Bir Edward D. Wood Jr. filmi olan Plan 9 From Outer Space belki bugüne dek yapılmış, yapılacak en kötü filmdir, ama kült film deyince akla ilk onun ismi gelir.
Bir filmi kült korku filmi yapan nedir? Bu soruyu yanitlamadan önce bir korku filmi olmasa da kültlüğü su götürmez bir filmi örnek olarak verelim ki ilgili, ilgisiz herkes kült bir filmin ne menem bir şey olduğunu iyice anlasın; “Dünyayı Kurtaran Adam”. Adını duyunca hemen bir tebessüm yerleşti yüzünüze değil mi? Dünyayı Kurtaran Adam kült korku filmlerinin taşıdığı birçok özelliği içinde barındırır ve bu tebessüm onlardan yalnızca bir tanesidir.
Sanatsal kaygılarla bakıldığında çoğu kült filmin sinema tarihine kötü ve başarısız yapıtlar olarak geçtiği görülür. Ama haksızlık etmeyelim, aksini beklemek biraz iyimserlik olurdu. Bu filmlerde o kadar düşük bütçelerle çalışılmış, o kadar kötü senaryolardan yola çıkılmış, o kadar yeteneksiz yönetmenlere güvenilmiş ve o kadar sönük oyunculuklar sergilenmiştir ki; ortaya çıkan devasa başarısızlıktan bir başarı doğmaktadır. Başarısızlık kült film yapmanın anahtarıdır anlayacağınız.
Zaman zaman bu olumsuz şartlara rağmen kalburüstü eserlerin de verildiğini gözardı etmemek gerekir. Kült korku filmlerinin illa ki çok çok kötü olması bir zorunluluk değildir. Bir filmi kültlük mertebesine çıkaran başka önemli gereklilikler de vardır. Filmde mutlaka ciddiye alınamayacak kadar uçuk kaçık olayların ve sahnelerin yer alması, alenen tanınmış bir filmden kopya çekmek ya da bire bir görüntü çalmak da bu filmlerde gönül rahatlığıyla uygulanan bir metottur (Bkz. Dünyayı Kurtaran Adam; Star Wars görüntüleri)… Kült film olmanın bir başka olmazsa olmaz şartı genel zevke hitap etmemektir. Kült korku filmi herkes için değildir. Klasik korku filmleri ise popülerdir, her zaman para kazandırırlar ama kült korku filmleri popülerlikten çok uzaktırlar, yalnızca belirli ve kısıtlı bir kesime hitap ederler.
Klasik Korku Filmleri
Klasik korku filmleri işte tam bu noktada kült filmlerden kesin olarak ayrılırlar. Klasik korku filmleri özelden çok genele hitap ederler. Alien, Bram Stoker’s Dracula popülerdirler, her türden sinemaseveri tavlayıp salona çekebilirler. Ama Ed Wood’un “Plan 9 from Outer Space” adlı filmi ya da “Dracula Frankenstein’a Karşı”yı seyretmek için tam bir korku filmi müptelası olmak gerekir. Korku sineması klasikleri bu tür popüler klasik korku filmleri arasından sıyrılıp çıkan ve genel olarak türü ya da kendinden sonra gelen türdeşlerini etkileyebilecek kalitedeki eserlerdir. İlk Drakula, kurt adam, mumya, Frankenstein filmleri ve Halloween dede korku filmi klasikleri olarak sayılabilirler. Exorcist bir klasiktir örneğin. 1973 yılında çekilmiş bir film elden geçirilerek 27 yıl sonra, 2000 yılında tekrar sinemalarda gösteriliyorsa bir korku sineması klasiği çoktan olmuştur bana göre.
Kült korku filmlerinin bir başka özelliği de büyük Hollywood stüdyolarından çıkma yapımlar değil, bağımsız yapımlar olarak çekilmeleridir. Büyük paralar getirmeyeceği için bu tür projelere büyük stüdyoların girmesi ticari açıdan pek mantıklı değildir. Tıpkı meraklıları dışındakilerin bu filmleri seyretmesinin mantıklı olmayacağı gibi…
Bir Ed Wood Başyapıtı: Plan 9 From Outer Space
Resimde görülen filmde zombiye dönüşen polis dedektifini canlandıran Tor Johnson. Johson aslen bir aktör değil, Süper İsveç meleği adıyla tanınan eski bir
profesyonel güreşçi.
Resimde görülen filmde zombiye dönüşen polis dedektifini canlandıran Tor Johnson. Johson aslen bir aktör değil, Süper İsveç meleği adıyla tanınan eski bir
profesyonel güreşçi.
Ed Wood tarihin en hızlı film çeken yönetmenidir aynı zamanda. Birkaç gün onun için yeter de artar bile. (Bu kült yönetmenin hikayesini anlatan filmde Ed Wood’u Johnny Depp canlandırmıştı.) Plan 9 onun kariyerinin en sınır tanımayan filmidir. Uzaylılar dünyaya gelmiştir. Amaçları kolayca tahmin edebileceğiniz gibi gezegenimizi işgal etmektir. Bunu da Plan 9 adını verdikleri bir uygulamayla gerçekleştireceklerdir. Ölüleri tekrar hayata döndürecekler ve mezarlarından çıkan bu zombiler insanları öldürecektir. Bir pilot olan Jeff Trent uzaylıların sinsi planlarını önce ortaya çıkarır sonra polisin ve ordunun yardımıyla dünyayı kötü bir sondan kurtarır. Ama uzaylıların temsilcisi Eros sözleriyle kafamız biraz karışır, “Biz gezegeninizi istila etmek değil, onu kurtarmak istiyoruz!”. İnsanlar “Hayda!” olur. Evet, uzaylıların insanoğlunu kurtarmaya çalıştıkları şey Solarmonite bombasıdır. Bu bomba tüm evreni yok edebilecek bir güce sahiptir. İnsanların elbette şu anda böyle bir bombası yoktur ama ileri görüşlü uzaylılar gelecekte insanların yapabileceklerini tahmin etmektedirler.Çünkü Eros’un da filmde özellikle bilirttiği gibi, “Tüm Dünyalılar aptaldır!”. Onlar da biz bombayı yapmadan önce bizi öldürüp bizi kurtarmayı kafalarına koymuşlardır. Biraz karışık değil mi?
Filmin bir başka ilginç yanı film çekilirken ölen başrol oyuncusu Bela Lugosi’nin yokluğuna rağmen Wood’un filmi sanki o varmış gibi bitirmesidir. The Crow filminde Brandon Lee’nin yokluğu dijital hilelerle kapatılmıştı ama takdir edersiniz ki 1959’da teknoloji daha bu kadar gelişmemişti. Ed Wood Lugosi’nin önceki çekimlerdeki görüntüsünü ve dublörleri kullanarak bu problemi kendince çözdü. Sonuç evlere şenlikti ama bu durum filmin geri kalanına uyulmuş oldu neticede.