ABD Tarihi, kısa özgeçmişine ve karma nüfusuna rağmen, bugün “süper güç” haline gelmiş bir ulusun biyografisi. ABD’nin sırrını tarihinde aramak isteyenlere…
Dört yüzyıl önce tarih sahnesinde yer almayan bir ulus, bugün dünyanın en büyük gücü, en kudretli ülkesi. Anadolu’da küçük bir beylikken, 600 sene tarihin akışına yön verecek Osmanlı İmparatorluğu’nun efradı olarak çok şaşırmamalıyız aslında. Ama yine de ilginç. Üstelik Amerikalılar’ın kısa tarihçelerinin oldukça renkli olduğunu da kabul etmek lazım. Kolonileşme dönemi, İngilizlere karşı verilen bağımsızlık savaşı, Vahşi Batı hikayeleri, kızılderililer, kölelik, Kuzey-Güney Savaşı, İkinci Dünya Savaşı, soğuk savaş yılları, ırkçılık, aşırı milliyetçi rejimin komünizmi bahane ederek başlattığı cadı avı… Amerika’da 1951 yılında yayımlanan ABD Tarihi, bu konuların hepsine değinerek, ABD imajını zedelememeye çalışarak ve Amerikan halkını bir tarih ve milli duygular şemsiyesi altında bir araya getirmeyi amaç edinerek özetliyor bu süper gücün geçmişini. Kitabın çıktığı yıllar çalkantılı bir dönem ABD için… Siyahi halkın Martin Luther King önderliğinde hak arayışları, insan hakları tartışmaları, Soğuk Savaş, devletin başlattığı komünist avı… Kitabın yazarları giriş yazılarında özellikle belirtiyorlar bu tarihçeyi akademisyenler ya da bilim adamları değil, halk için yazdıklarını. O çalkantıda halkı bir arada tutma çabası bu kitap biraz da.
ABD Tarihi aslında ilk kez 1961 yılında, yine değerli tarihçi Halil İnalcık’ın çevirisiyle Varlık Yayınları’ndan çıkmış. O dönem, Türkiye’nin 1949’da NATO’ya girmesinin ardından ABD ile ilişkilerinin iyice sıkı fıkılaştığı, Türkiye’nin Soğuk Savaş yıllarında ABD’nin en iyi müttefiklerinden biri halini aldığı hatta Kore’de ABD’nin yanında savaştığı yılların ertesi. Bu ilişkiler çerçevesinde Ankara Üniversitesi Tarih Bölümü’ne Amerikan tarihi dersinin konması da bu döneme rastlıyor. Bu dersi vermek için ABD’den hocalar geliyor sonra bu dersleri Türk hocaların vermesine karar veriliyor ve bu görev için seçilen Halil İnalcık, Ford Foundation bursuyla 1957 yılında Harvard’ta Amerikan tarihi derslerini takip etmek için ABD’ye gönderiliyor.
ABD Tarihi’nin yazarlarından Nevins Amerikan siyasi tarihi, Commager ise düşünce tarihi konusunda uzman kişiler. Milliyetçi oldukları su götürmez. Yazdıkları önsözde Amerika’nın en genç milletlerden biri olmakla birlikte en eski Cumhuriyet ve en eski demokrasi olduğunu vurgularlar. Onlara göre Amerikalı, insanlığın umudu olan değerleri temsil etmektedir ve bunun bilincindedir. Amerikan tarihi destani bir hikayedir. Onlara göre “küçük zayıf bir milletin koca kıtada yayılışı, sonra dünyada en güçlü devlet haline gelişi eşşiz bir destandır.” Evet, ABD’de milliyetçiliğin arttığı yıllarda yazılmış olmasının getirdiği “temayüller” göze çarpıyor kitapta. Ama kitabın yaşlı bir Kızılderili’yi gösteren kapağı Amerika’nın gerçek sahiplerini ve onlara yapılanları akla getirerek durumu eşitliyor.
Fırsattan istifade, Ankaralı yayınevleri için de bir iki satır karalamak gerekiyor. Onlar, İstanbullu yayınevlerinin çoğunun aksine ticari kaygılarını bastırıp, yayın kalitesini, etiğini ve kültürel bir misyon üstleniyor olmanın sorumluğunu ön plana çıkartmayı beceriyorlar. Yayıncılığı esnaf gibi değil, bir yayıncı, aydın, entelektüel gibi ele alabiliyorlar. İstanbul’da kitabevlerinde geriye itilen Ankaralı yayınevleri, iyi ki varsınız!
ABD Tarihi
Allan Nevins – Henry Steele Commager
Çeviri: Halil İnalcık
Doğubatı