Bu hafta vizyona altı film giriyor. Yönetmenliğini Ramin Bahrani’nin yaptığı Ailem İçin (At Any Price) filmini Ali Abaday mercek altına alıyor. Jessy Terrero yönetmenliğindeki Kirli Oyun (Freelancers) Serkan Çellik değerlendirmesiyle Tersninja’da. Bu hafta sinameseverlerle buluşan diğer filmler arasında Percy Jackson: Canavarlar Denizi (Percy Jackson: Sea of Monsters), Göster Gününü 2 (Kick Ass 2) ve Tepenin Uşakları yer alıyor. Herkese iyi seyirler.
Ailem İçin
At Any Price
Yönetmen: Ramin Bahrani
Senaryo: Ramin Bahrani, Hallie Elizabeth Newton
Oyuncular: Dennis Quaid, Zac Efron, Kim Dickens, Heather Graham
Yapım: 2012 / ABD / 105 dk.
Ramin Bahrani’nin son filmi Ailem İçin (At Any Price) kuşaklar boyu çiftçilik yapmış bir ailenin babası ile oğlu arasında yaşananları anlatırken arka planda Amerika’da çiftçilerin yaşadığı zorluklara da değiniyor.
Baba mesleğini devam ettirmek kimi çocukların “istemeseler de” kaderlerinde vardır. Kimileri aile mesleklerine göre üniversitede eğitim alırken kimileri de aldıkları eğitimle alakalı olmasa da babasının işini devam ettirir. Ancak çocuklar her zaman aile işini devam ettirmeye gönüllü de olmayabilir.
Ramin Bahrani’nin son filmi olan Ailem İçin’de (At Any Price) de böyle bir durum var. Kimi noktalarda Arthur Miller’ın Satıcının Ölümü (Death of a Salesman) kitabını hatırlatan filimde büyükbabasından babasına, ondan da kendisine kalan toprağı ekmiş ve giderek büyük bir işletmenin sahibi olan Henry Whipple’ın (Dennis Quaid) hikâyesi anlatılıyor.
Iowa’da mısır tohumu satan ve oldukça büyük bir arazinin sahibi olan Henry işini iki oğlundan birine, mümkünse favori evladı Grant’a devretmek istemektedir. Ancak eyalet futbol takımına seçilen, sürekli başarılı olan Grant evden uzaklaşmış ve Arjantin’de dağlara tırmanmaya başlamıştır. Öte yandan araba yarışçısı olma hayalliyle yanan küçük evlat Dean (Zac Efron) ise kesinlikle babasının işini almayı düşünmemektedir.
Dean’in en büyük arzusu NASCAR’da yarışmaktır. Kız arkadaşı Cadence (Maika Monroe) ile oldukça iyi anlaşan Dean babasından neredeyse hiç destek göremese de annesi sürekli onun yanındadır. Çiftliğini büyütmek, sürekli bir numara olmak ve ailesinin işini devam ettirmesini isteyen Henry’nin başı bir gün ürünleri üzerine gelen şikâyet sonucu sıkışır.
Bir şekilde çiftlik hikâyesi olarak da tanımlanabilecek olan Ailem İçin, baba oğul çekişmesi görüntüsünde çiftçiliğin değişimini, hayallerin nasıl bir anda yıkılabileceğini ve bazen bedeller ödemek gerektiğini gösteriyor. Ne var ki Bahrani’nin tüm bunları vurucu bir şekilde anlattığı söylenemez.
Dennis Quaid son dönemlerdeki en iyi oyunculuğunu çıkarıyor. Karşısındaki insanı dinlediğini iddia eden ama esasında hep bildiğini okuyan ve gerektiği zaman hiçbir kural tanımayan Henry, Quaid’in bedeninde hayat buluyor. Henry ne oğullarının hayallerini paylaşıyor, ne de çizdiği iyi ve sadık aile babası profiline uyuyor. Müşterilerini de karısını da aldatmakta bir çekince görmüyor. Buna karşılık Dean babasından daha farklı. Yaşıtı çoğu genç gibi hayallerinin peşinden gitmek istiyor. Bu uğurda yapmayacağı hiçbir şey yok ama esasında istediği şey için neler gerektiğini de pek bilmiyor.
