53. Uluslararası Antalya Film Festivali sekiz günlük maratonun ardından bugün sona eriyor. Antalya halkının ve yerli yabancı konukların yoğun ilgisiyle geçen hafta, Antalya’nın ılıman ikliminin de yardımıyla keyif doluydu. Sosyal medya çalışmalarıyla festivalin görünürlüğünü artıran SM360 Digital Agency her konuda yardımcı olarak festival deneyimimizin pürüzsüz oluşunu garanti altına aldı.
Kara Büyü
Kara Büyü (Goksung) upuzun bir korku filmi ancak Güney Kore’den gelen birçok örnekte olduğu gibi, ona da tek bir etiket yapıştırıp sınıflamak güç. Kısaca; kafası karışık, ortaya karışık bir film. Sinemanın öğrettiği (gidip görmedim) şapşal Güney Koreli polisler burada da mevcut ve ilk perdede epey güldürüyorlar. Sonra biraz zombiler, biraz yamyamlık, biraz da şeytan tarafından ele geçirilme giriyor işin içine. Baba-kız şablonunu kendine omurga seçip, etrafında özgürce salınıyor senaryo ve iki saati tamamlayana dek ilgi çekici sahneler yaratıp ayakta kalmayı biliyor. Ancak sonlara doğru muğlak cümleler etmeye başlıyor ve neye inanacağımızı, neyin doğru ya da yanlış olduğunu anlayamamaya başlıyoruz, belirsizlik filme son düzlükte zarar veriyor. Yine de enfes sahneler barındıran ve ilgiyi hak eden bir yapım, finali algılama şekliniz ise size kalmış.
Canavar
Bir kadın beraber yaşadığı adamın davranışlarından bıkar, öldürür ve kendini yollara vurur. Upuzun ve zorlu bir yolculuğun ardından başka bir mekanda yine aynı duruma düşerek durur ve konumuna razı olur. Canavar (Oscuro Animal) bu hikayeyi diyalog kullanmadan, Kolombiya’da anlatmış ama siz alıp herhangi bir coğrafyaya uygulayabilirsiniz. Ne yazık ki herkesin ezbere bildiği bu evrensel konuyu dümdüz ve bunaltıcı bir kamera arkası çalışmasıyla sunan yönetmen Felipe Guerrero’nun izlemesi güç bir deneyime imza attığını belirtmek gerek.
Yaşamın Kıyısında
Başarılı senarist ve iki çok iyi filmin yönetmeni Kenneth Lonergan’ın merakla beklenen yeni işi Yaşamın Kıyısında (Manchester by the Sea) Antalya Film Festivali programının yabancı seçkisinin belki de en önemlisiydi. Ağabeyinin ölümü üzerine yeğeninin yasal vasisi olmak durumunda kalan bir adamın, bu zorunlu memlekete dönüş yüzünden geçmişiyle hesaplaşmasını konu eden film, çok iyi anlatılmış bir dram. Ödül sezonunda bolca adı geçmesi beklenen Casey Affleck dışında tüm oyuncuların iyi performanslar verdiği yapım, duru yönetmenliği ile de 135 dakikalık süresini yormadan tamamlıyor.