İlki gibi İndiana Jones efsanesinin izlerini takip eden bir film Mumya Geri Dönüyor. Ama efsanelerle baş edebilmek kolay değildir. Miras yiyelim derken, peşine düştüğünüz efsane sizi mideye indirebilir. Hele bu efsanenin altında Lucas, Spielberg ve Ford gibi imzalar varsa. (19 Mayıs 2001)
Mumya’nın başarı çizgisinde her iki uç noktaya kaymadan, ortalarda idare ettiğini söylemek yanlış olmaz. Aksiyonun ve mizahın ön plana çıkarılması, hem Mumya hem de Indiana Jones serisinin en önemli özelliği. Aksiyon bu tür (çizgi roman tadındaki) macera filmlerinin olmazsa olmazı elbette, ama olayın “mavra” boyutuna çıkarılması beni hep rahatsız etmiştir nedense.
Indiana’nın düşen uçaktan bir Zodiac botla atlamasıyla, ya da Rick’in kendisine fırlatılan bıçağı tutmasıyla; aksiyonla mavra arasındaki sınırın aşıldığını söyleyebilirim. Bu kadar abartı şart mıdır acaba? Üstelik akılda kalacak kadar önemli sahneler de değildir bunlar.
Mizah ise en az aksiyon kadar önemli bir unsur. Hatta akılda kalıcılık bakımından bazen aksiyonu geride bırakacak kadar bile ileri gidebilir. Indiana Jones‘un en unutulmayan sahneleri bizi güldüren sahneleridir. Indiana’nın kılıçla kendisine meydan okuyan Bedevi’yi vurması hâlâ hatırlanan en ünlü Indi sahnesidir. Mumya‘da da bol bol güleceksiniz. Gülmekten yana şikayetim yok, ama filmin akışına da dikkat etmek gerekmez mi? Indiana Jones‘da gülünecek yerde güler, hüzünlenecek yerde hüzünlenirsiniz. İkisi birbirini engellemez. Mumya‘da ise öyle değil. Gülme ve üzülme dağılımının çok doğru bir şekilde yapılmadığını söylemek yanlış olmaz. O kadar ki; baş karakterlerden biri öldüğünde üzülemiyorsunuz. Çünkü biraz önce geçen, belki de filmin en komik sahnesini düşünmektesiniz hâlâ. Mumya‘da seyircinin nabzını tutamama sorunu var denebilir!
Mumya‘nın ipin ucunu kaçırdığı bir başka şey daha var. Sinemada bilgisayar efektlerinin kullanılmasına taraftarım, ama bunu yaptıklarını hissetiğim anda son derece rahatsız oluyorum. Mumya‘da bir ara kendimi sinemada değil de atari salonundaymış gibi hissettim. Bilgisayar efektlerine biraz fazla yüklenmişler anlayacağınız. Özellikle filmin finalinde ortaya çıkacak canlı kanlı bir Akrep Kral, bilgisayar teknolojisiyle yarattıkları o canavardan çok daha iyi giderdi. Hadi bir eleştiri daha; karı koca kahramanlarımızın olur olmaz her yerde birbirlerine kur yapmaları, filmin diğer karakterlerini olduğu kadar beni de gerdi. Filme ne katmış bu sahneler, ben anlamadım. Acaba ilginç bir rekor mu kırılmak istenmiş!
Eğlenceli olmasına eğlenceli, ama ilk filmin çok ötesine geçmeyen bir film Mumya 2. İlginç bir örnekleme yapmak için iki Mumya filmini pizzaya benzetirsek şunu söyleyebilirim; ikincisi birincisine göre çok daha bol malzemeli, o kadar. Indiana Jones serisiyle benzerlikler taşısa da Mumya‘lar benzer bir başarıyı yakalayıp “efsane seri” olamayacaktır.