Bu yazıda post-punk revival türünün benim için en önemli gruplarından Editors’ın Ekim 2009’da çıkardığı üçüncü albümünden bahsetmek istiyorum. İngiliz indie-rock dörtlüsü Editors, 2002’de Birmingham’da kurulmuş. Daha önceleri Pilot, The Pride ve Snowfield isimleriyle müzik yapan grup 2005’te The Back Room ve 2007’de An End Has A Start adında iki albüm çıkarmış.
Burak İşyar
Editors, Amerikalı benzerleri Interpol gibi yaptıkları müzik ve şarkı sözleri açısından Joy Division’a oldukça benzerlik gösteriyor. Ancak ilk iki albümde yoğun olan gitarlar son albümde azaltılıp yerine synth’lere ağırlık verilmiş ve böylece grubun soundu biraz daha kararmış. Solist Tom Smith, son albümdeki sound değişiminin grubun akıl sağlığı için gerekli olduğunu, aynı tarz bir albümü yapmak istemediklerini söylüyor.
Editors’ın sound’undaki değişim hemen ilk baştan kulağa çarpıyor. Chris Urbanowicz’in kendine özgü titrek/dalgalı gitarı bu albümde yine kendisinin çaldığı synth’lere bırakmış yerini. Ancak sözler her zamanki gibi karanlık, mutsuz ve ümitsiz.
In This Light… albümü yoğun bir şekilde Londra üzerine kurulu. Örneğim albümle aynı adı taşıyan açılış parçası daha önceki bir yazıda ele aldığımız Bloc Party’nin A Weekend In The City albümünün aksine şehrin yüksek tansiyonu ve paranoya yerine güzelliğinden ve narin yapısından bahsediyor. Kraftwerk tarzı elektronik vuruşlarla başlayan şarkı albümün gerisinin gidişatı için bir ipucu olurken Smith’in vokalleri oldukça dikkat çekici.
Grubun ilk iki albümündeki açılış parçalarından (Lights ve Smokers Outside The Hospital Doors) oldukça farklı bir Editors dinliyoruz bu ilk şarkıda. Edward Lay’in davulları ve bence bu albümün temelini oluşturan Russell Leetch’in bas vuruşları şarkıyı (ve albümü) oldukça kuvvetli bir hale getirmiş. Leetch’in bas gitarı albümün kapanış şarkısı hariç bütün albümde oldukça baskın ve belirgin.
Albümün ilk single’ı Papillon, ismini filmi de yapılan Henri Charriere romanından alıyor. Grubun belki de en hareketli şarkısı olan Papillon biraz Depeche Mode’un 90’lardaki (Dave Gahan’ın problemli zamanları) halini anımsatıyor. Şarkının Tiesto remix’ini ise techno sevenlere önerebilirim.
Albümün en post-punk şarkılarından olan Eat Raw Meat = Blood Drool, Radiohead’in Hail To The Thief albümündeki şarkıların isimlerini andırıyor. Bence albümün en başarılı çalışmalarından olan bu parça yapay ördek sesleri ile de dikkat çekici.
Editors ilk iki albümünde olduğu gibi, dinleyeni hem duygusal hem de fiziksel olarak yoran albümün en sonuna ağır tempolu kapanış şarkısı olarak Walk the Fleet Road’u koymuş: ağır ama ciddi bir son.
İlk dinleyişimde diğer albümlerdeki gitarların bu albümde seyrekleşmesi nedeniyle hayal kırıklığına uğradığım In This Light… albümü aslında Editors’ın en Joy Division-esque çalışması. Özellikle konser performanslarında bambaşka bir havaya giren grubun bu albümünü de şiddetle tavsiye ediyorum.
Piyasaya çıktığı gün İngiltere listelerine ilk sıradan giren albümden en çok sevdiğim şarkılar Papillon, You Don’t Know Love, The Boxer ve Eat Raw Meat = Blood Drool.