürü işyerinizde, mahalle bakkalınızda, jim salonunda, öğrenci işlerinde, internet cafede, dişçinizde tekrarlıyorsunuz.)
Adım 11: Radikal’in tek günahının, gazetenin çok fazla yazı içermesinden kelli, okurlarda “ben bugün gazetedeki her şeyi okuyamadım” şeklinde bir vicdan azabı oluşması olduğu en yüksek merci tarafından açıklandı. Bizim tek günahımız ne araştırıp bulacağız. Çeşitli fikirler var: Gözlerinizi bizden ayıramadığınız için şaşı olmanız; bizim yüzümüzden radyasyona maruz kalmanız; yemek saatinde bilgisayarın başından geç kalkmanıza ve sofradaki çorbanızın soğumasına neden olmamız vs.
Adım 12: Sokak yazarlığı fikrini pek bir benimsediğimizi zaten söylemiştik. Başarılı gazeteci Ezgi Başaran’a çöpçülük (aslında çöp ayrıştırıcısı) yaptırmaları bizi vizyonumuzu daha geliştirme konusunda cesaretlendirdi. Görev dağılımını açıklıyorum:
Deniz Akhan, Epsilon Yayınevi’nden ya da benzer tüccar zihniyetli bir yayınevinden bir türlü telif ücretini alamayan çevirmen…
Ercan Dalkılıç, dergi grubunda tam günden hallice çalıştırılan ama hala sigortasız, bordrosuz olan bir editör…
Tuğba Keleş, gazetelerin haftalık kitap eklerine 50 TL telifle yazı yazıp kazandığı 200 TL ayın sonunu getirmeye çalışan frilens gazeteci…
Numan Serteli sigortalı, bordrolu olmasına rağmen iki aydır gazeteden maaş alamayan, üçüncü ay alacağı yarım maaşa sevinen Türk gazetecisi…
Turgay Özçelik işten çıkarıldığını sabah işe geldiğinde kartı giriş turnikesinde çalışmayınca (ya da maaşı ay sonunda yatmayınca) öğrenen majör gazete çalışanı…
Bendeniz, Landlord’unuz ise başyazarın yeğeni, ya da gazetedeki bir kodamanın kırığının gelmesiyle işinden olduktan sonra, hayatını tablasındaki “kerhane tatlılarını” satarak kazanmaya çalışan bir Zürafa Sokak esnafı olarak çıkacağım karşınızı efendim.
Geriye kalan yazarlarımız sendika üyesi oldukları için işinden çıkarılan ya da sendikal haklarını savunmak için greve giden gazeteciler olacaklardır
Atladığımız bir nokta varsa yorumlarınızla bize destek olunuz.