“…bu sayfalarda aradığınız her hilkat garibesini bulabilirsiniz, sinemasal maceraları ile bir arada: Vampirler, Nosferatu, Kurt Adamlar, Mumyalar, Zombiler, Deniz Kızları, Güzellere tutkun Çirkinler, Kötü Uzaylılar, Canavar Uzay Yaratıkları, Sapıklar, Karındeşen Jack, Paris Operası’nın Hayaleti, Şeytanlar, Cadılar, bilimkurgusalkahramanlar ve konular.”
Giovanni Scognamillo
80’lerin başında ben daha bir ilkokul öğrencisiyken Karacan Yayınları’ndan çıkan Bilinmeyen bizim eve düzenli olarak giren bir dergiydi. Bilinmeyen dergisinin içeriğini günümüzün popüler dizisi X-Files’a konu teşkil eden türde olaylar oluştururdu. Uçan daire tanıklıkları ve fotoğrafları, uzaylıların dünyamızı tarih boyunca ziyaret ettiğinin sözde kanıtları, kendi kendine yanma olayları, ruhların ve hayaletlerin varlığına ilişkin kanıtlar, Kirlian fotoğrafları, olağanüstü parapsikoloji vakaları, Loch Ness Canavarı gibi birbirinden ilginç konular hakkında yazılmış yazıları bir çocuğun merakı ve öğrenmeye yönelik açlığıyla okurdum. Gizemli olana, bilimkurguya, bilinmeyene olan tutkumu besleyip büyüten bu dergiler olmuştu.
Bu doğaüstü olayları mükemmel bir kurguyla birleştiren Martin Mystere çizgiromanlarına müptela olmam, gecikmeli olarak keşfettiğim ama halihazırda tüm dünya ve Türkiye’de fenomen olmuş Erich Von Daniken’in Tanrıların Arabaları kitabını (Milliyet Yayınevi – 1973) hatmetmem de Bilinmeyen dergileriyle ilgili kişisel tarih anekdotumdan bağımsız olarak düşünülemez.
Giovanni Scognamillo ile tanışmam da aşağı yukarı o dönemlerin bir kerte ertesine rastlıyor. Koza Yayınları’ndan çıkan ve ilk baskısı 1973’te yapılan Dünyamızın Gizli Sahipleri adlı kitabı ile harçlığının çoğunu sahaflarda harcayan taşradan gelmiş bir üniversite öğrencisiyken buluştum. Bilinmeyen dergileri, Martin Mystere çizgi romanları ve Tanrıların Arabaları’ndan aşina olduğum bilgilerin, kanıtların, teorilerin bir derlemesiydi kitap. Anladığım kadarıyla rekor sayıda satmış, devamında hem Koza bu tür kitaplar yayımlamaya hem de Scognamillo benzer kitaplar yazmaya devam etmişti. Bugünün sinema yazarı olan ben Giovanni Scognamillo’nun bir sinema araştırmacısı olduğunu o zamanlar bilmiyordum. Bugünün gotik, korku, bilimkurgu türü meraklısı, arşivcisi ve amatörce yazar kişisi olan ben, Scognamillo’nun bu konularda Türkiye’nin en önemli bilirkişisi olduğunu da bilmiyordum. Geçen yıllarla ve Scognamillo’nun çıkan yeni kitaplarıyla birlikte bunların hepsini öğrendim. Onun çıkardığı ya da yazı yazdığı dergilerin hepsini biriktirdim, onun öykülerinden yazılmış çizgiromanları bulup okudum, onu tanıyanlardan hakkında hikayeler dinledim. Hatta onun vampirler hakkında bu kadar bilgili olmasını onun da vampir olabileceğine yorduğumuzu bile hatırlıyorum. Hoş, kim yormuyordu ki.
Giovanni Scognamillo kitaplarını dört kategoriye ayırmak lazım gelir: gizemler kitaplığı, sinema kitaplığı, gotik kitaplığı ve anı kitaplığı. Bu kategorilerde yer alan kitapların isimlerini burada sıralamaya kalksak kitaplarla ilgili edeceğimiz üç beş kelamla birlikte bu yazının sonunu getiremeyiz. Yalnızca yakın zamanda bir çizgiroman karakteri olarak da karşımıza çıkan, 1929 doğumlu bu bilgeadamın hakkında belgeseller yapmak lazım geldiği, onu ve onun birikimlerini biraz daha görünür kılmamız gerektiğini söyleyip +1 Kitap’tan çıkan Scognamillo kitabına, Canavarlar, Yaratıklar, Manyaklar‘a geçiyorum.
