Hobbit serisini ikinci filmi olan Smaug’un Çorak Toprakları (The Hobbit: The Desolation Of Smaug) tehlikeli bir maceranın gelişme kısmını anlatıyor ancak aynı zamanda Yüzüklerin Efendisi serisi için çok önemli bölümler içeriyor.
Ne kadar zamandır Orta Dünya’da bir maceraya açılmadık farkında mısın? Ben şahsen Orta Dünya ile aramdaki ilişkinin farkında olmadan koptuğunu Orta Dünya haritası arayıp bulamadığım zaman fark ettim. Umarım sen benim kadar kopmamışsındır.
Neyse ki bu hafta Hobbit’in ikinci filmi Smaug’un Çorak Toprakları (The Hobbit: The Desolation Of Smaug) gösterime giriyor da yeniden Orta Dünya’ya dönebileceğiz. Esasında bir çocuk kitabı olan Hobbit’ten Peter Jackson üç bölümlük bir destan daha yaratmak için kolları sıvamıştı. Şimdi macera kaldığı noktadan devam ediyor.
Bilbo (Martin Freeman), Gri Gandalf (Ian McKellen), Thorin (Richard Armitage) ve 12 cüce atlattıkları tehlikelerden sonra Yalnız Dağ’a doğru yollarına devam ederler. Ancak Azog (Manu Bennett) komutasındaki orklardan kaçmaya çalışırlarken peşlerine devasa siyah bir ayı düşer. Gandalf onları yakındaki bir eve sokar. Bu aynı zamanda peşlerindeki ayının evidir çünkü o Beorn adında bir derideğiştirendir.
Ekip ertesi sabah uyandıklarında Beorn’un insan haliyle karşılaşırlar. Beorn normalde cücelerden pek hoşlanmasa da orklardan daha çok nefret ettiği için onlara yollarına devam etmeleri için midilli vermeyi kabul eder. Ekip yollarının üzerindeki Kuytuorman’a vardıklarında Gandalf ormanın üzerine çöken karanlığı görür ve Galadriel’in dediklerini hatırlayıp onlardan ayrılır. Gandalf olmadan ormanda ilerleyen ekip bu sefer devasa örümceklerin tuzağına düşerler. Ne var ki Bilbo’nun ve orman elflerinin yardımıyla örümceklerden kurtulurlar.
Elfler cücelerin silahlarına el koyarak onları hapsederler. Thorin ise orman elflerinin kralı Thranduil’in (Lee Pace) karşısına çıkar. Thranduil ne yapmak amacında olduklarını bildiklerini ne var ki Smaug’un (Benedict Cumberbatch) sahip olduğu kimi şeyleri kendisi için alacağına söz vermesi halinde onlara yardım edeceğini söyler. Thorin ise bu cevabı sert bir şekilde reddeder. Şimdi cücelerin umudu elflerin kalesinde yüzüğü sayesinde görünmeden dolaşabilen Bilbo’dur.
Açıkcası bir çocuk kitabından üç bölümlük bir film çıkarmak zor iş. Bu açıdan Peter Jackson ve ekibi öncelikle Yüzüklerin Efendisi’nden bölümler ekleyerek oradaki hikayenin temelini de anlatmaya çalışıyorlar. Tabii kitapta pek söz edilmeyen Legolas (Orlando Bloom) gibi kimi karakterlere daha fazla yer verip, Tauriel (Evangeline Lilly) adında yeni bir karakter de yaratmışlar.
Ben Tauriel’in yaratılmasını hoş karşıladım ama sen ne düşünürsün bilemem. İstersen kendi gerekçemi açıklayayım. Hobbit’e baktığın zaman hikayede kadın oranı düşük. Böyle bir durumda filmde biraz eksik kalırdı. Halbuki Tauriel gibi savaşçı bir dişi elf hikayeyi oldukça güzelleştirmiş.
Smaug’un Çorak Toprakları üçlemenin ikinci filmi olduğunda sonu oldukça açıkta bitiyor. Ne var ki bu üçüncü bölümün nasıl olacağını merak edenler için bazı cevaplar da mevcut. Aksiyon yönünden oldukça iyi olan Smaug’un Çorak Toprakları Yüzüklerin Efendisi için de bazı açılardan güzel temeller barındırıyor.
Tüm bunlardan bahsetmişken filmin ikinci yarısından sonra oldukça önemli rol oynayan Göl şehrinden ve Kayıkçı Bard’dan (Luke Evans) bahsetmemek olmaz. Bilbo ve hobbitlerin Yalnız Dağ öncesi son durakları olan Göl şehri oldukça iyi dizayn edilmiş. Eski şaşalı günlerinden uzaktaki bu şehrin kayıkçılarından olan, eşi olmadan üç çocuğuna bakmaya çalışan Bard’ı da Luke Evans oldukça iyi canlandırıyor. Belki Bard’ın önemini biliyorsundur ama ben her ihtimale karşı onunla alakalı fazla bilgi vermeyeceğim.
İlk filmde ağırlık cücelerin lideri olan Thorin’deydi. Onun kral olmak için çıktığı yol anlatılıyordu. Bu bölümde Bilbo’nun nasıl değiştiğini biraz görüyoruz. Artık o evden ilk çıktığı zamanki gibi korkak değil. Ancak filmin merkezinde bu sefer pek karakter yok. Daha çok hikayeye ağırlık verilmiş ki bu da üçlemenin dengesi açısından oldukça güzel olmuş.
Smaug’un Çorak Toprakları hem Hobbit hem de Yüzüklerin Efendisi için oldukça önemli bir film ve bu açıdan üzerine düşeni yapıyor. Bununla birlikte arada bir film olduğu için Orta Dünya’ya hayranlık duymayan ya da önceki filmlere bakmayan biriyle izleme derim ben sana.
Bazen dünyanın tüm çılgınlıklarından biraz uzaklaşıp, başka bir alemde başka canlıların hayatlarına göz atmak, onların maceralarına ortak olmak iyi gelir insana. Açıkçası bana önemli bir maceranın ikinci bölümü olan Smaug’un Çorak Toprakları çok iyi geldi.
Hobbit: Smaug’un Çorak Toprakları (The Hobbit: The Desolation of Smaug)
Yönetmen: Peter Jackson
Senaryo: Fran Walsh, Philippa Boyens, Peter Jackson, Guillermo del Toro (J.R.R. Tolkien’in Hobbit adlı romanından)
Oyuncular: Ian McKellen, Martin Freeman, Richard Armitage
2013 / ABD, Yeni Zelanda /161 dk.