34. İstanbul Film Festivali’nde yaptığı prömiyerin hemen akabinde bugün vizyona giren Limonata, Krek Tiyatro Topluluğu’ndan yetişen, fakat herkesin televizyonculuk tarihimizin fenomen dizisi Leyla ile Mecnun‘un Mecnun’u olarak tanıdığı Ali Atay’ın ilk uzun metraj denemesi. Atay’ın, Makedon göçmeni oyuncu-yazar Ertan Saban ile kaleme aldığı film, ‘kendini iyi hisset’ tonunda ilerleyen bir yol hikayesi aslen.
Sakip’in (Ertan Saban) ölüm döşeğindeki babasının son bir isteği vardır; o da yıllar önce imam nikahı ile evlendiği kadından olan oğlu Selim’i (Serkan Keskin nam-ı diğer “İsmail Abi”) görmek… Bunun üzerine Makedonya’dan külüstür sarı arabasıyla Türkiye’ye gelen Sakip, kardeşi Selim’i aramaya koyulur. Acaba Selim’i bulup Makedonya’ya gitmeye ikna edebilecek midir?
Limonata, sıcaklığıyla hemen sizi içine alıveren keyifli bir gülmece; Ertan Saban ve Serkan Keskin’in oyunculukları ve yakaladığı kimya o kadar iyi ki, sanki mahalleden bir arkadaşınızla sohbet ediyormuşçasına duyumsuyorsunuz kendinizi. İki kardeşin kültür farklılıklarından, birbirini dıştalayan, aslında bir yandan da tamamlayan karakterlerinden hayli yoğun bir çatışma ağı oluşturmayı başaran Saban ve Atay’ı gerçekten tebrik etmek gerek. Üstelik bunun bir ilkyapıt olması da bana kalırsa bu önemi kat be kat arttırıyor.
Kendi adıma, Onur Ünlü sinemasından bildiğimiz –Ünlü pek kabul etmese de- absurd mizah diye tanımlanan türden bir mizah bekliyordum filme girmeden önce… Fakat Atay ve Saban’ın tercihini bu yönde kullanmadıklarını, ortaya özgün bir mizah ürünü koyduklarını görünce hayli sevindim. Bulgaristan bölümünde Emir Kusturica’ya da inceden bir selam sarkıtan film, kaba saba ve sulu komedinin hakim olduğu sinemamız için gerçekten bir vaha niteliğinde.
Sinemamız sanatsal olarak büyük başarılar kazansa da, henüz sektörel olarak belli bir nitelik çıtasına ulaşabilmiş değil. Limonata‘da, yol filmi izleğini gayet iyi kullanarak ortaya gayet yetkin bir ‘kendini iyi hisset filmi’ koyan Ali Atay, bu çıtanın seviyesine gelecekte de filmleriyle çokça katkıda bulunacaktır eminiz. Sonuç olarak; Ali Atay’ın yönetmenlik kariyerinde de önünün açık olduğunun apaçık resmi, görülesi bir ilkyapıt Limonata.
***