Gotik öyküler, 16. yüzyıldan itibaren başlayan ve 1800’lü yıllarda devam eden koloni döneminde Amerikan folklorunda sık karşılaştığımız türde öykülerdir. Tim Burton’un Başsız Süvari’yi konu alan harika filmi Sleepy Hollow böylesi bir öyküden türetilmiştir. (19-08-2006)
Farklı coğrafyalar ve kültürlerden Yeni Dünya’ya göç eden alt tabakadan insanlar inanışlarını, folklorlarını beraberinde getirmişlerdi. Çiçeği burnunda Amerikalılar bir tür cahiliye devrinde, bilinmeyen ve hayli vahşi bir coğrafyada hayatta kalmaya çalışıyordu. Bu zorlu ortamda korkularının, dolaylı olsa da vücut bulacağı halk hikayelerinin ortaya çıkması elbette kaçınılmazdı. Amerikan Büyüsü, 1800’lü yıllarda yaşanmış ve yüzlerce kişinin tanık olduğu bir hayaletli ev olayını konu alıyor. Bu konudan söz eden ilk kitap 1866’da, tamamen bu konuya eğilen bir başkası ise 1894’de yayımlanmış.
Olaylar yörenin saygınlarından John Bell’in evinde başlıyor. Öfkeli bir ruh Bell’in evlenme çağındaki genç kızı Betsy’ye musallat olup onu şiddetle hırpalamaya başlıyor. John Bell’in başı ise halüsinasyonlarla belada. Yapılan hiçbir şey bu ruhun öfkesini dindirmiyor.
Exorcist, Poltergeist, The Amityville Horror gibi filmleri hatırlatan mevzusuna rağmen, o filmlerin şöhretini yakalamasını imkansız kılan bir kifayetsizliği var Amerikan Büyüsü’nün. Sutherland ve Spacek gibi iki usta oyuncunun varlığı filmin ağırlık noktası. Özellikle şöhreti Brian De Palma’nın bir Stephen King romanından uyarladığı korku filmi Carrie ile yakalayan Spacek’i izlemek, bizi Mia Farrow’un Omen’deki varlığı gibi heyecanlandırıyor. Ne yazık ki Spacek’in payına düşen rol bu heyecanı karşılayacak potansiyele sahip değil. Amerikan Büyüsü kayda değer bir korku filmi olmasa da, derli toplu hikayesiyle yine de kalburüstü bir yapım. Ama bir sinema filminden çok, HBO’nun televizyon için yaptığı filmlere benziyor. Veteranlardan kurulu kadrosu da bu izlenimi güçlendiriyor.
Amerikan Büyüsü’nün asıl zayıflığı ise filmin hedefinin tam olarak belirlenmemiş olmasından ileri geliyor. Aynı anda hem bir korku filmi, hem bir drama, hem de Shyamalan tarzı bir gizem filmi yapılmaya çalışılmış çünkü. Yönetmenin bu hayalet öyküsüne kendi gerçekçi yorumunu katmak adına hazırladığı sürprizli final adamı kuru sıkı bir silah kadar etkileyebiliyor. Üstelik ne zeka dolu, ne de filmin açık uçlarını kapatan bir yorum bu. Sizi ikna da edemiyor çünkü filmde pek çok olağanüstülüğe kendi gözünüzle tanık oluyorsunuz. (Üstelik durumdan şüphelenmenize yol açacak bir sihirbaz da yok civarda.) Yönetmenin sizi ikna etmek için adına girdiği çabalar ise çok acınası.
Amerikan Büyüsü
An American Haunting
Yönetmen: Courtney Solomon
Oyuncular: Donald Sutherland, Sissy Spacek, James D’Arcy
Eleştiri notu: 5/2.5
Seyir notu: 5/3.5