The Hateful Eight ile tekrar radarımıza giren ödül avcılığı, sinemanın sevdiği ve kucak açtığı bir kavram. Toplumların temel metası olan paranın peşinde sürüklediği insanlar içerisinde en bıçak sırtı işi yapan ödül avcıları, başta western olmak üzere birçok tür ve filmde karşımıza çıkıp her seferinde aynı sorunsal üzerine düşünmemizi sağlamışlardır. Herhangi bir kesime aidiyet hissetmeyen, kendi çıkarlarını ve parayı ön planda tutan bu grubun en iyi on karakterini seçerken başarılarını, karizmalarını ve yer aldıkları filmlerin kalitelerini göz önünde bulundurduk; sırasız olarak verdiğimiz listemizde gönlünüzde yer etmiş bir karaktere mutlaka rastlayacaksınız.
Anton Chigurh (Javier Bardem)– No Country for Old Man (2007)
Coen Biraderler’in modern westerni No Country for Old Man’i tek başına farklı bir yere taşıyan Anton Chigurh; saç şekli, boğuk sesi, tavırları, soğukkanlılığı ve tuhaf kaderciliğiyle ödül avcıları içerisinde özel bir yer edinmeyi kısacık yaşına rağmen başarmış durumda. No Country for Old Man’i izleyip de Anton Chigurh’den etkilenmeyen bir avuç insandan değilseniz, ödül avcılığı bahsi geçtiğinde bu karakteri mutlaka yâd ettiğinizi kendimizden biliyoruz.
Boba Fett (Jeremy Bulloch)– Star Wars
Koca Star Wars evreninin gizli kahramanlarından Boba Fett, avını kimselere kaptırmamak için Darth Vader’in karşısına geçip, Han Solo’nun kendisine canlı lazım olduğunu dile getirecek kadar cesur bir avcıdır. Etkileyici zırhı, görev bilinci ve izcilikteki başarısıyla etkileyici bir uzay kovboyu olan Boba Fett’in, düşük perde süresiyle böylesine büyük bir isim yapabilmesi bile kendisine hayran olmak için yeterli sebeptir.
İsmi Olmayan Adam (Clint Eastwood)– Dolar Üçlemesi
Sergio Leone’nin efsane dolar üçlemesinin ortak tiplemesi olan İsmi Olmayan Adam, ya da Sarışın, western türünün gördüğü en karizmatik ödül avcısı olabilir. Duruşu ve bakışlarıyla rakiplerini daha silah çekmeden alt eden Clint Eastwood’un türe ve popüler kültüre bahşettiği bu karakter, etkilerini bugün bile kuvvetlice hissettirmektedir. Sinemada bir yerden gelip bir yere giden her meçhul karakterin Leone ve Eastwood’a telif ödemesini gerektirecek kadar türler üstü bir konum elde eden Sarışın’ın ödül avcıları içerisindeki yerine dair fazladan sarf edilecek her sözü hadsizlik kabul ettiğimizden bu faslı sonlandırıyoruz.
Rick Deckard (Harrison Ford)– Blade Runner (1982)
Tüm zamanların en iyi bilimkurgularından biri olan Blade Runner’ı insana yakılan bir ağıta dönüştüren Deckard, ödül avcıları içerisinde yitiklikle özdeş bir figürdür. Adına “Deckard Muamması” dediğimiz meş’um hastalıktan muzdarip karakterimizin bir avuç kaçak askeri yakalamak için verdiği çabanın evrildiği yer, kaçışı olmayan bir gerçeklik olduğundan kendisine kapımız her daim açık; onsuz her liste biraz eksik kalacaktır.
Dr. King Schultz (Christoph Waltz)– Django Unchained (2012)
İlk göründüğü andan itibaren seyirciyi avucuna almayı başaran Doktor King Schultz, Tarantino’nun westerne küçük bir armağanı olarak ödül avcılığı geleneğini onore etmiş bir karakterdir. Siyahî köle Django’ya verdiği emekle ırklar arası mücadelede ödül avcılarının hanesine ekstra puan kazandıran bu kibar Alman beyefendisini vitrine koyup diğer karakterlerimizi gölgelemekten kaçınsak da cazibesine karşı koyamadığımızı itiraf etmemiz lazım; kellemize bir gün ödül konulursa seve seve Schultz’a kendimizi ikram edecek noktadayız.
