“Abi Bu türküye ağlamak için Kürtçe bilmek mi gerek?”
Gönül Yarası
Kürtçe tartışmalarının yeni yeni filizlendiği günlerde “yaygın şekilde dağıtılan ve tanıtım yapılan” 2004 tarihli ilk albümü Keçe Kurdan (Kürt Kızı) ile iyi bir çıkış yapan Aynur (Doğan), sesi ve yorumuyla artık Şiwan Perwer, Ciwan Haco, Kardeş Türküler gibi ekol olmuş isimlerin arasında anılıyor. (ARŞİV)
Hani eski Türk filmlerinde melaike sesli köylü kızları olur; kırlarda koyunlarını güderken, bir yandan da türkü çığırırlar. Sonra kızın Allah vergisi yeteneğini fark eden bir müzik adamı bu köylü kızının elinden tutar ve onu şöhrete taşır.
Bizim hikayemizde köylü kızının yani Kezban’ın adı Aynur. Ona şöhrete giden yolda rehberlik eden adamı oynamak yani Hulusi Kentmen olmak ise Kalan Müzik sahibi Hasan Saltık’a düşmüş. Ancak Tunceli doğumlu 27 yaşındaki Aynur bu filmlerdekinden farklı olarak 15 yaşında kendiliğinden köy yaşamını gerisinde bırakıp şehire yerleşmiş. Dağları, çiçekleri, ağaçları, koyunları belki bavuluna sığdıramamış ama türkülerini, ahıtlarını kalbine doldurup şehre beraberinde getirmeyi bilmiş. Büyük hevesle girdiği müzik piyasasında Keçe Kurdan’dan önce iki Türkçe albüm yapmış. Ama bu albümleri şimdi hiç yapılmamış olarak saymayı tercih ediyor kendisi. Sonra Hasan Saltık ile yolları kesişmiş. Tam iki sene beklemiş, Hasan Saltık’ın “Hadi” demesi için. Çünkü “müzik piyasasının cin”i Saltık sıradan bir şey yapıp albümün güme gitmesini istemediğinden doğru zamanı, doğru konsepti kollamış iki yıl boyunca. Sonra bir gün aniden o sihirli kelimeyi dökülmüş dudaklarından: “Hadi!”
Bu albümde özel olarak birden fazla aranjörle çalışılmış, öyleki neredeyse her şarkıya ayrı bir aranjör düşmüş. İlk defa denenen bu riskli yöntem işe yaramış olsa gerek ki Keçe Kurdan müthiş bir beğeniyle karşılandı.
Albümün Kürtçe şarkı söylenmesine karşı önyargıların iyice durulduğu bir döneme denk gelmesi de Aynur’un bir başka şansı oldu. “Kürtçenin önünün açılması tüm Kürt sanatçılar için çok önemli. Ben açıkçası şanslı bir döneme denk geldim.” Kürtçe albüm deyip duruyoruz ama Aynur’un albümde bir Abdullah Yüce bestesi olan Ölürsem Kabrime Gelmeyi de seslendirdiğini hatırlatalım. Bu parçayı kendisi seçmemiş Aynur: “Tarzı ve makamı çok farklı olan bu şarkı beni tedirgin etti başta ama ben yorumcuyum, her şeyi okurum dedim ve okudum.”
Kürtçe albümde Türkçe bir şarkının yer almasının satışı nasıl etkileyeceğini sorduğumuzda Aynur’a; “Benim albümü yalnızca Kürtler dinlemiyor ki” diye yanıt veriyor. “Hiç Kürtçe bilmeyenler de çok sevdiklerini söylüyorlar albümümü. Bu beni çok mutlu ediyor. Önyargıları yıktık galiba. Müziğin dili olmaz. Hissediyorsan, içten yapıyorsan, her türde, her dilde yapılabilir müzik. Kaldı ki satışlar beni hiç ilgilendirmiyor, gidip kimseye sormuyorum bile “kaç sattık” diye. Çok kişiye ulaşabilmek önemli tabi ama benim için aslolan müzik yapmak.”
Aynur daha sonra DJ Yakuza, Richard Hammer, Murat Uncuoğlu ve Cem Yıldız’dan oluşan Orient Expressions grubunun elektronik müzik albümü Divan’da da iki şarkıya vokal yaptı:
“Evet ben halk müziğiyle büyüdüm ama bu tür projelerde yer alarak bilmediğim müziklerle de ne kadar uyum içinde olabileceğimi gördüm.”
Yavuz Turgul filmi Gönül Yarası‘nda da Aynur’un bir performansına yer verilmişti. Meltem Cumbul tarafından canlandırılan Dünya’nın Türkü Bar’da dinlerken gözyaşlarını tutamadığı İncir Ağacısın (Dar Heji Roke) adlı türküyü seslendiriyordu Aynur. Bu Kürtçe Türkü Keçe Kurdan albümünde de yer alıyordu.
[wp_youtube]A01tHQt34jQ[/wp_youtube]
Aynur’un sinema macerası bu kadarla kalmadı. Fatih Akın‘ın İstanbul Hatırası: Köprüyü Geçmek filminde de bir parça seslendirdi. Ayrıca Ezel Akay filmi Hacivat Karagöz Neden Öldürüldü filminin film müzikleri albümünde de yer aldı.
Aynur’un Keçe Kurdan’ın peşi sıra 2005’te çıkardığı ikinci albümü ise Nüpel (Yeni Sayfa) adını taşıyor.