Klostrofobi, gerilim filmlerinin seyirciyi avlamak için kullandığı önemli silahlarından biri. Kurbanlar kimi zaman çok büyük mekanların içinde kısılıp kalırlar, ama bazen de bu kadar şanslı olmayabilir ve kendilerini içine ancak sığabildikleri bir tabutta bulabilirler. Tıpkı Buried – Toprak Altında filminde olduğu gibi…
Çokları, belki de ölümden korktuğundan daha fazla, toprağın altına girmekten korkar. Elbette dayanaksız bir korkudur bu. Nihayetinde, toprağın altına girdiğinizde ölü olacağınızdan, korkma potansiyelinden yoksun olacaksınız. E ölmeden de sizi kimse gömmeyeceğine göre… Ama ya gömerlerse, ya canlı canlı toprak altına girerseniz.
Özellikle, toplu ölümlerin gerçekleştiği, tıbbın bulaşıcı hastalıklar karşısında aciz kaldığı Ortaçağ Avrupası’nda bu sık sık rastlabilen bir durummuş. Bunun kanıtı da sonradan açılan bazı tabutların tavanında bulunan tırnakla yapılmış kazıntı izleriymiş. Kulaktan kulağa yayılan bu hikayeler korkuları iyice tetiklemiş ve canlı canlı gömülme olasılığına karşı bazı yeni teknikler geliştirilmiş. Mesela, cesetlerin ayağına bağlanan bir ipin diğer ucu dışarıdaki küçük bir çana bağlanması bunlardan biriymiş.
ABD’nin ilk başkanı George Washington da vatanını cesaretle koruduğu kalabalık düşmanlarından değil ama canlı canlı gömülmekten korkuyordu. Uşaklarından, ölümünün ardından 3 gün beklemeleri konusunda söz almıştı.
Kapalı ve sıkışık yerlerden korkma halini ifade eden klostrofobi, İspanyol yönetmen Rodrigo Cortés‘in Toprak Altında adlı filminin öyküsünde doğrudan yer almıyor aslında. En azından filmin başında klostrofobiden muzdarip bir karakter yok. Ancak Irak’ta bir ABD firmasına bağlı olarak kamyon şoförlüğü yapan Paul Conroy’un, ayıldığında kendini bir tabut içinde toprağa gömülmüş vaziyette bulmasıyla başlayan film ilerledikçe, yalnız hikayenin kahramanı değil, seyirci de klostrofobinin pençesinde kıvranmaya başlıyor. Oyuncu kadrosu yalnızca Ryan Reynolds’dan oluşan Toprak Altında geçen yılın en kayda değer filmlerinden biriydi.
Tabuttan daha geniş mekanlara hapsolan başka klostrofobik filmleri kahramanlarının görece daha şanslı oldukları düşünülebilir ama bu tür fimler incelendiğinde daha ferah mekanların genelde daha fazla tehlike barındırdığı dikkati çekiyor. Biz verileri paylaşalım, içlerinden kendinize en uygun olanı siz seçin en iyisi!
FİLMLER | MEKÂN | TEHLİKE |
Toprak Altında | Tabut | Havasızlık, Tabuta Toprak Dolması |
Şeytan (Devil, 2010) | Asansör | Şeytan |
[Rec] (2007) | Apartman | Yaşayan Ölüler |
Cehenneme Bir Adım (The Descent, 2005) | Yeraltı Mağarası | Yamyam Yaratıklar, Açlık, Göçük |
Diptekiler (Below, 2002) | Denizaltı | Basınç, Hayalet, Cinnet |
Küre (Sphere, 1998) | Denizaltı üssü | Dünyadışı tehdit, cisimleşen bilinçaltı |
Küp | Küp | Ölümcül Tuzaklar |
Alien (1979) | Uzay Gemisi | Yaratık |
The Abyss (1989) | Deneysel sualtı petrol platformu | Delilik, oksijensizlik |
Yangın Kulesi (The Towering Inferno, 1974) | Gökdelen | Yangın |
Poseidon’dan Kaçış (The Poseidon Advanture, 1972) | Gemi | Boğulmak |