Tigrero (Klaus Kinski)– The Great Silence (1967)
Spagetti westernin ikinci Sergio’su olan Corbucci, kült filmi The Great Silence’da, karlar altında bıraktığı western coğrafyasının göbeğine yerleştirdiği iki ödül avcısı arasında bir seçim yaparak iyinin mi yoksa kötünün mü tarafında olduğumuzu göstermemizi ister; biz de kalbimiz yerine mantığımızı dinleyerek Tigrero’yu, nam-ı diğer Loko’yu seçtik. Klaus Kinski’nin ödül avcılığının bitmesine neden olan katliamdaki gaddarlığını ödüllendirmeyi amaçlamadık fakat liste Tigrero olmadan fazla steril ve ödül avcıları içindeki gerçek kötüler grubunu temsil eden bir karakterden yoksun kalacaktı, yoksa tabi ki kalbimiz Silence’dan yana.
Leonard Smalls (Randall Cobb) – Raising Arizona (1987)
Listemizin en çirkin, bakımsız, iğrenç ödül avcısı olan Leonard Smalls; geleneksel ödül avcısı tiplemesinin dışında olduğundan kendisine kayıtsız kalamazdık. Coenlerin bir diğer avcısı Chigurh’ün karşı tezi olan Smalls’ın Mad Max stüdyosundan yanlışlıkla Raising Arizona stüdyosuna daldığına içten içe inansak da bu absürt dünyada sırıtmamasından ötürü sesimizi çıkartamıyoruz. Ölüm anında bile etkileyici olan bu karakterin sevenleri var, yalnız olmadığımızı biliyoruz fakat görünür olmadıklarından arkamızda güçlü bir destek hissedemedik; Smalls’u seviyorsanız ses edin mutlaka.
John Walsh (Robert De Niro)– Midnight Run (1988)
Robert De Niro filmografisinin eğlenceli işlerinden olan Midnight Run, keyif verici bir kaçış filmi olmanın yanında vahşi batının köklü ödül avcısı geleneğini günümüz Amerika’sına taşıyan bir eserdir. John Walsh’ın av peşindeki kararlılığının yarattığı kaos karşısında seyirci olarak bile ayakta kalmak zorken, o fırtınada yönünü bulmaya çalışan ödül avcılarına sempatiyle yaklaşmamızdan daha doğal ne olabilir?
Benny (Warren Oates)– Bring Me the Head of Alfred Garcia (1974)
Sam Peckinpah’ın kara filmle westerni harmanladığı, sert ve hüzünlü bir film olan Bring Me Head of Alfred Garcia, kellesine 1 milyonluk ödül konan Alfred Garcia’nın peşine düşen Benny’nin, trajik bir av masalı kahramanına dönüşmesiyle çoktan efsane statüsüne erişmiştir. Gözlükleri ve beyaz takım elbisesiyle kendisine doğal bir kostüm yaratan Warren Oates’in karizmasından güç bulan bu ödül avcısının arabasında yolculuk yapanlardansanız, bir kelleyle gerçekleştirilen hiçbir sohbet sizi şaşırtmayacaktır.
Rooster Cogburn (John Wayne) – True Grit (1969)
John Wayne’i Oscar’ına kavuşturan ve yakın dönemde Coen Biraderlerin yeniden çevrimiyle radarımıza giren Henry Hathaway klasiği True Grit, Rooster Cogburn gibi yürekli bir ödül avcısını bünyesinde barındırdığından her daim takdir edilecektir, buna eminiz. John Wayne’in ayyaş hallerinden doğan ve ufak bir çocuğun intikam ateşiyle alevlenen Rooster Cogburn’ü, en babacan ödül avcısı kontenjanından listemize alarak kendisine saygı ve sevgilerimizi yollamayı uygun bulduk.