Yakın tarihli David Fincher filmi Kayıp Kız’ın (Gone Girl) Türkçe ismiyle benzeşse de onun aksine gerçek bir kayıp aranıyor öyküsü olan Atom Egoyan filmi Kayıp Çocuk (The Captive) Cannes Film Festivali‘nde yarışmıştı. Bir ailenin kızlarının kaçırılması üzerine parçalanışını ve polis teşkilatının bu durumdaki insanların içine nasıl nüfuz ettiğini anlatan yapım soğukkanlı ve ilgi çekici.
Serkan Çellik
Cassandra ve babası, buz pateni antrenmanının ardından adet edindikleri üzere turta almak için yol üstü restoranlardan birinde durur. Sadece birkaç dakikalığına kızını arabada bırakan baba döndüğünde onu bulamaz. Bölgede yaygın olan olaylar göz önüne alınınca dava, çocuk istismarlarını araştıran bir polis ekibine verilir ve yıllar sürecek arayış başlar.
Atom Egoyan; öyküsünü tek başına, senaryosunu David Fraser ile yazdığı Kayıp Çocuk‘u doğrusal bir akışla anlatmayı tercih etmemiş. Kurguyu zamanda belli bir kuraldan bağımsız gidiş gelişlerle eklemlemiş. Yaklaşık sekiz yıllık dönemi bir sondan, bir baştan, bir ortadan sahnelerle izlemek; saç, makyaj ya da filtrelerle de işaretlenmediğinden başlarda kafa karıştırıyor. Fakat bir süre sonra karakterleri tanıyıp yaşananları kafamızda şekillendirdiğimizde taşlar yerine oturuyor. Yine de ani bir çözülme yaşanmadığını, son ana kadar hikâyeyi hareketlendiren bu kurgu tercihinden vazgeçilmediğini belirtmek gerek.
Genelde matematik problemi gibi kurulmuş, denklemi yazıp değişkenleri yerine oturttukça çözdüğümüz, çözdükçe daha da heyecanlandığımız çünkü eksik parçalar ortaya çıktıkça hareketlenen senaryolarda bu kurgu stili işlevseldir. Kayıp Çocuk‘ta böyle bir durum yok, o sadece izleyicinin algısıyla oynamak amacıyla böyle davranmış. Bunun karşılığı olarak da izleme deneyimini kısmen kolaylaştırmış.
Başrolde Ryan Reynolds büyük bütçeli filmlerin yıldızı havasından uzak, rolüne kıymet verdiği belli bir performans sergilemiş. Eşini oynayan, Amerikan The Killing dizisinden sevdiğimiz Mireille Enos kadronun en iyisi. Rosario Dawson’ın Nicole karakteri garip bir şekilde ikinci başrol ve sanki kayıp kız öyküsü onu tanımamız için ufak bir motif. Öyle ki Cassandra’nın ebeveynleri tanınmamış yüzler olsa, filmin Nicole ile ilgili olduğu düşünülebilir. Öte yandan Scott Speedman’ın oynadığı karakter ve başlarda birer cümleyle özetlenen polis ekibinin filme hiçbir katkısı yok.
Sonuç olarak; unutulmaz olmasa da ilgiyle izlenebilecek, mesafesini korumaya çalışsa da burnunuzun sızlamasına sebep olabilecek, duygusal bir deneyimle karşı karşıyayız.
Yönetmen: Atom Egoyan
Senaryo: Atom Egoyan, David Fraser
Oyuncular: Ryan Reynolds, Mireille Enos, Rosario Dawson
2014 / Kanada / 112 dk.