‘Öteki’nin anlatıcısı, Kolera Sokağı’nın
‘ağır abi’si Metin Kaçan‘a saygıyla…
6 Ocak 2013’te gazetelerin üçüncü sayfalarına iki satır yazıyla bir haber düştü. Söz konusu haber Ağır Roman’ın yazarı, ‘ötekinin anlatıcısı’ Metin Kaçan’ın intihar ettiği yönündeydi. Sonrası zaten herkesin malumu; Kaçan, boğaz köprüsünden süzülerek Kolera’nın ıslak ve puslu koynuna bırakmıştı kendini. Sanıyoruz ki, çoktan çalım satmaya başlamıştır Kolera’nın tekinsiz bitirimhanelerinde…
Ağabeyi Hasan Kaçan’ın da dediği gibi “gariban bir berberin oğluydu,” Metin… Ağır Roman’daki ‘Gıli Gıli Salih’, Metin’in ta kendisiydi. Doğuştan çizgilere âşık, Gıli Gıli’den önce evden kirişi kıran ve geçimini çizim yaparak sağlamaya başlayan Reco da kuşkusuz ağabeyi Hasan Kaçan’dır.
Kolera Sokağı’nda yaşananları anlatır Ağır Roman, çokkültürlü bir sokaktır bu; Rumlar, Ermeniler, Suryaniler ve tabii ki Şoparların bir arada yaşadığı… Sokağın sakinlerinden Berber Ali, eşi İmine ve oğulları Salih ile Reco, Gaftici Fehmi, kaportacı Fil Hamit ve çırağı Tilki Orhan ve tabii ki Arap Sado romanın sürükleyici karakteri arasındadır.
Salih, babasının yanında başlar çıraklık macerasına. Zira her alt-sınıf ailenin oğlunun değişmez kaderidir baba mesleğini paylaşmak/babaya yardımcı olmak. Değişmez olan bir diğer kural da, baba ile oğul arasındaki kompleksin asla bitmeyeceğidir. Dolayısıyla bir süre sonra babasının Salih’i marangozhaneye çırak olarak vermesi kaçınılmaz olur.
Yeni ustası, ilk günden diğer marangozlara talaş artığı toplatmaya yollar Salih’i. Salih, talaş toplamak için gittiği dükkânlarda ustaların ve kalfaların aşağılayıcı sözlerine maruz kalır. Bu yetmezmiş gibi bir de mahalle arkadaşlarının alaylı ve küçükseyen bakışları bardağı taşıran damla olacaktır. Kendisini kıllı, garip bir hayvan gibi hisseden Salih, çuvalı yolun ortasına fırlattığı gibi eve gidip en kıyak elbiselerini giyer. Ve doğru arkadaşlarının yanına yollanır, tıpkı onlar gibi caka satmak üzere.
Ağır Roman, Mustafa Altıoklar yönetiminde 1997’de filme aktarılmış. Gıli Gıli Salih’i de Okan Bayülgen canlandırmıştı.
Edebiyatımızda daha önce görülmemiş türden bir şey yapmıştır Metin Kaçan, ‘sanayi kültürü’ diyebileceğimiz bir damarı yoklar, onun kalp atışlarına kulak vermiştir. Bir yandan heykeller eritilerek kaportaya çevrilirken bu atölyelerde; bir yandan da oksijen kaynağı sırasında patlayan karpit kazanının yok ettiği bedenlere inceden bir ağıt yakılır.
Salih’in sonraki durağı Fil Hamit’in kaportacı dükkânı olur. Salih, arkadaşı Tilki Orhan’ın referansıyla girdiği bu işte de mutlu olamaz. Düşlerinde ustasını elinde çekiçle kendisine doğru gelirken görür. Ustası Fil Hamit, “APTAL-APTAL” diye haykırıyordur yüzüne! Salih hüviyetinde derinlemesine bir işçi sınıfı portresi gizlenmiştir satır aralarına Ağır Roman’ın: Her gece kan ter içinde uyanır olmuştur uykularından. Yine de dişini tırnağı takıp çalışıyordur, ta ki o meşum güne kadar…
“Doğuştan çizgilere âşık, Gıli Gıli’den önce evden kirişi kıran ve geçimini çizim yaparak sağlamaya başlayan Reco da kuşkusuz ağabeyi Hasan Kaçan’dır.”
