Bu hafta sinemalarımıza 5 film konuk oluyor. Bu Son Olsun ve Kurtuluş Son Durak, yerli film kontenjanından vizyona dahil olurken, Saftirik Greg’in Günlüğü: Rodrick Kuralları küçük çocuklu ailelere yönelik yapım olarak dikkat çekmekte. Haftanın yabancı filmlerinden Karanlık Saat, korku tandanslı filmlere ilgi duyanlar için en iyi seçenek gibi görünüyor. Haftanın en iyi filmiyse Bruce Robinson’ın yönetmenliğini üstlendiği Johnny Depp’li Tutku Günlükleri bize kalırsa. Herkese iyi seyirler…
Tutku Günlükleri (The Rum Diary)
[xrr rating=3/5]
Yönetmen: Bruce Robinson
Senaryo: Bruce Robinson, Hunter S. Thompson (roman)
Oyuncular: Johnny Depp, Giovanni Ribisi, Aaron Eckhart
Yapım: 2011 / A.B.D / 120 dk.
Amerikalı gazeteci Hunter S. Thompson’un aynı adlı kitabından uyarlanan Tutku Günlükleri (The Rum Diary) 1960 yılında Porto Rico’ya giden gazeteci Paul Kemp’in (Johnny Depp) hikayesini anlatıyor ya da bir gazetecinin nasıl mesleğiyle ilgili olarak zor durumda kalabileceğini. New York’tan sıkılan Paul Kemp Porto Rico’ya giderek burada The San Juan Star gazetesinde işe başlar. Dönem Eisenhower dönemidir ve Kennedy ile Nixon başkanlık için yarışmaktadır. Yeni gazetesinde işe başladıktan sıka bir süre sonra Hal Sanderson (Aaron Eckhart) adında bir iş adamıyla tanışan Paul, Hal’ın nişanlısı Chenault’tan (Amber Heard) oldukça etkilenir. Hal Amerikalı yatırımcıları Porto Rico’ya çekmeyi ve onların burda yapacakları yatırımlardan para kazanmayı planlamaktadır. Bunun içinde New York Times muhabiri gibi tanıttığı Paul’ün yardımına ihtiyacı vardır. İlk başta Chenault’tan hoşlanan, paranın ve içkinin de etkisinde kalan Paul bu işbirliği teklifini kabul eder. Bu arada Paul aynı evi paylaştığı Bob Sala (Michael Rispoli) sayesinde ülkenin yoksul mahallelerini ve fakir yaşmını da gözlemlemeye başlar. Chenault ve alkolün etkisine giren Paul bir süre sonra Hal ve ortaklarına yardım edip etmeme konusunda şüpheye düşer.
Bir yanda Porto Riko gibi bir ülkenin nasıl pazarlandığını ve halkının nasıl yoksul bırakıldığına değinen filmde mizah ile ciddiyetin ayarı pek tutturulamamış. Farklı bir hayat için Porto Rico’ya giden Paul burada yaptığı ilk haberlerinden birinde gazeteciliğin temel sorunlarından biri ile karşılaşır, reklam verenlerin hoşlanacağı haberler yazmak ve kimi gerçekleri gözardı etmek. Gazetenin idarecesi Edard J. Lotterman (Richard Jenkins) ona ülke hakkında güzel haberler yapması gerektiğini söyler. Çünkü gazetelerinin esas çıkış amacı budur. Paul de bunu kabul eder. Ancak zaman içinde ülkenin saklanan yüzüyle daha çok karşılaşmaya başlar.
Film bir yandan bu arka planları anlatırken diğer yandan eğlenceli bir dille şatafatlı hayatı ve Paul’ün Bob ile yaşadıklarını gösteriyor. Film bu iki tarafın geçişleri arasında da bocaladığı için seyirciyi kendisine fazla çekemiyor. İş adamlarının planlarının kimi noktalarda John Perkins’in Bir Ekonomik Tetikçinin İtirafları’nı anımsatan Tutku Günlükleri, Johnny Depp’in hayarnlarını mutlu edecek olsa da çok da iyi bir yapım olduğu söylenemez.
Ali Abaday
.
[xrr rating=4/5]
Yönetmen: Orçun Benli
Senaryo: Orçun Benli, Şükrü Üçpınar
Oyuncular: Engin Altan Düzyatan, Mustafa Uzunyılmaz, Ferit Kaya
Yapım: 2012 / Türkiye
Yaşar Abi, Koyboy Ali, Cevat ve Ertuğrul, Balat’ın sokaklarını mesken tutan beş garibandır. Türkiye 12 Eylül’e uyandığında, onların sokağa çıkma yasağına uymak gibi bir “lüks”leri dahi yoktur. Şüpheli olarak gözaltına alındıklarında olan biteni anlayamazlar ama, Bayrampaşa’da solcuların koğuşuna atıldıklarında bayram etmeleri için bir nedenleri vardır artık: kışı geçirebilecekleri bir sıcak yuvaya sahip olmuşlardır. Karavanası da yanında! Ancak onların sevinç nedeni başkalarının ızdırap nedenidir ve onlar da bu duruma kayıtsız kalamayacaklardır.
