Merhaba,
Bu hafta Netflix bölümü yapamadık çünkü platformda dişe dokunur hiçbir yapım yayına girmiyor. İzleme listesinin sonunu göremeyenlere, eritmek için fırsat olur diyelim. Onun dışında 1 dizi, 1 belgesel, 2 röportaj videosu; 8’i vizyonda gösterilecek, 13 kısa ve 18 uzun metraj filmden bahsediyoruz bu sayıda. Yani izleyecek çooook fazla şey var.
Bültenler hoşunuza gidiyorsa @tersninjacom’u etiketleyerek sosyal medya hesaplarınızda bahsedip bizi sevindirebilirsiniz.
Haftaya görüşmek dileğiyle.
Amazon Prime Video
Mükemmel eşi oynamaktan sıkıldığını fark eden ve gerçek duygular yaşamak isteyen bir ev hanımının, sitcomvari yaşamından sıyrılma çabasını konu eden Valerie Armstrong imzalı Kevin Can F**k Himself’in ilk sezonu yarın Amazon Prime Video’da olacak. Schitt’s Creek’in Alexis’i olarak sevdiğimiz Annie Murphy’nin başrolde olduğu yapım; komedi dizilerinin, kendisine yöneltilen her türlü şakayı kaldırabilen ve onunla evlenene piyango kazandığını düşündürten güzel eş klişesini alaşağı ediyor.
MUBI
Öneri programımız kapsamında bir arkadaşını bültenimize abone yapan herkese bir aylık MUBI üyeliği hediye ediyoruz. Bu bağlantıdan abone olduklarına emin olduktan sonra detayları bizimle paylaşın ve üyelik kazanın.
26 Ağustos: Tijuana’da bir ömür çalışan Rafael ve Lidia, onurlarını ve haklarını hiçe sayan bir adaletsizliğin kurbanı olmuştur. Rafael, evraklardaki bir hata yüzünden emeklilik maaşını alamayacağını, Lidia ise işvereninin mirasını köpeklerine bırakacağını öğrenir. İşçiler / Workers, Meksika sinemasından komedi unsurları içeren ödüllü bir dram.
27 Ağustos: Ressam, fotoğrafçı, caz aşığı ve mutfak düşkünü Ali Arif Ersen’in ani bir hastalık sonucu yatağa düşmesi sonrası verdiği mücadeleyi ve yaratım sancılarını konu eden Yangın Yerinde Orkideler, Selin Şenköken’in ilk filmi ve sadece 51 dakikalık süresiyle keşfedilmeyi bekliyor.
28 Ağustos: Yakın dönem İtalya sinemasının medarı iftiharlarından Matteo Garrone‘nin, İtalyan Yeni Gerçekçilik ile Spaghetti Western akımlarını bir potada eriterek günümüz Avrupa’sına sert bir bakış attığı suç filmi Dogman MUBI’ye geliyor.
29 Ağustos: Fakirliğin, gelir eşitsizliğinin ve sınıf mücadelesinin vesikası, Cabbar’ın umut kırıntılarını zamanın ve mekânın ötesine taşıyan, Türkiye sinemasının aşılmaz zirvesi Umut.
30 Ağustos: Yakın zamanda iyi arkadaş olmuş ikili, ebeveynlerinin bir giyim mağazası kiralamakla ilgili uğraşından fazlasıyla etkilenir. Küçük Adamlar / Little Men, yeni favori yönetmenimiz Ira Sachs’tan sade ama güçlü, iç ısıtan bir hikâye.
31 Ağustos: Ünlü yazar Sergei Dovlatov’un yaşamından dört güne odaklanan Dovlatov, Rusya ve Avrupa kültürleri arasındaki ahlaki tercihlerin farkları üzerine bir hikâye kuruyor.
beIN CONNECT
- Emily Blunt, Jamie Dornan, Jon Hamm ve Christopher Walken’ı bir araya getiren Çılgın Aşıklar / Wild Mountain Thyme, İrlanda kırsalında geçen bir romantik komedi.
