Güven Erkin Erkal Türk Rock Müziği’nin tanıtımına yıllardır büyük emekler veren bir radyocu, televizyoncu ve dergici. Son faaliyetlerinden biri de gençlere Türk Rock Tarihi’ni öğretmek adına üniversite üniversite dolaşmak olmuştu.
Üniversiteleri dolaşarak Türk Rock Tarihi seminerleri verdin. Nasıldı ilgi seminerlere?
Özellikle İstanbul, İzmir ve Ankara gibi büyükşehirler dışındaki öğrenciler daha ilgili ve katılımcı bir biçimde izliyor. 80 ve 90’larda bu müziği dinleyip şimdi öğretim görevlisi olan hocalar da katılınca iyice neşeli bir hale geliyor.
Konu tamam, ama aklına bunu bir seminerler dizisi haline getirmek
nereden geldi?
“Türkiye’nin Rock Tarihi” 5 yıl kadar önce bir kitap fikri olarak doğdu. Konuyla ilgili bulduğum video, fotoğraf, ses kayıtları arasına hiç görülmemiş malzemeler eklendikçe iş kitabı aşmaya başladı. 2009’da 10 okulda bu konuyla ilgili bir seminer turnesi gerçekleşti. Araştırmalara her yıl yeni bilgi ve dökümanlar eklendikçe bu turneler mayıs aylarında tekrarlandı. Şu ana kadar toplam 40 okul gezdim.
Hangi anı, kişiyi ya da olayı Türk Rock Tarihi’nin başlangıcı olarak kabul ediyorsun?
1956’da ABD Deniz Kuvvetleri’nin orkestrası, Spor ve Sergi Sarayı’nda verdiği konserde rock and roll parçalarıyla İstanbul’da büyük ilgi görmüş. Bunun üzerine de İsmet Sıral Orkestrası repertuarına bu tarz parçalar eklemiş. Derken 1957’de Deniz Harb Okulu’nda kurulan bir öğrenci grubu ve Erkin Koray’ın sahne çıkmasıyla buranın rock tarihi başlıyor.
Sence Türk Rock Tarihi’nin en önemli 3 (ya da 5) anı/olayı hangileridir?
1 – 1962’da Barış Manço’nun ilk 45’lik plağını çıkartması
2 – 1992’da Bryan Adams konseriyle stad konserlerinin başlaması
3 – 1999’da Ortaköy’de gerçekleşen bir cinayet sonrası tüm rock dinleyicileri için başlayan “cadı avı”
4 – 2000’de gerçekleşen H2000 Festivali’yle, gerçek anlamda konaklamalı festivallerle tanışmamız
5 – 2010’da gerçekleşen Sonisphere festivali
Biz senle Türk Rock’unun popüler olmadığı 80’leri, 90’ları yaşadık. O dönemleri nasıl özetliyorsun?
80’li yıllar ortalandığında artık dönemin genç grupları da kaset çıkartmaya başlamış, Mazhar Fuat Özkan yeni bir çığır açmış ve Klips adlı o dönemin genç bir grubu, (Büyükler tarafından fazlaca yönlendirilmiş olsa da) Eurovision’da ülkemizi ilk kez ilk 10’a sokarak dikkat çekmişti. 90’larda Cenk Eroğlu ve Asım Can Gündüz yeni açılan özel TV’lerde bu müziğin popüler olabileceğinin ilk işaretlerini verdi. 1996’da “A – Hey – Hey” diye bağıran vokalistleriyle Kargo tam anlamıyla bu müziği piyasanın ana akımı içine taşıdı. Günümüzde Yasemin Mori ve Korahan Futacı gibi çizgi dışı isimler artık majör firmalardan albüm çıkartıyor.
Başka neler yapıyorsun bu aralar Türk Rock’uyla ilgili?
Çeşitli illerde zaman zaman DJ kabininde yer aldığım partiler var Türk Rock’unun 60’, 70, 80’ ve 90’lı yıllarından unutulmaz şarkılar sunuyorum. 90’lı yıllardaki değişimler ve yükselişi anlatan bir “toplama” albüm çalışması tamamlanmak üzere.