BİZİ TAKİP ET...

Sitede ara...

Eli silahlı “kanki”lerin hikâyelerine şiirsel dokunuşlar yapan yönetmen Johnnie To’yu tanıyıp sevdiğimiz kendine has aksiyon hikâyelerinin hem uzağında hem de bir o kadar yakınında duran bir filmle, Man Jeuk (The Sparrow-Serçe) ile bu hafta da bize ayrılan yerdeyim.

Tuğba Keleş

Johnnie To Usûlü Yankesicilik: Sparrow (Man Jeuk)

Eli silahlı “kanki”lerin hikâyelerine şiirsel dokunuşlar yapan yönetmen Johnnie To’yu tanıyıp sevdiğimiz kendine has aksiyon hikâyelerinin hem uzağında hem de bir o kadar yakınında duran bir filmle, Man Jeuk (The Sparrow-Serçe) ile bu hafta da bize ayrılan yerdeyim.

 

Eli silahlı “kanki”lerin hikâyelerine şiirsel dokunuşlar yapan yönetmen Johnnie To’yu tanıyıp sevdiğimiz kendine has aksiyon hikâyelerinin hem uzağında hem de bir o kadar yakınında duran bir filmle, Man Jeuk (The SparrowSerçe) ile bu hafta da bize ayrılan yerdeyim.

 Tuğba Keleş 

Erkekler arası dostluğu beyazperdeye yansıtan en iyi isimlerden biri de hiç şüphesiz ki Johnnie To. En azından şimdiye kadar seyrettiğimiz filmlerinin %90’ı bu hat üzerinde yürüyordu. Başka bir deyişle, yönetmenin batıda seyirciye ulaştığı filmler, hep erkekler üzerinden çekilmiş, bir nevi ‘aksiyon’ filmleriydi. Tekrara düşmek gibi olabilir ama, To’nun sinemaya ilk girdiği zaman çektiği filmlerin genellikle komedi türünde olduğunu daha önce de belirtmiş olabilirim. Man Jeuk ise romantik-dram olarak, yönetmenin filmografisinde farklı bir yer tutuyor.

 

Ortada her zamanki gibi bir suç unsuru var. Ama söz konusu unsur yerini mafyatiklikten yankesiciliğe bırakmış. Simon Yam’ın başı çektiği dört kişilik bir çete, geçimini yankesicilikten sağlamaktadır. Hong Kong’un hem gelenekselliğini korumuş hem de değişen yüzününün okunabildiği caddelerde, başta turistler olmak üzere gelene geçene güzel bir ayar çekerek, yankesicilik işini oldukça ince telden icra eden çete üyeleri, bir süre sonra kendilerini hiç ummadıkları bir romantizmin içinde bulurlar. Çivi çiviyi söker, bela belayı çeker gibi nice güzel özlü sözde de dendiği gibi aslında romantizm romantizmi çekmiştir. Zira Simon Yam’ın canlandırdığı karakter, kendi söküğünü kendi dikecek kadar becerikli,  evine davetsiz giren serçeyi incitmeyecek kadar narindir. Suratından hiç eksilmeyen tebessümü ile neredeyse sigara dumanından kalp şekli çıkaracak kadar romantiktir. Geçmişin psikopat katil, mafya babası vb. kötü rollerinde izlemeye alışık olduğumuz oyuncunun bu yönünü görmek, her bünyede farklı bir tahribat yaratabilir. Amma velâkin filmin tam da nereye gittiğini anlamadığınız bir noktasından itibaren yönetmenin ağırlığını hissetmek, fevkâlade bir his yaratıyor bünyede.

Romantik Yam, yankesicilikten fırsat bulduğunda bisikletiyle Hong Kong sokaklarını arşınlarken zaman ayırdığı fotoğraf hobisi sebebiyle, o an birilerinden kaçtığı oldukça açık olan bir kadına rastlar. Kısa süreler içerisinde sürekli olarak rastgeldiği kadın aynı zamanda çetenin diğer elemanlarına da gözükür olmuştur. Her bir eleman, kadın ile sözde tesadüfî anlar yaşarken, kısa süre sonra kadının gerçek yüzü ortaya çıkar. Kelly Lin tarafından canlandırılan kadının bir sorunu vardır ve çözmek için son çare olarak yankesici çetesinden medet ummaktadır.

 

Yönetmen Johnnie To (solda) ve oyuncular (sağda)

Başlamadan evvel To ne diye böyle bir film çekmiş dedirten ama finalde bu lafları sahibine yediren çok tipik bir To filmi Man Jeuk. Yağmur ve şemsiyeler altında bir yankesicilik şaheseri sunarak, şiirselliğini ne çekerse çeksin elden bırakmayan biri olduğunu ispatlıyor yönetmen. Filmde Simon Yam’ın yanısıra Johnnie To’nun gedikli oyuncularından Lam Suet de arz-ı endam eylerken, seyirciye de filmin romantikliğine aldırmadan sabırla seyretmek düşüyor.

The Sparrow- Man Jeuk

Yönetmen: Johnnie To

Senaryo: Kin Chung Chan, Chi Keung Fung

Oyuncular: Simon Yam, Kelly Lin, Ka Tung Lam, Hoi-Pang Lo, Wing-Cheong Law, Lam Suet

Yapım: 2008, Hong Kong, 87 dk.

 

 

İlk yayınlanış tarihi 22.12.2011.

 

Başlamadan evvel

İlginizi çekebilir...

Advertisement

tersninja.com (2008-2022)

  • Bizi takip et