SARA VE SELİM HAKKINDA
Rotterdam’dan İzleyici Ödülü ile dönen Filistin, Hollanda, Almanya ve Meksika ortak yapımı Sara ve Selim Hakkında (The Reports on Sarah and Saleem, 2018) günümüz Kudüs’ünde geçen bir aldatma hikayesi olarak başlıyor. Filistinli kurye bir erkekle kafe işleten İsrailli bir kadın arasındaki yakınlaşma, bölgedeki siyasi iklim nedeniyle bambaşka bir krize dönüşerek birçok insanın hayatını etkiliyor.
Filmin en büyük başarısı tarafsız kalabilmesi. Ne İsrailli karakterlerini tutuyor ne de Filistinli. Her insanın hata yapabileceğini, konu ilişkiler olunca kişilerin hangi milletten olduğunun önemi kalmayışını ve anlayışlı olursak fikir ayrılıklarımıza rağmen orta yol bulabileceğimizi başarıyla anlatıyor. Gerçek bir olaydan esinlenen senaryonun giriş ve gelişme kısımları tıkır tıkır işlese de sonuç gelmekte gecikiyor ancak bunu da hikâyeyi etraflıca işleme arzusuna sayarak hoş görebiliyoruz. Festivalin en iyilerinden.
Filmin puanı: 7/10
İTAATSİZLİK
Şili sinemasının son dönemde öne çıkan isimlerinden, Gloria’nın (2013) yönetmeni, Muhteşem Kadın (Una mujer Fântastica, 2017) ile Yabancı Dilde En İyi Film Oscar’ı kazanan Sebastiân Lelio’nun aynı yıl çektiği ikinci film İtaatsizlik (Disobedience) ilk kez İstanbul Film Festivali’nde gösterildi. Rachel McAdams ve Rachel Weisz’ı bir araya getiren yapım, dini baskılar nedeniyle uzun yıllar ket vurulmuş bir aşkı anlatıyor.
Dini inançları doğrultusunda kendileri için oluşturdukları komünün dışına çıkmadan yaşayan insanlardan biridir Esti. Evlenmiş, çocuk yapmaya çalışmaktadır. Çocukluk arkadaşı, komünü bırakıp New York’ta fotoğrafçılık yapan Ronit’in dönüşüyle, uzun yıllardır dizginlediği duygularına daha fazla hâkim olamaz ve bildiği tek yaşam tarzının duvarlarına toslamaya başlar.
Kâğıt üzerinde ilgi çekici duran bu roman uyarlaması ne yazık ki perdeye kulakta çınladığı kadar etkileyici yansımıyor. Kadın oyuncular başta olmak üzere tüm performanslar inandırıcı olsa da senaryo seyirciyi aşka inandıramıyor. Süresi iki saati bulan yapım vaktinin çoğunu dini inançların günlük hayattaki yansımalarını göstermeye adıyor. Posterinde iki kadın oyuncusunu öpüşürken gördüğümüz film o kadar uzun süre anlatmaya soyunduğu aşk öyküsüyle ilgilenmiyor ki; Esti ve Ronit ilk yakınlaştıklarında şaşırmak olası. Dini baskıların gölgesinde yaşanması mümkün görünmeyen bir aşk anlatırken dinle o kadar uzun süre ilgileniyor ki senarist yönetmen Lelio; söz konusu iki insanın bir araya gelip gelemeyeceğini bir an bile umursamıyoruz. Son on dakikadaki çabası da böylece havada kalıyor.
Gloria ile bir kadının hayata tutunma öyküsünü başarıyla aktaran, Muhteşem Kadın’da genç bir trans kadınla evli çocuklu yaşlı bir adamın aşkını iliklerimizde hissettiren Lelio’nun elinden çıktığına inanmakta güçlük çekeceğiniz, sahte bir romantizm İtaatsizlik.
Filmin puanı: 2/10