Sinemaya gönül veren herkesin keyifle okuyabileceği ya da kaynak kitap olarak değerlendirebileceği bir eser: Canavarlar Yaratıklar Manyaklar. Daha da ötesi korku-bilimkurgu-fantastik sinemanın düşkünleri için bir fetiş kitap.
Evlerinde ciddi biri sinema kitaplığı olanların kitaplarının çoğu İngilizce orjinallerdir. Bunlar biraz da fetiş kitaplardır ve bu konuda paraya acımayan sinefiller için tasarlanmışlardır. Daha çok korku, bilimkurgu ve western sinemasına odaklanırlar. Bu türlerin meraklıları daha bir fetişisttir çünkü. Büyük ve renkli resimlerin basılabildiği, kuşe kağıtlı, kalın kapaklı cicili bicili yüksek maliyetli bu kitaplar bizde üretilmez. Bizim yayınevlerinden çıkan sinema kitapları daha çok yazı ağırlıklıdır. Boyutları küçük olduğundan, kuşe kağıda da basılmadığından çok resim kullanılmaz, kullanılanlar da kendini pek göstermez.
Canavarlar Yaratıklar Manyaklar için daha önce Kabalcı’nın yaptığı gibi alternatif bir boyut seçilmiş. Buna rağmen kitap yine de geleneksel eksikliklerin çoğuna sahip. Neyse ki baskı çok iyi de fotoğraflar bu kağıt kalitesinde bile son derece kaliteli, renkli ve doyurucu. Yazıların az ve öz olması da resimlerin büyükçe kullanılmasına izin vermiş. Kitabın yurtdışı menşeili sinema kitaplarıyla en büyük özdeşliği içeriği ve konsepti. Korku ve bilimkurgu sinemasının yol haritasını, bu filmlere damgasını vuran fantastik ya da gerçekçi figürlerin ışığı altında çıkarmaya çalışıyor kitap. Yazar gerekli nesnel bilgilerin yanında, değerli öznel yorumlarını da eksik etmiyor. Bu kitap yalnızca bir yol haritası değil elbette. Canavarlar Yaratıklar Manyaklar bir sinema yazarının makaleler derlemesi olarak da, bir arşiv çalışması olarak da (400 kitaplık dizin bunun garantisi) veyahut sinemanın karanlık bilinçaltının psikanalizi olarak da okunabilir.
Kitaptaki yazılar bir sökünde çıkmış gibi görünse de Scognamillo’nun 1964-2002 yıllarında yazdığı yüzlerce yazıdan damıtılmışlar. Bu derleme 38 yıllık bir demlenme süresi geçirmiş anlayacağınız. Tadına doyum olmamasının nedeni belki de bu.
Kitaptaki yazıları neye göre seçtiğini şöyle açıklıyor bilge adam Scognamillo;
“…bir araya getirildiklerinde, korku-bilimkurgu-fantastik sinemanın bir çeşit özetlenmiş tarihini teşkil ediyorlar, sessiz sinemadan başlayarak ve her dönemi kapsayarak. Bir bakıma bir çeşit canavarlar ve ünlü yaratıklar galerisi teşkil ediyorlar. Öyle ki bu sayfalarda aradığınız her hilkat garibesini bulabilirsiniz, sinemasal maceraları ile bir arada: Vampirler, Nosferatu, Kurt Adamlar, Mumyalar, Zombiler, Deniz Kızları, Güzellere tutkun Çirkinler, Kötü Uzaylılar, Canavar Uzay Yaratıkları, Sapıklar, Karındeşen Jack, Paris Operası’nın Hayaleti, Şeytanlar, Cadılar, bilimkurgusal kahramanlar ve konular.”
Kitabının önsözünde Scognamillo’nun yazdığı gibi ülkemizde tür sinemasının meraklıları günden güne artıyor. Ben de bu türe büyük bir hayranlık duyan bir sinema yazarıyım. Aslında herkes onlara gereken saygı ve ilgiyi göstermeli. Sinemanın bugün bu kadar yaygın ve oturaklı olmasının bu tür filmlere borçluyuz çünkü. Oysa kimi sinema yazarları hala korku, bilimkurgu, fantastik hatta aksiyon filmlerini abesle iştigal olarak görebiliyor. Sırf entelektüellere hitap edecek bir sanat dalı formatında gelişseydi, sinema bugün her şehirde ancak bin-iki bin kişiye hitap eden bir mecra olurdu.
