Yeni Star Wars filmini de yöneteceğinin açıklanmasıyla “Hollywood’un uzay epiklerinden sorumlu kişisi” olarak anmaya başladığımız J.J. Abrams’ın gençleştirdiği Uzay Yolu serisinin ikinci halkası Bilinmeze Doğru Star Trek (Star Trek Into Darkness) geçtiğimiz hafta ülkemizde gösterime girdi.
Serkan Çellik
Serkan ÇellikYeni Star Trek filmi; kırmızıyla beyazın göz acıtan birlikteliğiyle süslenmiş bir orman ile patlamak üzere bir volkanın içinde yaşanan sahnelerle açılıyor. Bu koşturmacası bol aksiyon sekanslarını IMAX 3D formatında izliyorsanız görüntülerden etkilenmemeniz mümkün değil. Kendinizi olayın cereyan ettiği yerlerde hissetmeniz hatta perdenin neresine bakacağınızı şaşırmanız olası. (Öte yandan söz konusu kısmı The Hobbit: An Unexpected Journey filminden önce gösterildiğinde izlediyseniz, sıkıla da bilirsiniz.) Ardından öykü kurulmaya başlandığındaysa, ilginizi aynı hızla kaybetmeniz muhtemel. Bilinmeze Doğru Star Trek’in senaryo ekibinde Fringe, Kovboylar ve Uzaylılar (Cowboys & Aliens), Transformers: Yenilenlerin İntikamı (Transformers: Revenge of the Fallen), Görevimiz Tehlike 3 (Mission: Impossible III) ve Ada’da (The Island) birlikte çalışmış Roberto Orci ile Alex Kurtzman ve Lost ile Prometheus’un beyni Damon Lindelof var. Kendisi “World War Z” ile de karşımızda.
Son yıllarda bilim kurgu sinemasının ve türün televizyon temsillerinin kendi kuyruğunu kovalayan bu isimlere kalmış olması çok üzücü. Hepsi de parlak fikirlerle yola çıkıp derinliği olmayan hayal kırıklıkları yazan senaristler. J.J. Abrams çalıştığı bütçeler ve teknik ekiplerle karşımıza nefes kesici görüntüler çıkartabiliyor. Ancak bunları birbirine bağlayan, heyecan yaratan güçlü bir metnin eksikliği; sinema ile oyun parkı eğlenceleri arasındaki uçurumu daraltıyor. Yukarıda saydığımız senaristler, marka olmuş serilere yeni bölüm yazmaları için ardı ardına görevlendirilirken, popüler olmalarını sağlayan özgün işlerini bile ellerine yüzlerine bulaştırdıkları unutuluyor.
Görsel işçiliğin birinci sınıf, senaryonun ise hayal kırıklığı olduğundan bahsettikten sonra sıra geliyor filmin sonuna kadar izlenmesini sağlayan oyuncu kadrosuna. Performansıyla alkışı hak eden isimlerden ilki Sylar olarak parlayan Zachary Quinto. Heroes’u düştükçe yerden kaldıran unutulmaz performansı ve American Horror Story’e iki sezondur heyecan katan varlığıyla gönlümüzü fetheden Quinto; perdede de orijinalini arattırmayacak kadar iyi bir Spock olmuş. Her ne kadar Bilinmeze Doğru’da takıntılı ve duygusuz ama aslında içten içe iyi sıfatlarına indirgenen karakteri komedi malzemesi çıksın diye harcanmış olsa da, oyuncunun varlığı sayesinde Spock filmin belkemiği olmuş. Diğer göz dolduran isim sayısız televizyon dizisi ve filmde yan rollerde gördüğümüz, BBC yapımı Sherlock ile iyice ünlenen Benedict Cumberbatch. Aktör; Khan rolünde fiziksel anlamda korkutucu, ses tonuyla etkileyici ve dünyayı ele geçirmekten fazlasını istemesiyle inandırıcı bir kötü adam olmuş.
Bilinmeze Doğru Star Trek ne yazık ki yerden yere vurulan Titanların Öfkesi (Wrath of the Titans) ya da Zor Ölüm: Ölmek İçin Güzel Bir Gün’den (A Good Day to Die Hard) daha iyi bir film değil. J.J. Abrams’ın bir an önce kendisine verilen kredinin sonsuza dek geçerliliği olmadığını fark etmesi ve işçilikten fazlasını yapabilmesi gerekiyor. Star Wars Episode VII’yi Michael Arndt’ın yazdığını bilmek bir nebze su serpse de içimize, her fırsatta (dakikada en az üç kez) mavi ışık yansımalarının gözümüzün içine girmeye devam edeceğini bilmek, şimdiden tüyler ürpertiyor.
Bilinmeze Doğru Star Trek
Star Trek Into Darkness
Yönetmen: J.J. Abrams
Senaryo: Roberto Orci, Alex Kurtzman, Damon Lindelof
Oyuncular: Chris Pine, Zachary Quinto, Zoe Saldana, Benedict Cumberbatch, Karl Urban, Simon Pegg
Yapım: 2013 / ABD / 132 dk.
Bilinmeze Doğru Star Trek
