“Mantıksız Adam” (“Irrational Man”) Woody Allen‘ın en güçlü yönü olan gözlem yeteneğinin en yeni ürünü. Joaquin Phoenix’in zorlu Abe karakterine her anlamda hayat verdiği film, Allen‘ın sinematografisine yakışan keyifli bir yapım.
Mert Tanöz
Woody Allen sinemanın ilginç yönetmenlerinden biridir. Beğenilsin ya da beğenilmesin, sevilsin veya sevilmesin sinemaya “basitlik” kazandırmış önemli bir isimdir. Woody Allen izleyiciye her zaman gerçek bir dünya sunmuştur. Hikayeleri, durumları kimi zaman fantastik olarak da nitelendirilse onu yarattığı karakterler ve tiplemeler her zaman gerçektir, reel dünyaya aittir. İnsanı ve ilişkide olduğu dış dünyayı olabildiğince dikkatli gözlemleyerek yaratacağı karakterlerin özündeki “meseleyi” kavramayı ve karaktere eklemeyi başarır.
Başrollerini Joaquin Phoenix ve Emma Stone’nun paylaştığı en iyi Woody Allen filmi “Mantıksız Adam” (“Irrational Man”) kendini motivasyonlarıyla var ya da yok etmeyi farkında olmadan başaran bir adamın hikayesini anlatıyor. Allen’ın gözlem yeteneği ve karakter yaratma başarısının yeni bir örneği olan film insanın nasıl kendi doğası ve düşüncelerinin baskısı altında kalabileceğini gözler önüne seriyor.
Bir felsefe profesörsü olan Abe (Joaquin Phoenix) problemlerine, insanlarla kurduğu gerilimli ilişkilere karşın hemen hemen herkesin hayran olduğu bir adamdır. Felsefe ışığında kendini geliştirmeyi ve “yenilmez” kılmayı başarmış, zihinsel olarak insanı ve varoluş meselesi en üst noktada kavramıştır. Yeni geldiği okulunda da hayatının aynı sıradanlıkta devam etmesini ve bir gün gelecek olan ölümü beklerken, diğerlerinden farklı bir öğrenci olan Jill (Emma Stone) ile arkadaşlık yaşamaya başlar. Bu keyifli arkadaşlığa rağmen hayata anlam yüklemeyen Abe’in bir motivasyona ihtiyacı vardır ve bunu da çok geçmeden bulmayı başarır.
Phoenix’in hayat verdiği Abe felsefeyle ilgilenen biri, bir “düşünür” gibi görünmekte. Fakat Abe özünde yalnızca bir öğretmen. Anlattıklarının, okuduklarının etkisi altında kalan ve bunlara yenilik katmaksızın söylenenleri tekrarlayan iyi bir “aktarıcı”. Hikaye boyunca yeni bir düşünce sunmuyor veya felsefeye bir katkıda bulunmuyor. Okuduklarını yorumlar ve aktarırken varolma motivasyonu yitiriyor. İlkel toplumlardaki gibi (bugün Eskimolarda hala devam etmekte) hayatta kalmanın şartı olarak “yarar” kavramını görüyor. Varlığının bir fayda sağladığını göremediği için de hayatı ve insanları ciddiye almıyor. Fakat insanlığa yara sağlayabileceği bir durum karşılaştığında Abe’in motivasyonu tümüyle değişiyor. Hayatta kalmasını ilk olarak yapacağı eylemi planlamaya bağlıyor. Saatlerce, günlerce hatta haftalarca planladığı, üzerine düşündüğü bu eylemle birlikte yavaş yavaş hayattan keyif almaya ve yaşadığını hissetmeye başlıyor. Eylemi gerçekleştirdikten sonra ise çevresindeki herkesin yapmak istediği, fakat kimsenin yapamadığı bir eylemi tamamlamanın verdiği sıra dışılığın yarattığı kibir duygusuyla hayatta kalmaya devam ediyor, hayatını anlamlandırıyor.
Woody Allen’ın Abe karakterini yaratırkenki en büyük başarısı kibri sonradan edinilen bir özellik olarak değil, insanın yok sayamayacağı gerçeği olarak gösteriyor. Motivasyonu olsun olmasın, eylemi düşünsün düşünmesin Abe filmin başından sonuna kadar kibrini, kendini beğenmişliğini koruyor. Kendini her zaman diğerlerinden daha üstün görüyor. Abe’i önemli bir isim olmasını, herkesin hayran olduğu bir profesör haline gelmesini, kariyer basamaklarını tırmanmasını ve sonunda da dibe vurmasını hep kibri sağlıyor, kendini beğenmişliği sebep oluyor. Yani seyirci Abe’in ne kadar değiştiğini de düşünse aslında o hep aynı kalıyor, yalnızca onu kibirli kılan kaynağı, motivasyonu değiştiriyor.
Jill filmde tümüyle toplumsal ahlakı temsil ediyor. İnsanın yaşaması için bir nedene ihtiyacı olduğunu Abe’in hatırlatıyor, hayattan keyif almadıkça yaşamanın anlamsız olacağının somut bir kanıtı olarak karşısında duruyor. Bir diğer yandan da toplumsal düzenin sağlanması için bazı sınırların geçilemeyeceği, bu sınırlar geçildikten sonra artık geri dönülemeyeceği uyarısında bulunuyor. Jill gibi Abe “tiplemesini” destekleyen bir diğer karakter kadın profesör ise Abe’i bir motivasyon bulma konusunda yüreklendiriyor, onun durağan hayatına müdahale ederek hareketlenmeye zorluyor.
Woody Allen bir kez daha kendinden beklendiği üzere keyifli hikayesi içinde insanın ne denli basit bir canlı olduğunu gösteriyor. Emma Stone’nun yer yer yapmacık kaçan performansına rağmen Joaquin Phoenix’in “Two Lovers” filmindeki fazlasıyla benzeyen bu roldeki başarısı insanı perdeye kilitliyor. Birçok filminde olduğu gibi bu filminde de yarattığı Musevi karakterle inanca kavramına hafiften “giydirmeyi” eksik geçmeyen Allen seyir keyfi yüksek bir karakter çalışmasına daha imza atıyor.
Mantıksız Adam (Irrational Man)
Yönetmen: Woody Allen
Senaryo: Woody Allen
Oyuncular: Joacquin Phoenix, Emma Stone
2015 / ABD / 95 dk.