Canavarlar Yaratıklar Manyaklar kitabında yer alan filmler toplamda bir alt kültür de oluşturan popüler tür sinemalarının örnekleri. Ama bu alt kültür denen şeyi altlara yerleştirmeden önce, Kubrick’den Spielberg’e Hitchcock’dan Ridley Scott’a en ünlü yönetmenlerin bile bu alt kültüre eklemlenecek filmler yaptığını aklımızda çıkarmayalım. Belki Kont Drakula, Mumya, Frankenstein, Kurt Adam gibi yaratıklar; Micheal Myers, Norman Bates gibi sapık katiller; Alien tarzı korkunç uzay canavarları her filmin sonunda öldüğünde bir oh çekiyoruz. Onlardan korkuyor, nefret ediyoruz. Ama bizi eğlendirdikleri, bize sinemayı sevdirdikleri, hayalgücümüzü körükledikleri ve sinemayı var ettikleri için onlara büyük bir borcumuz var aslında.
İşte Scognamillo bu kitabı ile bir kez daha bu alt kültüre ve onun tüm figürlerine en içten saygılarını sunuyor, hem kendi adına hem de bizim adımıza… Son söz yine onun olsun;
“ …sinema bir şenliktir ve şenliğin her çeşidine katılmakta her zaman yarar vardır. Siz siz olun sinemanızı dar bir kapsam içine hiçbir zaman sıkıştırmayın., bunu yaparsanız şenlik de, şenliğin eksik olmayan ciddiyeti de bozulur.”
Giovanni Scognamillo kimdir?
1929’da İstanbul’da doğdu.İtalyan Lisesi , Edebiyat bölümünden mezun olduktan sonra yabancı basında sinema yazarlığına başladı 1948-61 yıllarında başta İtalyan, Fransız, ABD, Norveç basını olmak üzere yabancı basında, 1961’den sonra ise Türk basınında Akşam, Yön, Sinema 65, Ulusal Sinema, Yedinci Sanat, Ses, Hayat, Bravo, Video-Sinema, Beyaz Perde, TV’de Yedi Gün gibi gazete ve dergilerde sinema yazarlığını sürdürdü. Türk Sinemasında Altı Yönetmen adlı kitabının yanı sıra Agâh Özgüç’le birlikte Türk Sinemasında Kadın ve Cinsiyet ve 1965 Sinema Yıllığı’nı hazırladı. (Wikipedia)
Eserleri
Giovanni Scognamillo bugüne dek 42 telif 11 çeviri eser yayımladı. Bunlardan bazıları:
Dünyamızın Gizli Sahipleri, Uzaydan Geldiler, Geleceğimizin Anahtarları (Koza Yayınları), Batının İnanç Temelleri (Dergâh Yayınları), Bir Levantenin Beyoğlu Anıları (Metis Yayınevi), Cadde-i Kebir’de Sinema (Metis Yayınevi), İstanbul Gizemleri, Beyoğlu’nda Fuhuş (Altın), Dehşetin Kapıları (Mitos), Amerikan Sineması (Ağaç), Batı Sinemasında Türkiye ve Türkler, Korkunun Sanatları (İnkılap), Yeşilçam’dan Önce, Yeşilçam’dan Sonra (Antrakt), Beyoğlu Kabusları ve Diğer Öyküler (Okuyan Us), Dünya Sinema Sanayii (Timaş), Türk Sinema Tarihi (Kabalcı Yayınevi), Doğu ve Batı Kaynaklarına Göre Şeytan (Karizma – Atıf Arslan ile), Doğu ve Batı Kaynaklarına Göre Cinler (Karizma- Atıf Arslan ile), Doğu ve Batı Kaynaklarına Göre Ruhçuluk ve Reenkarnasyon (Karizma – Atıf Arslan ile), Fantastik Türk Sineması (Kabalcı Yayınevi – Metin Demirhan ile), Erotik Türk Sineması (Kabalcı – Metin Demirhan ile), Bay Sinema-Türker İnanoğlu (Doğan Kitap), Türk Sinemasında Şener Şen (Kabalcı).