13. İstanbul Uluslararası Bağımsız Filmler Festivali şehri hareketlendirmeye devam ediyor. Festivalin en önemli filmlerinden dördünü Ters Ninja okuyucularına tanıtmak istedik.
Serkan Çellik
BALIK VE KEDİ (MAHİ VA GORBEH)
134 dakikalık tek plan, gizli kesme yok. Bunun anlamı görüntü yönetmeninin eline kamerayı alması ve hiç durmadan bütün filmi bir seferde çekip bitirmesi. İranlı yönetmen Shahram Mokri yapımcısına bir filmi iki saat içinde çekebileceğini söylediğinde çok sevindirmiş ancak işler elbette öyle olmamış. Ülkenin en başarılı tiyatrocuları çekim gününe dek iki ay boyunca prova yapmış. Asghar Farhadi‘nin Bir Ayrılık ve Geçmiş filmlerinden tanıdığımız görüntü yönetmeni Mahmoud Kalari oğluyla birlikte kesme yapmadan çekimi gerçekleştirmiş. The Matrix ve Inception‘dan etkilendiğini, senaryoyu Murphy kanunu doğrultusunda yazdığını söyleyen yönetmen şimdiden filmin yeniden çevrimi için teklif almış ve korku öğelerinin baskın olduğu daha yüksek bütçeli bir remake ile 2015’de karşımıza çıkacakmış. Bizler, sinemada taze fikirler arayanları memnun eden yapımın tadını çıkarırken umarız yetenekli sinemacı M. Night Shyamalan‘ın kaderini paylaşmaz.
BENCİL DEV (THE SELFISH GIANT)
Ebeveynlerini ve öğretmenlerini dinlemeyen asi genç para kazanmak için cahil cesaretiyle işlere girişir. Önce biraz kazanır, bu daha fazla hırs yapmasına neden olur, bir hata yapar ve çevresindeki herkese zarar verir. Bu izlekte kaç İngiliz filmi izlediğinizi düşünün, sonra oradaki gençleri 13 yaşında çocuklarla değiştirin, işte size Bencil Dev. Güçlü bir sinema dili olsa da pilavı küçük taneli pirinçle pişirmiş hissiyatı vermekten kurtulamayan ortalama bir seyirlik.
ÖTEKİ (THE DOUBLE)
Öteki, tam bir tasarım harikası. Zamansız evreni, evleri, cihazları, renkleri ve atmosferiyle zehir gibi zihinlerden çıktığı belli bir yapım. Öyküsünü katman katman açışı ve çok az tökezleme ile kendi kurallarını yazışı takdire şayan. Ancak çıkış noktasının sinema için tanıdık oluşu ve düğümlerin bu tanışıklık çerçevesinde çözümlenmesi özgün olmasını engelliyor. Dostoyevski’nin Öteki’sinden serbest uyarlanan, Jesse Eisenberg‘in başarıyla canlandırdığı iki karakter; Dövüş Kulübü’ndeki Anlatıcı ile Tyler Durden’ın yeni bir versiyonu gibi. Aralarında onlarca benzerlik var. İkili arasındaki ilişkinin gelişimi Dövüş Kulübü ile bire bir tutuyor. Ama yine de Öteki atmosfer kurma becerisi ve dinamizmi sayesinde zevkle izlenen bir deneyime dönüşüyor.
MEYDAN (AL MIDAN)
Aşk & Başka Bi’ Dünya bölümünde gösterilen Meydan, Mısır devrimi üzerine tarihe kalacak bir belge. Halkın Tahrir Meydanı’nda yaptığı ilk gösterilerden Mübarek‘i devirmesine, Müslüman Kardeşler’in politik oyunlarla Mursi‘yi başa geçirmesinden ülkenin bugün geldiği noktaya tüm yaşananları; olayların içinden gerçek görüntüler ve dinamik bir kurguyla perdeye yansıtıyor. Devrim ruhunu meydandaki insanların ışık saçan gözlerinden içinize işletiyor. Herkesin görmesi gereken hızlandırılmış bir tarih dersi, doğru söyleyen bir haber bülteni ve belgesel sinemanın nasıl olması gerektiğini hatırlatan bir yapım.
