BİZİ TAKİP ET...

Sitede ara...

Sonraları kadınlara nasıl âşık olduysam, futbola da öyle âşık oldum: Ansızın, açıklanamaz bir şekilde, üzerine kafa yormadan, getireceği acı ve kafa karışıklığını bir nebze olsun düşünmeden.

Futbol

Bu Ateş Çok Can Yakar: Futbol Ateşi (Fever Pitch)

Sonraları kadınlara nasıl âşık olduysam, futbola da öyle âşık oldum: Ansızın, açıklanamaz bir şekilde, üzerine kafa yormadan, getireceği acı ve kafa karışıklığını bir nebze olsun düşünmeden.

“Sonraları kadınlara nasıl âşık olduysam, futbola da öyle âşık oldum: Ansızın, açıklanamaz bir şekilde, üzerine kafa yormadan, getireceği acı ve kafa karışıklığını bir nebze olsun düşünmeden.”

Deniz Akhan

Nick Hornby’nin futbol kitaplıklarına demir atan Futbol Ateşi (Fever Pitch, 1992) kitabı bu cümleyle başlar. Sonrası hayattan alınan bir mola gibi, ama yaşanan onca acı ve sevince bakıldığında aslında tam da hayatın içinde olan bir taraftarlık hikâyesidir. Hornby gibi futbol sevdalıları yaşamlarının bir dökümünü, yeşil sahanın dışına taşan bu histeriye her zaman küçümseme ya da yabancılıkla bakanlar ise kışkırtıcı bir merakla okumak üzere sayfaları çevirmeye başlarlar.

Her bölümü bir Arsenal maçı ile tarihlendirilmiş bu otobiyografik anlatı, 1997 yılında, yine yazarı Hornby’nin eliyle bir aşk hikâyesi bağlamında senaryolaştırıldı.

Sadece bir oyun değil

Okulun yeni öğretmeni Sarah (Ruth Gemmell), daha ilk gününde meslekdaşı Paul (Colin Firth) ile tersleşiyor. Sosyal ilişkiler ve mesleki gereklilikler karşısında vurdumduymazlıktan geri adım atmayan, ama iş Arsenal’e gelince kolaylıkla kendini kaybeden Paul, elbette ki farklı bir dünyanın insanı. Ama bu tür durumlar tam bir romantik komedi klasiğidir; biliriz ki er ya da geç içlerindeki tutku kabaracak ve ikisi de buna karşı koyamayacaklar.

Sarah ve Paul arasındaki zıtlık bir klişeye hizmet etmekten daha çok, futbol tutkusunun irdelenmesine olanak sağlıyor. Çünkü Sarah, futbola karşı tavrı çok bilindik. Arkadaşıyla konuşurken, “Böylesine zavallı olmak korkunç bir şey. Dünya berbat bir yer olduğu için sadece futbol sonuçlarını önemsiyor gibi yapıyorlar. Bunun ne anlamı var?” diyor. Böylece futbolu zararlı bir çılgınlık olarak gören büyük bir kitleyi temsil ediyor. Ancak yine bu sayede Paul’ün kendini ifade etmesini de sağlıyor. Paul, “Belki farkında değilsin, ama bu sadece bir oyun,” kalıbı karşısında bütün futbol fanatiklerinin sözcülüğünü yapıyor: Bu, birisinin söyleyebileceği en kötü, en aptalca şey. Sadece bir oyun olmadığı çok açık. Eğer öyle olsaydı bu kadar önemseyebileceğimi düşünüyor musun gerçekten?

Bir anlamı olmalı

Paul’ün diğer fanatiklerden farkı futbolu, Arsenal’i ve kendini sorgulayabilmesi, en azından bunun için çaba sarf etmesi. Çok yol aldığını söyleyemeyiz, çünkü yazının başındaki sözleri yazan Nick Hornby’nin bir eseri. Sadece futbolda değil, genel anlamda sevginin sebebini bulmak belki de mümkün değil. Nasıl bir şey olduğunu anlamak için de yaşamak gerekiyor. Fareler üzerinde deney yapar gibi meseleye yaklaşmak bir şey kazandırmıyor. Ya da Paul’ün ifadesiyle: Antropologlar futbol konusunda hep zorlanmışlardır. Sıkıntı sadece dışında neler olup bittiğini görebilmenizde. İster inanın ister inanmayın, bir de içi var. Bir şeyleri kendimize göre sevmek için hepimizin nedenleri var.

Hayat daima kazanır

Üstat Ken Loach’un Looking for Eric (2009) filmi Türkçe’ye Hayata Çalım At şeklinde çevrilmişti. Bu sözü bir emir değil, bir tavsiye olarak almak lazım tabii. Ama uygulaması hiç de kolay değil. Mesela, Arsenal’den vaz geçmek mümkün mü? Hayır –en azından tamamen. Paul de hayatın gerekliliklerinin farkında. Futbolda her zaman için sıfırdan başlama fırsatı var; kupayı kaybedebilirsiniz, ama gelecek sezon yeniden mücadele edersiniz. Oysa hayat kaybettiklerinizi geri vermiyor. Kahramanımız Paul bile bu gerçeğin hakkını teslim etmek zorunda kalıyor. Özellikle Sarah’ın hamile kalması yüzünden.

Paul ve Sarah’ın uzlaşıp beraberliklerine devam edebilmeleri için yine futbolun sihrine ihtiyaç var. Bu sihir tozunun Sarah’ın üzerine nasıl serpileceği senaryoda iyi çözülmüş. Çünkü seyirci de kendini uçacakmış gibi hissedebiliyor.

26 Mayıs 1989 Liverpool-Arsenal

Futbol Ateşi, senaryosu Nick Hornby tarafından yazılmış olsa da, orijinal kitabın zenginlik ve derinliğine ulaşmadığı, romantik komediye meze edildiği için eleştirildi. Kitap-film meselesinde ezeli olan bir tartışma bu. Ancak kitabın bir nevi monolog olduğu ve bu haliyle sinemaya aktarılamayacağı düşünülürse haksız bir eleştiri söz konusu. Keyifli sahneleri, ülkemizde vizyona Sensiz Olmaz ismiyle giren filmin uyarlandığı Ölümüne Sadakat (High Fidelity, 1995) romanında müzik delisi olduğunu da gösteren Nick Hornby sayesinde güzel müzikleri ve başarılı oyunculukları ile eli yüzü düzgün bir film var karşımızda. Üstelik futbolu ve taraftarlığı olabildiğince didikleyerek diğer futbol filmleri arasından sıyrılıyor.

Yukarıdaki ara başlıkta belirtilen tarih ve maça gelince: Filmin geçtiği 1989 yılının son maçında, Arsenal 18 yıllık şampiyonluk hasretini gidermeye çok yaklaşmıştı. Ancak bunun için Liverpool’u deplasmanda 2-0 yenmesi gerekiyordu. Sonucu öğrenmek için Google’a bakmak yerine filmi seyretmenizi tavsiye ederim.

Futbol Ateşi
Fever Pitch

Yönetmen: David Evans

Senaryo: Nick Hornby

Oyuncular: Colin Firth, Ruth Gemmell, Mark Strong

Yapım: 1997, İngiltere, 102 dakika

Bu yazı ilk olarak aylık futbol dergisi GOAL’ün Ekim sayısında Futbol ve Sinema isimli köşede yayımlanmıştır.

İlginizi çekebilir...

Advertisement

tersninja.com (2008-2022)

  • Bizi takip et