Terrence Mallick filmden çok bir şiire benzeyen “Yeni Dünya – Amerika’nın Keşfi”nde bildiğinden şaşmıyor. Seyirciyi, yapımcıları, Hollywood’u ve eleştirmenleri umarsamadan, iki buçuk saatliğine kendini Tanrı ilan ediyor. (24 Şubat 2006)
Terrence Mallick sıra dışı bir yönetmen. Bunu yalnızca kendi gibi sıra dışı olan filmlerine bakarak söylemiyoruz. Kendini bir gizem perdesinin gerisinde tutması, uzun kariyeri boyunca topu topu dört film çekmesi onun diğer alametifarikaları. Mallick’in kendi cebinden de para koyduğu ilk filmi 1973’te gösterime giren Badlands olmuştu. Gişedeki başarısızlığa rağmen otoritelerin tezahüratı yapımcıları gaza getirdi ve Mallick 1978’de Days of Heaven’ı çekmek üzere kamera arkasına geçti. Bir sonraki filmini seyretmek içinse tam yirmi yıl beklememiz gerekecekti ama sonuç bu uzun bekleyişe değdi doğrusu. 1998 tarihli İnce Kırmızı Hat’tın ardından Mallick’den bu kez ne kadar ses çıkmayacağı üstüne bahisler dönmeye başlamıştı ki, Mallick kriterlerine göre fazla uzun sayılmayacak bir süre içinde usta yönetmenin yeni bir film için kolları sıvadığı haberleri gelmeye başladı.
“Sıradışı” kelimesi bir filmi tarif ederken kullanıldığında, seyircinin çoğunluğunun hazzetmeyeceği bir filmin söz konusu olduğunu az çok anlamıştır artık sinema severler. Mallick ilk filminden itibaren “mainstream” denen genel geçer (ya da genel seyreder) sinema seyircisinin nabzına göre şerbet dağıtmayan, Hollywood’un seyirciyi tavlamaya yönelik trüklerine ve geleneksel alışkanlıklarına yüz vermeyen nev-i şahsına münhasır bir yönetmen oldu. Yapımcıların “kabus” tabir ettiği türden bir yönetmen yani. (Söylentilere göre oyuncuların da…) Aslında bu açıdan bakıldığında Mallick’in az film çekmesine başka anlamlar da yüklemek mümkün.
Son filminde, belki Colin Farrell ve Christian Bale gibi iki popüler oyuncuyu oynatmasının dışında(bunu hep yapıyor ama), yine bildiğini okuyor Mallick. Seyirciyi, yapımcıları, Hollywood’u ve eleştirmenleri umarsamadan, iki buçuk saatliğine kendini Tanrı ilan ediyor. Tarihi bir konu işlendiği ve Farrel kahraman bir askeri canlandırdığı için filmin Gladyatör, Son Samuray veyahut Büyük İskender gibi bir “epik” olacağını sanarak salona gelenler, çok afedersiniz ama, apışıp kalıyorlar. Sevenin bile seyrederken zorlanacağı Yeni Dünya – Amerika’nın Keşfi epikten çok, pastoral ve lirik bir hikaye oysa ki. Doğayı kutsayan, aşkı ve sevgiyi yücelten. Bunların üstüne Mallick’in imalar üstüne kurulu kopuk ve dolaylı alışılmadık anlatımı, üç ana karakterin iç hesaplaşmalarını yaparken ve duygularını ifade ederken kullandığı dil, filmi film olmaktan çıkarıp bir şiir haline getiriyor. Seyircinin sıkıntısı da haklı olarak bu noktada başlıyor. Haklılar da, onlar film seyretmek için para ödemişler, şiir izlemek için değil ki.
Peki, Virginia’ya yerleşen ilk kolonistlerin hikayesi çerçevesinde neler anlatıyor Terrence Mallick? Bir yandan uygarlık eleştirisi yaparken, diğer yandan uygarlığın ve yaptığı yıkımın önüne geçmenin pek öyle mümkün olmadığını söylüyor sanki. Ve toplumların doğasındaki sahiplenme güdüsünün önüne geçilemeyeceğini, bu güdünün eninde sonunda çatışmaya yol açacağını… Bunun karanlık insan doğasının doğal bir sonucu olduğunu… Çoğu zaman karanlık tarafın gölgesinde kalsa da insanın içinde aydınlık şeyler de olduğunu…
Önceki filmleriyle karşılaştıracak olursak Yeni Dünya’nın tarz olarak en çok İnce Kırmızı Hat’la benzeştiği söylenebilir. Ama ben daha çok Werner Herzog’un Klaus Kinski’yle yaptığı filmleri andım filmi seyrederken. Bir de kimi sahnelerde, müzik kullanımının etkisiyle de Stanley Kubrick’i.
Bu ağır filmin değerlendirmesini, ağır bir argümanla bitirelim. Bazı filmlere “önemli” diyebilmek için, o filmin seyirciyi eğlendirmesi, eleştirmeni memnun etmesi, hatta bizzatihi iyi bir film olması gerekmez. Kendisinden sonraki filmleri bir yönüyle etkileyebilecek, genç yönetmenlere motivasyon, ilham ve cesaret verecek filmler bu özelliklere sahip olmadan “önemli” film olmayı başarırlar. Farklı ve özgün olmayı cazip olmaya tercih eden Yeni Dünya – Amerika’nın Keşfi kanımca böyle bir film.
The New World
Yönetmen: Terrence Mallick
Oyuncular: Colin Farrel, Christopher Plummer, Christian Bale, Q’orianda Kilcher
Eleştiri notu: 4
Seyir notu: 2.5