Sinemalarımıza bu hafta altı film konuk oluyor. Dağıtımcılarımız çocuk bayramını da hesaba katmış olacaklar ki bunların ikisi animasyon: Korsanlar ve Sevimli Kahraman. Çocukların yanında gerilimseverleri de memnun edecek bir vizyon haftası karşımızdaki. Öbür Dünyadan ve Mezarına Tüküreceğim bu türün takipçilerini memnun edecek cinsten denemeler. Yılın dikkat çeken blockbusterlarından Battleship, tahmin edilebileceği üzere büyük aksiyonları seveler için biçilmiş kaftan! Haftanın tek yerli filmiyse uzun süredir merakla beklediğimiz Mar. Herkese iyi seyirler…
[xrr rating=3/5]
Yönetmen: Nick Murphy
Senaryo: Stephen Volk, Nick Murphy
Oyuncular: Rebecca Hall, Dominic West, Imelda Staunton
Yapım: 2011 / İngiltere / 107 dk.
Televizyon kökenli Nick Murphy’nin ilk sinema filmi olan Öbür Dünyadan (The Awakening), bir yandan hayalet avcısı hikâyesi anlatırken, diğer yandan da hayaletli ev motifini tekrar üreten bir deneme. 1920’lerin başında İngiltere’deyiz; Florence Cathcart (Rebecca Hall), olmayan hayaletleri avlayan, halkın hurafelere inanmaması için elinden gelen yapan bir kadındır. Şikâyet üzerine, öğrencilere musallat olduğu iddia edilen bir çocuk hayalet vakasını araştırmak üzere taşradaki bir yatılı okula gider.
Öbür Dünyadan’ı, Guillermo del Toro klasiği Şeytanın Bel Kemiği (El Espinazo del diablo) ve son dönemde en çok sevilen gerilim filmlerinden biri olan Yetimhane (El Orfanato) gibi yatılı okulda geçen hayalet filmlerinin ardılı olarak niteleyebiliriz sanıyorum. Viktoryen dönemde geçmemesine rağmen viktoryen dönem gerilim hikâyelerini çağrıştırıyor Öbür Dünyadan, ayrıca atmosfer bakımdan bana ziyadesiyle Diğerleri’ni (The Others) anımsattı.
Gelelim sadede; Öbür Dünyadan, gereğini yerine getiren bir film, gerilim öğeleri yerli yerinde –bebek evi öğesinde olduğu gibi-, tempoyu kontrollü kullanıp, tansiyonla gayet başarılı bir biçimde oynuyor. Ayrıca mekan-içi sekansları da en az The Others kadar başarılı. Fakat Öbür Dünyadan, saydığımız örnekler kadar üst düzey bir film değil ne yazık ki. Yer yer oyunculukları sekte veriyor, dramatizasyon da yeterince derin ve incelikli değil. Son tahilde, türün takipçileri ve sinefilleri memnun edebilir Öbür Dünyadan, ama literatüre geçecek cinsten büyük bir film de değil bana kalırsa.
Ercan Dalkılıç
***
Mezarına Tüküreceğim (I Spit on Your Grave)
[xrr rating=2.5/5]
Yönetmen: Steven R. Monroe
Senaryo: Meir Zarchi, Stuart Morse
Oyuncular: Sarah Butler, Jeff Branson, Andrew Howard
Yapım: 2010 / ABD / 108 dk.
Mezarına Tüküreceğim (I Spit on Your Grave), istismar sineması denilince ilk akla gelen birkaç filmden biri olan Meir Zarchi’nin 1978 yapımı -aynı adlı- filminin yeniden çevrimi aslen. Hikayesinde pek bir değişiklik yok filmin: Yine Jennifer adında genç bir yazar, yeni romanını yazmak için şehirden uzakta bir göl kıyısına gidiyor. Fakat burada umduğu kadar hoş karşılandığını pek söyleyemeyeceğiz…
Filmin orjinali sinema tarihinin en rahatsız edici filmleri arasında sayılıyor. Steven R. Monroe’nun yeniden çevrimiyse orijinali kadar istismar sinemasından beslenmiyor, daha çok gişe de düşünülerek Saw’laştırılmış bir dil kullanılmış filmde. Evet, yine kan ve şiddet başrolde, ama bu sefer şiddetin biraz daha sistemli ve mekanik bir biçimde uygulanan haliyle muhatabız seyirci olarak.