Babası Berber Ali’nin, annesi İmine’ye berberin arkasındaki bölmede Eleni ile ‘uygunsuz vaziyette’ yakalanmasının ardından başarısız bir intihar girişiminde bulunur Salih. Sonrasında da gemileri yakar, ne o kahrolası işe gidecektir bir daha, ne de o adamın evine… Kaçış yoktur; ‘Gıli Gıli Salih’ olma yoluna girmiştir artık. Orso’nun bitirimhanesinde racon derslerine başlar yavaştan… Salih’in örgütlenmeye aktarılamayan, depolitik alt-sınıf öfkesi, doğal olarak serseriliğe dönüşmeye başlamıştır. Bu noktada Yılmaz Güney’i ve yarattığı Çirkin Kral fenomenini anmakta yarar var. Çünkü Gıli Gıli Salih, aşağı yukarı Çirkin Kral’ın 80’ler çeşitlemesidir, pastişidir.
Yüksek entelijansiyanın gözünde ‘alt tarafı bir kabadayılık hikâyesi’ olarak görünen Ağır Roman, aynı zamanda ülkemizin sosyo-politik bir tezahürünü sunar. Okey oynarken taş çalan softalar, 80 sonrası iyiden iyiye gemi azıya alırlar. Yeri geldiğinde yeraltı dünyasıyla iş birliğine girişen bu alt-sınıf, yeri geldiğindeyse türlü türlü dalaverelerle varlık vergisi ertesinde Gayri-Müslimlerin mallarına konar.
Romanın sonunda, tutunduğu son dal olan Tina’dan da kelek yiyen Salih, bitirimhanenin arka odasında ojelenip, haplanıp vurur sustalıyı bileklerine… 2013’ün ilk günlerinde, Metin Kaçan da alter-egosu Salih gibi bir sonu uygun görür kendine. Örgütlenemeyen, depolitik bir öfkenin dışavurumu olan, tırnak içinde serseri Gıli Gıli Salih, ‘unutulmuş’ bir evrende kendi kurallarını koymuş, kendi kurallarına göre de kendi kendini infaz etmiştir. Çıt!
@ercandalkilic adlı kişiyi takip et
Ağır Roman Sözlüğü
Agir: Tabanca, silah
Cıvır: Güzel hatun.
Papik, papikçi: Hap, Hapçı
Covino: Gayrimüslüm güzel kadın
Zıvana: Sigara kağıdı
Sızaki olmak: Sızmak
Mitra: Güzel kadın
Kofti: İşe yaramaz, çürük, adi
Haso: Harbi, esas
Parlakçı, Kulampara: Oğlancı, aktif-eşcinsel
Kirişi kırmak: Kaçmak
Satırcı: Dilendirmek için kaçırdıkları çocukların uzuvlarını kesen kişi.
Manyel(ci): Tuzağa düşüren kişi, oğlancı
Tırnakçı: Çepçi
Janti takılmak: Süslü gezmek
Zanılamak: Zina yapmak
Bozaki olmak: Bozulmak
Cıvlamak: Tüymek, kaçmak
Matiz: Şarhoş, şarhoşluk hali.
Lubunya, Labuş: Gay
Kun: Kaba et, Kıç
Cavlağı Çekmek: Ölmek
Cebellezi etmek: Cebe atmak cebe indirmek
Ganyato, ganyeto: Kumar oynatanların kumar oynayanlardan aldıkları para.
Ronta yatmak: Gözetlemek, röntgenlemek
Ekintiye gelmek: Ekilmek
Kelav: Küçük yaştaki hayat kadını
***