Yarattığı zamansız eserlerle her devri yakalayan ve sürekli yeniden keşfedilen Patricia Highsmith, eserlerinin yayımlandığı ilk dönemden bugüne dek sinemanın radarında olmuştur. 1950 yılında yazdığı...
Aster’in en önemli başarısı, kamerayı, bizzat korkunun kendisine çevirmesi. Nasıl ki Son Durak’ta ölümün kendisi bir korku unsuruna dönüşüyorsa, Spielberg’in Duel’inde bir kamyon en...
I. Emin Alper, ilk filminden beri, politik bir sinema yapıyor, şüphesiz lakin Alper’in daha genel, tümevararak başka ülkelere ve çağlara uyarlanabilen, tümdengeldiğinde Eski Türkiye’yi kapsayan...
Biz ve Onlar Büyük Hollywood yapımlarının birçoğu, Amerikalıların dünyayı algılayışının tezahürü olan basit “biz” ve “onlar” ikiliği üzerine kuruludur: Star Wars, Predator, Alien tarzı...
Japonya’nın en önemli kültürel ihracatı “anime”, uzun yıllar boyunca animasyon filmlerin çocuklara yönelik olduğuna dair yanlış bir inanç besleyen Batı’nın canlandırma sinemasından oldukça farklıdır...
İz Polonyalı usta yönetmen Agnieszka Holland’ın son filmi İz’in gerçekten Holland’ın veya belli bir kariyere ulaşmış ve rüştünü ispatlamış Avrupalı herhangi bir yönetmenin filmi...
Their Finest “Film içinde film”, alt tür oluşturma yeter sayısına ulaşmış durumda ve kimi iyi kimi kötü onlarca eser, bu zorlu alanda hünerlerini sergileyip...
John Wick’i ilk izlediğimde açıkçası pek beğenmemiştim, belki -klasik- aksiyonu ikinci sınıf görme hastalığına yakalanmıştım belki de karakter motivasyonunun “köpeğimi öldürdüler” seviyesinde seyretmesinden rahatsız...
İşçi sınıfının sözcüsü, sinemanın Don Kişot’u Ken Loach, 80 yaşında olmasına rağmen sahada kalmaya ve inandığı değerleri savunmak için filmler çekmeye devam ediyor. Ken...
Whiplash’le (2014) “kötü senaryodan iyi film çıkmaz” düsturuna meydan okuyan ve hikayesinin bayatlığına, senaryosunun gediklerine, karakterlerinin sığlığına rağmen sınıfı aşmayı başaran Damien Chazelle, La...