Merhaba,
Dijital platformlar üye sayılarını artırıyor, her geçen gün daha fazla kişi, birden fazla üyeliğe düzenli ödeme yaptığından bahsediyor ve bu sırada Türkiye’de vizyonda olan 20 filme bir haftada sadece 63482 bilet kesiliyor. Ocak ayında bu sayı haftalık 2 milyon civarındaydı. Şu sıralar pandemi yokmuş gibi vizyon takvimi hazırlayıp sinemalardan ümidini kesmeyen en önemli dağıtımcı Bir Film ve onun Başka Sinema gösterimleri de olmasa salonların açık durması için hiçbir sebep kalmayacak.
Büyük perde ve sinema ritüeline olan özlemimiz artarken, kişisel ekranlarımıza gelecek yapımları bir kez daha sizin için sıraladık.
Haftaya görüşmek dileğiyle.
Netflix
Birbirinden uzak dururken bir yandan da ilişkilerini korumaya çalışan insanların yaşadıklarını anlatan antoloji serisi Sosyal Mesafe bugün yayında.
Yaşayan en büyük senaristlerden Aaron Sorkin’in yazıp yönettiği, Sacha Baron Cohen ve Eddie Redmayne başta olmak üzere yıldız bir kadronun rol aldığı Şikago Yedilisi’nin Yargılanması yarından itibaren gösterilecek. Konusu şöyle: 1968 Demokratik Ulusal Kongresi’nde barışçıl bir protesto olması amaçlanan gösteriler, polisle ve Ulusal Muhafızlarla şiddetli bir çatışmaya dönüştü. Protestoyu düzenleyen 7 kişi, ayaklanmaya teşvik için komplo kurmakla suçlandı. Ardından gerçekleşen duruşma, tarihe en kötü anılan yargılamalardan biri olarak geçti. Tanıdık geldi mi?
18. yüzyıl Fransa’sına giderek tarihi yeniden yazan La Révolution gizemli bir hastalığın pençesindeki ülkede asiler ve aristokratlar arası savaşı konu ediyor. Dünyaca ünlü idam aracı giyotinin gelecekteki mucidi Joseph Guillotin, art arda işlenen gizemli cinayetleri soruştururken, o güne dek bilinmeyen bir virüsü keşfediyor. Tarihi, epik, fantastik ve oldukça iddialı bir dizi.
MUBI
Bugün izleyebileceğiniz Mavi Çocuk’da, kısa belgeselleriyle tanıdığımız Manuel Abramovich, Berlin’deki aynı adlı barın hikayesini anlatıyor. “Şehirdeki yalnız kalplerin, iş insanlarının ve turistlerin tercih ettiği” söylenen barla ilgili belgesel Berlinale’de Gümüş Ayı kazanmıştı. Romanyalı 7 erkek seks işçisinin anlatacaklarını merak ediyoruz.
Éric Rohmer seçkisi yarın yayınlanacak Pauline Plajda ile devam ediyor. Berlin’de En İyi Yönetmen ve FIPRESCI ödülleri kazanan 1983 tarihli yapım, boşanma arifesindeki Marion’un 15 yaşındaki yeğeniyle çıktığı tatilde eski aşkı ile karşılaşmasını anlatıyor.
Altın Portakal seçkisinin cumartesi günkü konuğu Atıf Yılmaz klasiği Aaahh Belinda. 80’li yılların ortasında Müjde Ar ile çevirdiği feminist filmlerle kadının toplum içindeki yerini ve perdede ona biçilen rolleri sorgulayan usta yönetmenin, gelen şampuan reklamı teklifi sonrasında kendisini tersine bir Külkedisi masalının içinde bulan tiyatrocu Serap’ın gerçeküstü öyküsünü anlattığı ve sinemamızda bir eşini daha bulmakta zorlanacağınız başyapıtını mutlaka görün.
Altın Palmiye için yarışmış Ertesi Gün, yanlış kişiyi kocasının sevgilisi olmakla suçlayan bir kadının yaptıklarını konu ediyor. Siyah beyaz ve sıra dışı bir ilişki filmi. Pazar.
Pazartesi gösterilecek Son Kale, Fransa’da yaşayan Cezayirli göçmenlerin sorunlarını küçük bir işletme sınırlarında ele alıyor.
İsmini çalışanların yazdığı tahtadan kaldıran patronunun peşine düşen bir Kung fu dövüşçüsünü anlatan Güzel Yeni Körfez Bölgesi Projesi, aksiyon yüklü bir kısa film. Salı.
Güneydoğu’da askerlik yapan iki arkadaşın mayın patlaması sonucunda “gazi” olarak döndüğü baba ocakları Nevşehir ve İstanbul’da yaşadıkları sivil hayata uyum sorununu, 90’lı yıllarda ülkenin içine düştüğü bataklığı afişe eden bir öykü ve biri ayağını, diğeri kulağını yitiren kahramanlarının eksik kalmışlığını ete kemiğe bürüyen bir biçimle aktaran Uğur Yücel‘in ilk filmi Yazı Tura da yine Altın Portakal seçkisi kapsamında çarşamba MUBI’de olacak.
Platformu 1 ay ücretsiz denemek için Twitter kullanıcı adınızla birlikte MUBI yazıp bu e-postaya cevap vermeniz yeterli.
BluTV
Grey’s Anatomy yıldızı Patrick Dempsey ve İtalya’nın sevilen aktörü Alessandro Borghi’nin rol aldığı Sky İtalya orijinal yapımı Devils BluTV’de.
