– Filmlerimi seviyor musun?
– Filmlerini seviyorum!
– YALANCI!
(Ve katil kadın sinema eleştirmenini bıçaklar)
Dead Pool-1988
Sevgili Ninja,
Sana bu satırları ikamet ettiğim evin, tamamen bana ait olduğu dağınıklığından hemen fark edilen odasında oturduğum, yıllar sonra parama kıyıp Praktiker’den aldığım “müdür kolkuğundan” yazıyorum.
Müdür deyince Recep İvedik’in şu sözleri ister istemez hücum ediyor dimağıma. Lafımı unutturmayın bana ama şimdilik müdürüne tilt olanlar için gelsin… Müdürler de beni Biskremsiz affetsin.
Otelin uyuz müdürüne (müdürü görür görmez uyuz olduğunu anlaması herhalde kendisinin uygarlıktan pek nasiplenmemiş hayvani içgüdülerinden ileri gelmektedir) hitaben şöyle der:
“Müdür değil misiniz, patron varken yalaka, patron yokken kral olursunuz hepiniz.”
Recep İvedik’i aylar sonra ancak Turkmax’te yayınlanınca seyrettim. Sinema kıstaslarımı bir kenara koyup, eğlenmeye bıraktım kendimi. Kimi yerlerde epey güldüm. Kendi kulvarında amacına uygun hareket edip netice alan bir film.
Gördünüz mü? Daha mektuba başlar başlamaz muzdarip olduğum “serseri çağrışım sendromunun” kurbanı oldum. Hiç aklımda yokken Recep İvedik’ten dem vurdum. Oysa ben sizinle Tersninja üstüne konuşmak istiyordum.
Ters Ninja 1 Ocak 2009’da 1 yaşına basacak. Ben hala ondan bahsederken Ters Ninja mı, yoksa Tersninja mı desem emin olamıyorum. Siz ne dersiniz?
Niyetim odur ki, birinci yaşımızın şerefine bir mekanda toplaşalım, sinema konuşalım ya da konuşmayalım. Ama bu bize uyar mı uymaz mı daha ona da karar veremedim. Ninjalar birbirinden habersiz, kesin bir ketumlukta mı sürdürmeliler hayatlarını. Siz ne dersiniz?
Ters Ninja 1 Ocak 2008’de emekleyerek başladığı yolculuğuna, şu anda ayaklanmış ve yere gayet sağlam basarak devam ediyor. Bu yolculukta peşimize takılan bir kaç kişinin sayısı kısa zamanda yüze, sonra birkaç yüze, şu günlerde ise ortalama günde 500 gibi bir rakama çıktı. Bu ülkede ismini çok iyi bildiğiniz, arkasında dev şirketler bulunan kimi aylık dergilerin ancak 3-4 bin satabildiği bir ortamda biz oldukça güçlü bir kitle olarak tanımlanabiliriz. Ki o dergilere acaba ayın her günü 500 kişi dönüp dönüp bakıyor mudur ki? Kaba bir hesapla insanlar Ters Ninja’ya ayda en az 15 bin kere bakıyorlar.
Peki bunun geri dönüşü nedir diye merak ediyorsunuzdur elbette. Gizlimiz saklımız yok. Şu anda Ters Ninja’nın bir mahalleye sebil olarak yapılmış çeşmeden pek bir farkı yok. Sitenin üstünde görünen reklamlar yalnızca üzerine tıklanınca para kazandıran cinsten. Eğer bundan bir gelir geliyorsa da bu ancak sitenin server ve isim masrafını karşılıyordur. Site için flyerlar, posterler, logolar, tasarımlar yaptırabildiysem, bunu çevremde kümelenmiş dostlarıma, dostlarımın dostlarına ve bu blog-sitenin ruhunda kendinden bir şey bulmuş gönüllülere borçluyum. Bunları şikayet olarak değil, sizlerle paylaşmak zamanı geldiğine inandığım için aktarıyorum. Zaten bu işe girişirken aklımda para kazanmak değil, sinema adına güzel bir şeyler yapmak, benzer dilden konuşabildiğim sinemaseverle buluşmak, onları birbiriyle buluşturmak ama en önemlisi de egemen medyanın engellemelerinden bağımsız hareket edebilmekti. Bu konularda iyi bir başlangıç yaptığımı söyleyebilirim en azından…
Ters Ninja sayesinde zaten okunmaya değer alternatif bir sinema medyası olduğunu keşfettim. Bu harika sinema bloglarının linklerini hemen sağda bulabilirsiniz. Geride kalmak üzere olan 1 sene bana, daha hiç karşılıklı çay-kahve içmemiş ve yüzlerini hiç görmemiş olsam da, bir sürü dost kazandırdı. Hiçbir beklentileri olmadan bannerlarımızı koydular, Kafa Ayarı gibi dostlar bizimki dandik olduğu için bannerı da kendileri yapıp koydular. Böyle dostça bir hareketi ne hiçbir medya plazada bulamazsınız.
Bir başka blogger Ninja, Ankara’da çıkardığı fanzine, Düşünkara‘ya konuk etti bizi. Öyle güzel cümlelerle ve samimiyetle bahsetti ki, mutlu olduk, yaptığımız işin keyfine vardık.
Bir de yazarlarımız var tabi. Onlar da hiçbir beklentileri olmadan katıldılar aramıza. Önce Numan Serteli, ardından SİYAD üyesi sinema yazarı Murat Erşahin düzenli yazarımız oldular. Murat Erşahin büyük bir eksiğini kapatarak Ters Ninja’ya bir nevi can simidi oldu.
Ali Murat Güven gazetedeki ve internet sayfalarından durmaksızın verdiği desteğini, gönderdiği yazılarla da pekiştirdi. Sinema sevgisinden doğa kardeşliğin siyasetten ya da dünya görüşünden bağımsız olabileceğini gösterdi. Siteye katkısı olan diğer isimlere teşekkürlerimizi Manifesto’nun altında belirttik zaten. Keşke o listede daha fazla SİYAD’lı yazar olsaydı…
Başka…
Bir de beceremediklerimiz var. Beraberce beceremediklerimiz. Ayın Öyküsü adlı bir bölüm yaptık ve “her ay bir öykü” dedik ama çuvalladık.
E, bir şeyi de becerememiş olalım. Ninja da olsa, herkesin bir nazar boncuğuna ihtiyacı var bence.
