Şair Nedim Caddesi, Akaretler’de yer alan Molecule Coffee deneyimim için sadece iki olumlu yorum yapabileceğim, onları da en baştan söyleyeyim: Şehrin en şık caddelerinden Süleyman Seba’ya yakın ancak kalabalıktan uzak konumu harika ve çalışanlar Beşiktaş esnafının birçoğu gibi son derece kibar, güler yüzlü. Olumsuzlukları okumak istemeyenler burada bırakabilir.
Bir cumartesi sabahı kahvaltı için tercih ettiğimiz mekâna üç kişi gidip, iki kişilik Kule Kahvaltı’dan (55TL)iki tane sipariş verdik yani dört kişilik yiyecek söylemiş olduk. “İki yumurtadan omlet” dışında sıcak içermeyen kahvaltının 45 dakikada hazırlandığını, 4 çeşit peynirin toplamının bir kalın dilim peynire eşit olduğunu, Anamur fıstık ezmesinin hiç gelmediğini ve menüde “4 adet pancake” olarak belirtilen ürünün birbirinden tamamen farklı boyutlarda ve bir başka 30 dakikanın sonunda bizim hatırlatmamızla geldiğini söyleyerek başlayayım. Zeytinyağı, tereyağı ve balın asla evime sokmayacağım kadar düşük kalitede olduğunu, Sapanca Zeliş Çiftliği denen yerden geldiği söylenen reçeli sürdüğüm ekmeği reçelin yenemeyecek kadar acı bir tadı olduğundan bıraktığımı, peynirlerin boyutunu dert etmesem de tadını dert ettiğimi üstelik tüm bu eksi puanların komik sunumun gölgesinde kaldığını söyleyerek devam edeyim. Kule Kahvaltı dedikleri şey üç katlı tatlı tabağında kahvaltılık sunmak. Ufak masalarda yer tasarrufu yapmak açısından ilginç bir buluş gibi gelse de yiyecekleri paylaştığınız kişilerle sürekli tabağı döndürmek zorunda kalışınız ve yükseklik nedeniyle karşınızdaki kişiyi görüşünüzün kısıtlanması uzun hafta sonu kahvaltı sohbetleri için kabul edilemez bir tasarım hatası. En kısa zamanda herkesin tabağına ürünleri pay edip, kulenin masadan kalkması için uğraştım.
Kahvaltı dışında laktozsuz sütle Flat White (12,5TL) denedik, kulpsuz özel tasarım fincan (45TL) güzeldi ancak tadı ve kıvamı daha çok Coffee Latte’ye yakındı. Filtre Kahve(9TL) kocaman kahve barına sahip bir mekânda neden bilmem termostan doldurularak geldi ve soğuktu. Su yerine filtre kahve tüketen biri olarak, bitirmekte zorlandığımı söylemem gerek. Çayı (2 kişilik kahvaltıda 2 adet bedava) fena değildi.
Servis tabaklarının her biri birbirinden farklı ve şıktı, dükkândan alıp çıkabileceğiniz fincanları zaten övdüm… Evet, sanırım bu kadar. Biz Kuponsakullandığımız için ikinci kahvaltımıza ücret ödemedik ama zaten iki kişilik kahvaltının ancak bir kişiyi doyurabileceğini göz önünde bulundurursak, başa baş geldik diyebilirim.
Vegan notu: Menüde “Vegatarian Tangliatelli”dışında seçenek yok.
Sonuç olarak; İstanbul’un taşı toprağı kafe oldu bugünlerde ve rekabet büyük. Bir mekândan memnun kalmadığınızda, deneyebileceğiniz yüzlerce seçenek dururken bir daha yolunuzu düşürmeniz anlamsız. Molecule Coffee de benim için tek sabahlık bir ilişki olarak kalacak.