Papandreu’nun istifasıyla sonuçlanan 2011 Yunan Ekonomik Krizi sırasında piyasaları manipüle eden bir İngiliz bankasında yaşanan entrikaları odağına alan dizi; yüksek temposu, hızlı bilgi akışı ve yönetmenlerin gözünüzü ekrandan ayırmanıza izin vermeyen tansiyonlu anlatım tercihleriyle, tüm sezonu bir günde izlenebilecek kadar akıcı. İkinci sezon onayını da alan diziyi keşfetmenin tam zamanı.
Bu e-postayı BluTV yazarak cevaplayan onuncu kişiye bir aylık üyelik hediye edeceğiz.
Amazon Prime Video
Mr.Robot’un yaratıcısı Sam Esmail’in Julia Roberts’lı ilk sezonu 3 dalda Altın Küre’ye aday gösterilen dizisi Homecoming’in 7 bölümlük ikinci sezonu bir süredir keşfedilmeyi bekliyor. Henüz izlemeyenler için ilk sezonun yarımşar saatlik 10 bölümden oluştuğunu, hipnotize edici kamera hareketleri, müziği, görsel dokusu ve yaratıcı senaryosuyla yayınlandığı yılın en iyi işlerinden biri olduğunu söyleyebiliriz. Askeri deneyler yapılan bir tesiste danışman olarak çalışan Heidi ve gözde danışanı Walter arasındaki ilişki üzerinden Geist adlı şirketin gizemli işleyişini konu eden dizi, ilk sezonun tamamını yöneten Esmail’in yaratıcılığı sayesinde gerilim dolu bir deneyim yaşatıyor. Günümüzü 16:9, Heidi’nin hafızasını kaybettiği geleceği 1:1 görüntü oranıyla sunan, plan sekanslar ve ekran bölme tekniğiyle upuzun diyalogları bile heyecanla izleten, atmosferi TV’nizden çıkıp odanızın tüm duvarlarını saracak kadar etkileyici bir deneyim, unutmanın iyileştirici etkisi üzerine bir başyapıt.
İkinci sezonsa cevapsızlığıyla güzel sorulara ihtiyacımız olmayan açıklamalar getiriyor. Esmail ve Roberts’ın yokluğunda benzer bir görsel ve işitsel atmosfer yaratılmaya çalışılmış, aynı mekanlar ve ortak karakterler kullanılmış, olduğu gibi güzel boşluklar doldurulmuş hatta hikâye -gerekli gereksiz- genişletilmiş ancak diziye âşık olmamızı sağlayan büyülü dokunuştan eser yok.
Biz yine de ilk sezonu mutlaka görmeniz lazım dedikten sonra güncelliğini koruyan ikinci sezona da fazla haksızlık yapmadan diziyi bir bütün halinde tavsiye edelim çünkü bazı şeyleri ne yaparsanız yapın aşamazsınız.
NFB.CA
Kaybettiklerinin ardından iyileşmeye çalışan bir aile ve duygu yüklü bir coğrafyada gerçekleşen interaktif bir yolculuk… VR deneyimi sinemayla buluşmaya devam ediyor. 1935 yılında Hiroşima’dan Kanada’ya göç eden bir adamın yüzleştiği ırkçılığı üç kuşak sonra doğan torunu anlatıyor. Vancouver, Sundance, Tribeca ve Venedik’teki festival yolculuğunu bitiren The Book of Distance keşfetmenizi bekliyor.
Festival Scope
Belçika’nın ünlü Magritte Ödülleri 10. yılını kutluyor. Ödüle değer görülmüş 5 uzun metraj, 5 belgesel ve 5 kısa film 21 Ekim’e kadar ücretsiz izlenebiliyor. 1970’lerin İtalyan Giallo’larının huzursuz ve stilize atmosferini yeniden yaratan The Strange Colour of Your Body’s Tears başlamak için iyi bir nokta. Biletler sınırlı.
Le Cinéma Club
Dişi sineğin karşılıksız aşkı üzerine 12 dakikalık bir komedi. Thirsty yayında.
Her Hafta Bir Klasik İzle
Soğuk Savaş’ın en sıcak günleri yaşanırken nükleer bomba taşıyan Amerikan uçakları, bilgisayar hatası sonucu oluşan emir doğrultusunda Moskova’yı vurmak için yola çıksaydı sonuç ne olurdu?
Sidnet Lumet, dar alanda kısa paslaşmalarla bu sorunun üstüne giderek militarizmi ve silahlanma yarışını masaya yatıran, bir an bile tansiyonun ve gerilimin düşmediği bir başyapıt ortaya koyuyor. Ayrıca, telefonun diğer ucundaki Rus mevkidaşıyla dünyanın kaderini elinde tutan bir ABD başkanını Henry Fonda‘dan daha iyi kim canlandırabilirdi ki? Silahların susmadığı coğrafyamızda Fail Safe (1964) gibi filmlerin kılavuzluğuna ihtiyacımız var.
Bu haftalık da bu kadar. Katkılarından dolayı Eralp Alper, Hakan Sorar, Tanju Baran, Beyoğlu Sineması ve MUBI Türkiye’ye teşekkür ederiz.
E-bültenimizin faydalı olduğunu düşünüyorsanız, dijital teşekkür kartı satın alarak katkıda bulunabilirsiniz. Paym.es altyapısıyla 10TL, 25TL, 50TL, 75TL ya da 100TL destek vermek için sayılara tıklamanız yeterli.
Görüş ve önerilerinizi bu e-postayı yanıtlayarak ya da Ters Ninja sosyal medya hesaplarından bize iletebilirsiniz. Haftaya görüşmek dileğiyle.