IMDb Pro
- The Walking Dead oyuncuları son sezon öncesi merakla beklenen soruları yanıtlıyor.
- Hugh Jackman ve yönetmen Lisa Joy, Zihin Gezgini / Reminiscence’daki hologramları anlatıyor.
NFB.CA
- Afganistan üzerine sinemayla düşünmek için 6 film. Favorimiz Kabil’in Boks Yapan Kızları.
Le Cinéma Club
- Şiir gibi filmler çeken Jonas Mekas’tan Kennedy ailesi üzerine bir belgesel: Cennetin Bu Yüzü.
İçinde Yaşamak İstediğim…
Sevdiğimiz isimlere “içinde yaşamak istedikleri film ya da diziyi” sormaya devam ediyoruz. 19. konuğumuz Duygu Kocabaylıoğlu, seçtiği filmse Paris’te Gece Yarısı / Midnight in Paris (2011).
Hem global hem bireysel ölçekte kendisiyle mücadele ettiğimiz yaşam o kadar zor ve meşakkatli ki içinde yaşamak istediğim film, hikâye anlatmanın da büyüsüne sığınarak Woody Allen‘ın Midnight in Paris filmi olurdu, demek istiyorum. Bu sorunun insanlığımızın sürekli sınandığı 2021 yazında gelmiş olmasının da böylesine bir cevapta elbette payı var. Paris’te Gece Yarısı cevabı okuyucular için tam bir kaçış tüneli gibi gelebilir; öte yandan henüz açılış sahnelerinden itibaren Paris’in etkileyici manzaraları arasına serpiştirilmiş günlük hayat kareleri tam bir “reklamcı” aldatmacası değilse nedir! Söz konusu Woody Allen olunca bu illüzyonlara da şaşırmak gerek. Hele ki böyle büyülü bir filmde! Gil, şehrin sokaklarını iç sıkıntısıyla arşınlamaya başladığında, sanki gizli bir geçitle 1920’lerin Paris’ine geçiş yapar. Boyutlar ve zamanlar arası bir kapıdan mı geçmiştir yoksa hepsi onun zihninin ürünü müdür? Film seyirciyi bu ince çizgide öyle güzel tutar ki cevabı bilseniz de asla öğrenmek istemezsiniz. Hele Adriana ile tanıştıktan sonra Gil tam anlamıyla ‘level’ atlar. Paris sokaklarında yürürken, her biri incelikle, neredeyse bir sanat eseri gibi kurgulanmış sahneler arasında gezinir bu çekici kadınla. İşte bu tam da karakterlerin kendi hayatlarındaki tıkanıklığı çözmek için kullandıkları bir yöntem değil midir?
Paris’i bir Van Gogh tablosu gibi yaşamak ve köşe başında bir barda Hemingway, Fitzgerald ya da T.S. Eliot ile karşılaşabilme ihtimali için bile bu filmin içinde olmak isterdim. Ne de olsa serde edebiyatçılık var. Eh tabii bir de o göz boyayan çılgın Paris geceleri, şampanyanın su gibi aktığı partiler… Hem 1920’den bakınca bir asır sonrası için insanların, entelektüellerin kurdukları hayalleri kendi ağızlarından dinleme şansım olurdu belki de!
Eşyanın Tabiatı
Kırmızı ve Mavi Hap – The Matrix
Yaşadığınız dünyanın gerçek olduğundan emin değilsiniz. Şüphe, zihninize batan bir kıymıktan farksız. Özgür olmadığınızı hissediyorsunuz. Hayatınız bir yalandan mı ibaret? Peki Matrix ne anlama geliyor ve tüm bunlarla ilgisi ne? Morpheus adında bir adam, size bir seçenek sunuyor: İki hap, biri kırmızı, biri mavi. Kırmızı hapı alırsanız Matrix’in ne olduğunu öğrenecek ve gerçek dünyayla tanışacaksınız. Mavi hapı alırsanız bu sahte dünyada konforlu bir yaşam süreceksiniz. Kırmızı hapı mı seçiyorsunuz? Beni takip edin. Gerçeğin çölüne hoş geldiniz.