İkinci yarısında dört başı mamur bir intikam filmine evrilen Mezarına Tüküreceğim, orjinali gibi farklı okumalara da açık bir film. Altsınıflara dair peşin hükümler barından filmde, sonrasında üst-sınıftan bir birey kontrolü ele alıyor, finalde de adalet yerini bulmuş oluyor. Yani, altsınıflara akıllı uslu durmaları için örtük bir uyarıda mı bulunuyor film acaba?
Mezarına Tüküreceğim, kötü bir yeniden çevrim değil, orjinalinin yarattığına benzer bir etki yaratabiliyor rahatlıkla. Ne var ki, orjinali kadar kültleş(e)meyeceği de kesin!
Ercan Dalkılıç
***
[xrr rating=3/5]
Yönetmen: Peter Berg
Senaryo: Erich Hoeber, Jon Hoeber
Oyuncular: Alexander Skarsgård, Brooklyn Decker, Liam Neeson
Yapım: 2012 / ABD
Birinci Dünya Savaşı sırasında kağıt ve kalemle oynanan strateji oyunu Amiral Battı, Transformers ‘ın yaratıcıları Hasbro tarafından beyaz perdeye uyalandı. 2005 yılında NASA kendi Güneş sistemindeki durumu nedeniyle Dünya’ya oldukça benzeyen bir gezegene Hawaii’den mesaj gönderir. NASA’nın uzaya gönderdiği mesaja karşılık olarak bir grup uzaylı tatbikatın yapıldığı bölgeye gelir ve kendilerine ateş eden Stone’un gemisini batırırlar. Bu esnada diğer gemilerin hareket etmesini engelleyecek şekilde bir manyetik perdeleme de yaratırlar.
Oyuncu, yapımcı ve yönetmen Peter Berg’in çektiği Battleship bir bakımdan Yıldızgemisi Askerleri (Starship Troopers) bir bakımdan da Michael Bay’in yönettiği Transformers serisini andırıyor. Yetenekli ancak sorumluluk sahibi olmayan asker Stone, en zor durumda içindeki kahramanı herkese gösteriyor. Oldukça gelişmiş bir teknolojiye sahip uzaylılar ise silahlı ve kendileri için tehdit unsuru oluşturan her şeyi yok ediyor. Fakat ne hikmetse onca güçlerine karşın savaş gemileri durduğu sürece dokunmuyorlar.
Battleship, görsel efektleri oldukça iyi olan ancak senaryo açısından kimi noksanları olan bir film. Oyundaki gibi uzaylı gemilerin batırılması için çekilmiş bir sahne dışında filmin çoğu bölümü sanki daha önce izlenmiş düşüncesi bırakıyor. Mesela Alex’in uzaylı ile teması akla Kurtuluş Günü (Independence Day) filmini getiriyor.
Battleship’in en önemli yanlarından biri günümüzde stratejik önem kazanan Pasifik Okyanusu’nun gündeme getirmesi. Pearl Harbor saldırısından 71 yıl sonra Japaon ve ABD askerleri bir arada aynı bölgede omuz omuza savaşıyor. Bu arada Çin’e de alt mesajlar gönderiliyor. ABD’nin yeni dış politika stratejileri geliştirdiği bir dönemde bu ayrıntılar biraz dikkat çekiyor.
Alacağı tepkiler ve hasılata göre devam filmleri çekilebileceği sinyalleri veren Battleship, Hollywood’un istediği zaman bir kağıt oyunundan bile film çıkarabileceğini kanıtı. Her Amerikalının içinde bir kahraman yatar, Japonlarla birlik olurlarsa uzaylı bile fark etmez düsturundan giden film, görsel açıdan zengin macera filmi severlerin hoşuna gidecektir.
Ali Abaday
VİZYONA GİREN DİĞER FİLMLER:
Yönetmen: Caner Erzincan
Senaryo: Caner Erzincan
Oyuncular: Volga Sorgu, Begüm Kütük, Güray Kip
Yapım: 2011 / Türkiye / 100 dk.
***
Korsanlar (The Pirates: Band Of Misfits)
Yönetmen: Peter Lord, Jeff Newitt
Senaryo: Gideon Defoe
Seslendirenler: Hugh Grant, Salma Hayek, Jeremy Piven
Yapım: 2012 / ABD / 88 dk.
***
Sevimli Kahraman (The Outback)
Yönetmen: Kyung Ho Lee
Senaryo: Chris Denk, Timothy Wayne Peternel
Seslendirenler: Charlie Bewley, Alan Cumming, Tim Curry
Yapım: 2012 / Güney Kore – ABD / 85 dk.