Geçen yıl ilki gerçekleşen Ayvalık Uluslararası Film Festivali‘nin ikincisi için Ayvalık’tayım. Açılışı kaçırdım ama herkes ne kadar kalabalık olduğunu anlatıyor. Üstelik bu yıl Ayvalık Belediyesi de geçen yılın aksine festivalden desteğini esirgememiş. Bu iki ayrıntı bile festivalin daha ikinci yaşında ‘boy attığının’ bir kanıtı. Düzenleyenleri, destek olanları, destek olmuş olanları (geçen yıl kimse sokulmazken, taşın altına elini koyan Küçükköy Belediyesi ve karınca kararınca destek veren Ayvalık esnafları gibi.) kutlayalım.
Ege Görgün (Landlord)
Festival resmen dün (14 Kasım) başlamış olsa da,film gösterimleri üç gün önceden başlatılmış.Bir anlamda seyircinin ayağı alıştırılmış yani. Seyircinin artışında muhakkak artık deniz mevsiminin sona ermiş olmasının da payı var. Bırakın deniz mevsimini, byağı bayağı üşüyorsunuz. Ayvalık’ta üşümeye alışkın değildim. O da varmış kısmette. Yeni açtıkları ve fifty-fifty adaşım olan otellerinde, Ege Sade‘de beni misafir eden Cana Hanım (Sunal) ve eşi Aziz Bey‘e göre hava Ayvalık mevsim normallerinin üstünde. Çantamı hazırlarken hava konusunda fazla iyimsermişim şimdi anlıyorum. Ege Sade 29 Ekim 2013’de açılmış bir aile işletmesi. Ayvalık’ın merkezinde, Ayvalık’ın o eşsiz insana huzur veren, samimi enerjisini içeride de hissettiğiniz bir mekan.
Bu yıl festivalin iki yarışmalı bölümü var. Kurmaca Yarışması’nın jürisi Said Manafi, Beata Dzon, İsmail Orhan Toraman, Nuran Evren Şit ve İncinur Daşdemir‘den oluşuyor. Benim de yer aldığım Belgesel Jürisi’nin diğer iki üyesi ise Burim Haliti ve Ayben Altunç. (Belgeselleri yarın seyredeceğiz. İlk fırsatta paylaşacağım izlenimlerimi. Umarım farkındalık yaratan, sağduyusu ön planda, araştırmacı-gazeteci unsurları üstüne düşünülmüş belgeseller izleriz.)
Bu arada geçen yıl el emeği, göz nuru tabelalarındaki “Film” kelimesini “filim” olarak değiştirmeleri yönündeki önerime dikkate alıp, bu “zorunsuz” değişikliği yapan festival yetkililerine yürekten teşekkürler. İyi ki varsın Ayvalık Uluslararası Filim Festivali!