Modern Klasikler
Martin Scorsese‘nin; Nikos Kazancakis‘in Günaha Son Çağrı‘sıyla başlayan ve İsa peygamberin değişik yüzlerini göstererek inanç ile din arasındaki farkı deştiği “İnanç Üçlemesi”, çeyrek asır sonra, Şusaku Endo’nun aynı isimli enfes romanından uyarlanan Silence (2016) ile nihayete erdi. Tanrı’nın sessizliğinde boğulmamak için, dinin etrafına ördüğü kozayı içten yırtan bir rahibin öyküsünü kucağımıza bırakan Silence; hayat yolculuğunda sisler içerisinde kaybolan kimselerin imdadına yetişen bir deniz feneri adeta. Bir dine inanmadan, dini ritüelleri uygulamadan ve hatta dinin yayılmasına engel olarak dahi Tanrı’ya hizmet edilebileceğini gösteren Scorsese‘ye biz faniler olarak çok şey borçluyuz.
Vizyonda Ne İzlesem?
🍭 Şeker Adamın Laneti / Candyman: Jordan Peele’in yazarları arasında olduğu gizemli gerilim, 1992 tarihli Clive Barker uyarlaması aynı adlı filmin “manevi devam filmi” olarak tanımlanıyor.
👩🏼🍼 Küçük Anne / Petite Maman: Alev Almış Bir Genç Kızın Portresi ile süper star muamelesi görmeye başlayan Céline Sciamma’nın yeni filmi, yakın zamanda kaybettiği anneannesinin evini boşaltırken annesine yardım eden sekiz yaşındaki Nelly’nin orada tanıştığı yaşıtıyla kurduğu ilişkiyi konu ediyor.
🏃🏼♀️ Koş Saklan Dövüş / Run Hide Fight: Thomas Jane ve Radha Mitchell’ın oynadığı aksiyonun Metascore’u bu satırlar yazılırken 100 üzerinden 13’tü.
🔒 Karanlık Şehir Hikayeleri: Kilit: Mert Fırat’ın başrolde yer aldığı polisiye, cezaevinde bir gecede gizemli şekilde ölen on mahkûmu araştıran iki adamı odağına alıyor.
🕯️ Şeytan Oyunu / The 100 Candles Game: 100 mumun ortasına oturup birbirlerine korku hikayeleri anlatmaya başlayan dört arkadaşı konu eden üç yönetmen ve iki senaristli film, farklı korku janrlarını bir araya getiriyor.
💤 Düşler Ülkesi / Dreamland: Margot Robbie’nin popülaritesini gişeye çevirmek için vizyona sokulan 2019 tarihli film, ortalama eleştiriler almış bir dram.
💍 Yıldönümü: İkinci evlilik yıldönümlerini kutlamaya hazırlanan bir çiftin yaşadıklarını konu eden ve “benim en güzel yanım senin yanın” gibi replikler içeren yerli yapımın fragmanını iki kez izledik ama türünü çözemedik.
❄️ Kar Kırmızı: Atalay Taşdiken’in yeni filmi, işlemediği bir suçtan hapis yatan bir adamın eve dönüşünü konu ediyor.
Ayrıca…
Pembe Hayat KuirFest, LGBTİ+ Film Platformu’na 13 yeni film ekledi.
Katkılarından dolayı Duygu Kocabaylıoğlu, Ozancan Demirışık, Tanju Baran ve MUBI Türkiye’ye teşekkür ederiz.
Bültenin faydalı olduğunu düşünüyorsanız, 25 TL destek vermek için dijital teşekkür kartı satın alabilirsiniz.