Bu Son Olsun, 12 Eylül döneminden, insanlarımıza dair bir hikaye. Yönetmen Orçun Benli küçük bir bütçe ile hikayesi sağlam, yarattığı karakterleri inandırıcı, bir ilk fimde görmeye alıştığımız kusurlardan arınmış bir iş çıkarmış. Şerif Gören, Ali Özgentürk gibi bir avuç yönetmenin yüreklice parmak bastığı karanlık bir dönemin üzerine tutuyor kamerasını. Ancak bu kez bir kara mizah örgüsü buluyoruz karşımızda.
Sinema dilini oluştururken anlaşılmak isteyen ve emekçilere karşı vicdani bir sorumluluk taşıyan tarzıyla Orçun Benli‘nin Yılmaz Güney‘in yolundan yürüdüğünü söyleyebiliriz. 12 Eylül sonrasında ortaya çıkan, sanatı toplumsal ilişkisinden koparıp bireysel fantezilere mahkum eden bencil kuşağın yerini kolektif emeği önemseyen, “mesaj kaygısı olan” genç ve cesur yönetmenlerin alması sinemamız adına sevindirici bir durum. Mustafa Kenan Aybastı, Serkan Acar, Özcan Alper, Atilla Cengiz, Orçun Benli ve diğer genç yönetmenlerin ortak özellikleri küçük insanların hikayelerini anlatmaya önem vermeleri. Hepsinin sinema dilinde öne çıkan bir diğer öğe ise topluma karşı duydukları sorumluluğu peliküle yansıtmaları.
Ali Rıza Özkan
.
Yönetmen: Yusuf Pirhasan
Senaryo: Barış Pirhasan
Oyuncular: Belçim Bilgin, Demet Akbağ, Asuman Dabak
Yapım: 2012 / Türkiye
Son dönemde ülkemizde kadına şiddetin gittikçe arttığı herkesin malumu. Kurtuluş Son Durak, terk edilen, acısını hafifletmek için çevresini değiştiren psikolog Eylem’in (Belçim Bilgin) yeni taşındığı apartmandaki altı kadınla kurduğu ilişki üzerinden ilerliyor. Kadına uygulanan şiddete dikkat çeken film, provokatif, fantastik bir kara komedi. Yusuf Pirhasan’ın yönettiği, Barış Pirhasan’ın senaryosunu kaleme aldığı film, ayrıca Demet Akbağ ve Asuman Dabak gibi majör kadın oyuncuları bünyesinde barındıyor.
The Darkest Hour
Yönetmen: Chris Gorak
Senaryo: Jon Spaihts Öykü: Leslie Bohem, M.T. Ahern, Jon Spaihts
Oyuncular: Emile Hirsch, Olivia Thirlby ve Max Minghella
Yapım: 2011 / A.B.D. / 89 dk.
Chris Gorak’ın ikinci yönetmenlik denemesi olan Karanlık Saat (The Darkest Hour), Rusya’ya hayallerinin işini kurmaya gelen Sean ve Ben’in bir gece kulübünde Natalie, Anne ve Skylar ile tanışlar. Ve bu esnada aniden Uzaylılar dünyaya saldırır. Uzaylıların istilası sonucu tamamen bir hayalet şehir görünümünü alan Moskova’da, ilkin yer altı sığınaklarına kapanan karakterlerimiz, sonrasındaysa sokaklara çıkıp mücadeleye başlarlar. Gece Bekçisi (Nightwatch) ve Wanted filmlerinin yönetmeni Timur Bekmambetov‘un yapımcılığını yaptığı Karanlık Saat, oldukça ilgi çekici post-apokaliptik bir deneme.
Saftirik Greg’in Günlüğü: Rodrick Kuralları
(Diary Of a Wimpy Kid: Rodrick Rules)
Yönetmen:David Bowers
Senaryo: Jeff Judah, Jeff Kinney, Gabe Sachs
Oyuncular: Steve Zahn, Rachael Harris , Zachary Gordon
Yapım: 2011 / A.B.D. / 99 dk.
Flushed Away, Astro Boy gibi animasyonlardan tanıdığımız David Bowers‘ın yönetmenliğini yaptığı Saftirik Greg’in Günlüğü: Rodrick Kuralları (Diary Of a Wimpy Kid: Rodrick Rules), 2010 yılında ilk filmi yapılan Jeff Kinney romanı Saftrik Greg’in Günlüğü‘nün devamı niteliğinde. Uzun bir yaz tatilinden sonra okula dönen Greg, bir yandan büyük kardeşi Rodrick’le mücadele ederken, diğer yandan ailesiyle arasındaki sorunları çözmeye çalışmaktadır. Saftirik Greg’in Günlüğü: Rodrick Kuralları, bir önceki bölümü gibi görülesi, sıcak bir aile komedisi yine.