Geçtiğimiz pazartesi sabahı dağıtılan Akademi Ödülleri’nde aday olduğu 9 daldan 4’ünde (En İyi Film, En İyi Yönetmen, En İyi Özgün Senaryo ve En İyi Görüntü Yönetmeni) Oscar’a uzanan Birdman veya Cahilliğin Umulmayan Erdemi, Meksika asıllı yönetmen Alejandro González Iñárritu’nun son uzun metraj denemesi. Iñárritu, o zamanki yol arkadaşı, senaristi Guillermo Arriaga ile birlikte yaptığı Paramparça Aşklar ve Köpekler (Amores Perros), 21 Gram (21 Grams) ve Babil (Babel) filmlerinde –aynı zamanda bu dizi ‘ölüm üçlemesi’ olarak anılır- uyguladığı “kesişen hikaye” metoduyla 2000’ler sinemasına damga vurmuştu.
Guillermo Arriaga ile yollarını ayırdıktan sonra 2010 yapımı “Biutiful”da işçi sınıfına içerden bir bakış atan Iñárritu; Birdman‘la projektörünü Hollywood’un Janus’u andıran ikiyüzlü yapısına çeviriyor bu sefer. Film, 1992 yılında ‘Birdman’ adlı bir çizgi roman uyarlamasında başrolü oynayıp büyük şöhret yakalayan Riggan Thompson’ın [Michael Keaton’ın bu karakteri canlandırması ayrıca ironik; çünkü Keaton da 1992 yapımı Batman Dönüyor‘da (Batman Returns) bir süper kahramanı canlandırmıştı, bilindiği üzere.] eski günlerine dönme çabası etrafında şekilleniyor esasen. Broadway’de, inceden inceye Riggan’ın kaybetmişliğine de atıfta bulunan Raymond Carver kitabı Aşk Konuştuğumuzda Ne Konuşuruz’u (What We Talk About When We Talk About Love) sahneye aktararak tekrar parlamaya çalışan karakterimiz, acaba amacına ulaşabilecek midir?
Iñárritu, Birdman için farklı bir anlatım tekniği yeğlemiş; hiç kesme yapmadan tek bir uzun, ama upuzun bir plansekanstan oluşturmuş yapıtını. Bu tip bir denemeyi biz ilk Alfred Hitchcock’un 48 tarihli Ölüm Kararı (Rope) filminde görmüştük. Rus yönetmen Aleksandr Sokurov’un çektiği Rus Hazine Sandığı (Russkiy kovcheg) 2002’de bu ‘tek plan film’lerin ‘şahı’ olmuştu, deyiş yerindeyse. Fakat Birdman; ne Ölüm Kararı‘na, ne de Rus Hazine Sandığı‘na benziyor tam olarak. Eksen karakteri Riggan’ı aksiyon içine alan ve hiç göz önünden ayırmayan bu biçim, en çok Yılan Gözler‘in (Snake Eyes) giriş sekansını anımsattı bana… Ustaların ustası Brian De Palma, o filmin ilk anından itibaren kamerasıyla Rick Santoro’yu böyle çepeçevre sarmış ve on küsur dakika boyunca seyirciyi perdeye mıh gibi çakmıştı!
Biçimin yanında tiyatro oyunu aracılığıyla zaman zaman film-içinde-film’e (meta-film) de evrilen, iç-seslerle, bilinç akışlarıyla örülü dört dörtlük dramasıyla da dikkat çekici Birdman. Bu dramanın en büyük dayanağı ‘İyi Erkek Oyuncu Oscar’ını da alması gerektiğini düşündüğüm Michael Keaton ve yardımcı karakterde rol çalan Edward Norton kuşkusuz. Gerçekten de parmak ısırtan cinsten peformans ortaya koymuş bu ikili. “Birdman” ne eksik, ne fazla, tastamam bir başyapıt. Hiçbir zaman unutulmayacak ve eskimeyecek bu filmi sakın ola ki kaçırmayın!
Birdman veya Cahilliğin Umulmayan Erdemi
Yönetmen: Alejandro G. Iñárritu
Senaryo: Alejandro G. Iñárritu, Nicolás Giacobone, Alexander Dinelaris, Armando Bo
Oyuncular: Michael Keaton, Zach Galifianakis, Edward Norton
Yapım: 2014 / ABD / 119 dk.