Albert Camus’un Sürgün ve Krallık eserindeki ‘Misafir’ adlı küçük bir öyküden beyazperdeye uyarlanan İnsanlıktan Uzakta (Loin des hommes) bu seneki Venedik Film Festivalinde tam üç ödül alarak kendinden oldukça söz ettirmişti. 1954 yılında Cezayir Savaşı sırasında Endülüslü bir göçmen öğretmen ile Arap bir katil zanlısının Atlas Dağları’na konuşlanmış bir okulda yollarının kesişmesini anlatan İnsanlıktan Uzakta önce bir yol filmi gibi başlayıp ardından western’e evrilen bir yapıya sahip.
Ercan Dalkılıç
Öteden beri yerleştiği topraklarda Fransızlar tarafından İspanyol, Araplar tarafından Fransız olarak görülen, bir zamanlar Fransız ordusunda binbaşılık yapmış Viggo Mortensen’in canlandırdığı Daru, şimdi de küçük bir köyde her ırktan öğrenciye öğretmenlik yapmaktadır. Bir geceyarısı kapı çalınır, ve askerler köyünde aile cinayetine karışmış bir Arap köylüsü Mohamed’ı (Reda Kateb) Fransız garnizonuna teslim etmesi için Daru’ya teslim ederler. Bu zorlu yolculuğu Mohamed ile Daru sağsalim tamamlayabilecekler midir?
İnsanlıktan Uzakta insanın aklına hemen çok yakın tarihte izlediğimiz Fatih Akın imzalı Cut‘ı getiriyor aslında. Cut bildiğiniz gibi Ermeni meselesini western estetiğiyle aktaran bir filmdi. İnsanlıktan Uzakta da sömürge döneminde omuz omuza savaşanların, Cezayir Savaşı sırasında nasıl karşı karşıya geldiğini ve basmakalıp deyişle söyleyecek olursak; kardeşin kardeşi nasıl öldürdüğünü western diline yaslanarak anlatıyor. Tabii burada size keyifli bir seyir sunan hafif bir western dilinden bahsetmiyoruz. Çarpıcı çatışma sahneleri ve kan dondurucu anlarıyla tam bir western-dram karşımızdaki eser.
Westernle dokunan bölümlere diyecek söz yok, gelgelelim İnsanlıktan Uzakta‘nın ‘yol filmi’ni andıran ilk bölümde tökezleyebildiğini ifade edebiliriz sanırım bir nebze. İçkin çatışmanın yoğunlaştığı bu ilk bölümde, sinematografinin gücü eksik kalmış sanki. Dramanın da esnediği bu bölümler daha konsantre ve çapraşık olsaydı çok daha iyi bir filmden söz edebilirdik kuşkusuz. Cut‘ın da yol bölümünde benzer aksamalar vardı. Çatışmalar paralel ilerliyor, metin bir türlü çapraşıklaşamıyordu. İnsanlıktan Uzakta”da sorun bu kadar vahim değil, ama filmin festivallerde neden büyük ödüllere ulaşamadığının cevabı burada saklı bana kalırsa.
Esere ruhunu üfleyen Nick Cave ve Warren Ellis imzalı müzikleri sayesinde sınıf atlayan filmde Viggo Mortensen ve neredeyse diyalogsuz oynayan Reda Kateb’ın performansları da seyre değer gerçekten. Sözün kestirrmesi; objektif bakış açısıyla takdir edilecek bir yerde duran İnsanlıktan Uzakta mutlaka görülmesi gereken bir insanlık dersi.
***