Ne yazık ki Ailem İçin’de kadınlara pek rol verilmemiş. Bir tek Dean’in kız arkadaşı rolündeki Maika Monroe biraz öne çıkıyor ve kendisini fark ettiriyor. Heather Graham gibi bir oyuncunun fazla rolü olmadığı gibi düzgün bir tane diyaloğu da maalesef yok. Ailenin annesi rolündeki Irene’ye hayat veren Kim Dickens kendisini sadece iki sahnede gösterebiliyor.
Senaryoyu Hallie Elizabeth Newton ile birlikte yazmış olan yönetmen Bahrani kimi sahnelerde vurucu ayrıntılar koyarak, hikâyenin başka yanlarının da görünmesi istemiş fakat bunu pek de becerememiş. Mesela yakın dönemde gösterime giren Kayıp Umutlar (Promised Land) gibi çiftçilerin genel sorunlarıyla pek ilgilenmiyor. Büyüyemedikleri için finansal kriz yaşayan çiftçilerden bahsediyor ama üzerine fazla gitmiyor.
Temel olarak Satıcının Ölümü’nü anımsatan bir yapıya sahip olan Ailem İçin bir baba ile oğul arasındaki hayallerin farklılığını ve o hayallerin esasında nasıl bedeller ödemek gerektirdiğini bilemeyişlerini anlatıyor.
Ali Abaday
* * *
Kirli Oyun
Freelancers
Yönetmen: Jessy Terrero
Senaryo: L. Philippe Casseus
Oyuncular: 50 Cent, Forest Whitaker, Robert De Niro, Malcolm Goodwin
Yapım: 2012 / ABD / 96 dk.
50 Cent’e çektiği klipler dışında Soul Plane adlı başarısız bir komedisi ve yine 50 Cent’in yazıp başrolde oynadığı Gun adlı bir filmi olan Jessy Terrero; bu hafta Kirli Oyun (Freelancers) ile sinemalarımıza konuk oluyor.
Amerikalı dünyaca ünlü rap yıldızı Curtis “50 Cent” Jackson’ın oyuncu olarak sinema kariyeri 2005 yılında Get Rich or Die Tryin’ ile başlamıştı. Sonrasında Al Pacino, Bruce Willis, Robert De Niro, Nicolas Cage ve Ray Liotta gibi isimlerle aynı filmlerde yer aldı ancak istediği başarıyı bir türlü elde edemedi. Kirli Oyun da makûs talihini değiştirecek film değil. 50 Cent için ısmarlama hazırlanmış görünen yapımda Oscar ödüllü kalburüstü Forest Whitaker ve Robert De Niro’nun ne aradığını anlamaksa mümkün değil. Hadi Whitaker beş yıldır kariyerini yok etme çabasında diyelim, De Niro neden önüne her çıkan filmde oynuyor? Para için bu kadarı da yapılmaz dedirten acınası bir iş var karşımızda.
Kirli Oyun Türk sinemasında da sıkça rastladığımız, uzun metraj film çekecek yeteneğe ve bilgiye sahip olmayan yönetmenlerin tercih ettiği skeç mantığıyla hazırlanmış. Filmde; Polis Akademisi’nden yeni mezun olan üç çaylak, üç kurt polisin yanına devriye gezsinler diye veriliyor. 50 Cent’e de Forest Whitaker düşüyor. Uyuşturucu kullanan, rüşvet alan, hırsızlık yapan, mafya ile işbirliği içindeki eski polislerin yanındaki çaylaklar bir olaydan diğerine koşuyor. Birbirinden kopuk bölümlerden biri bitip diğeri başlıyor. Sonunda da kimin kime çalıştığı belli olmayan, içinden çıkmak için kendinizi yormayacağınız kadar cılız bir ilişkiler ağı kuruluyor.
Estetik yoksunu sevişme sahneleri, kadrajdan taşan kafalar, bu kadar da olmaz dedirten devamlılık hataları, rahatsız edici kurgu acemilikleri ve 50 Cent’in yerli türkücülerimize rahmet okutan berbat oyunculuğu film boyunca izleyeni sinir krizine sokabilir. Neresinden tutsanız elinizde kalan, destansı bir başarısızlık Kirli Oyun.
Serkan Çellik