Moda ikonu Coco Chanel’in yetimhaneden Fransız sosyetesinin zirvesine uzanan öyküsünün ilk dönemini ele alan Coco Chanel’den Önce; Nettoyage à sec, Nathalie… ve Hayatım Ellerinde ( Entre ses mains) gibi filmleriyle tanıdığımız Anne Fontaine’in eliyle perdeye aktarılan, Audrey Tautou nam-ı diğer Amélie Poulain’in Coco Chanel hüviyetine büründüğü bir biopic.
Rags to riches (sıfırdan zirveye, yoktan var olma vs…) sinemada her daim sömürüye müsait bir izlek. Nitekim Dünya Sineması da sayısız kez her nevi çeşitlemesini yaptı bu izleğin. Coco Chanel’den Önce (Coco Avant Chanel) ise türün Hollywoodvari örneklerine pek benzemeyen, yani özneyi ve yaşadıklarını dramatize etmeyen, alışılmış kodları kullanmaktan olabildiğince kaçınan bir film.
Coco (Audrey Tautou) ve Adrienne Chanel (Marie Gillain) seyyar satıcı babalarının onları bir yetimhaneye terk etmesinden 15 yıl sonra gündüzleri dikiş atölyesinde çalışmakta geceleri de bir kabarede şarkı söyleyerek geçinmektedirler. Ablasının bir aristokrat ile evlenmesinin ardından yalnız kalan Coco, Étienne Balsan’in (Benoît Poelvoorde) malikânesinde sığıntı olarak yaşamaya başlar. Bu süreçte hayatının aşkı Arthur ‘Boy’ Capel (Alessandro Nivola) ile tanışacağından habersiz olan Coco, kendisini bir efsane haline getirecek olan yeteneğinin de yeni yeni farkına varmaktadır…
Burjuvazinin içindeki yerini alabilmek uğruna sığıntı ve/veya metres olmayı kabul eden bir ezilen portresi temelde Coco Chanel’den Önce‘nin bize sunduğu. İlkin yapayalnız kalan küçük Coco’nun hüznüne, müteakiben üst sınıfla ilişkilerine çeviriyor Anne Fontaine kamerasını…
İsminden de anlaşılacağı üzere özünde ‘bir Coco Chanel filmi’ değil aslında Coco Chanel’den Önce. Ünlü modacının biraz da tesadüfî olarak modacı olduğunun altını çizilmiş özellikle. Coco Chanel’in modacı kimliğinin de yüzeysel olarak geçiştirildiği tespitinde bulunabiliriz rahatlıkla. Coco Chanel‘in neden dönemin modasına yeni bir minval kazandırdığının cevabını ver(e)miyor film. Yönetmenin yorumuna göre, ünlü modacı sadece içgüdüsel bir itki sonucunda doğuyor. Bana kalırsa, neden-sonuç bağlamında pek istenilen düzeyde değil film maalesef.
Sanat yönetiminin üst düzey olduğu filmde 20.yy atmosferi gerçekten çok iyi yansıtılmış. Belçikalı aktör Benoît Poelvoorde, Étienne Balsan karakterinde göz dolduruyor. Filmin ikinci bölümünde ciddi bir tempo problemi olduğunu belirtelim. Coco, Boy ile tanıştıktan sonra film iyice ağırlaşıyor ve yavan bir anlatıya dönüşüyor adeta.
Yalnız burjuvazinin ahlaki çöküşü filmde ancak bir ‘yan değini’ olarak kalmış. Her şeye rağmen dönemin burjuvazisinin kadınlarının çalışmadığı düşünülürse çok şey yapıyor Coco Chanel. Sınıf atlıyor, fakat yine de çalışmaktan ve ekonomik özgürlüğünü kazanmaktan bahsediyor. Batının ona biçtiği gibi devrimci olduğunu ifade etmek çok zor Coco Chanel’in, fakat feminist hareket içinde önemli bir isim olduğu kesin.
(Coco Avant Chanel)
[xrr rating=3/5]
Yönetmen: Anne Fontaine
Senaryo: Camille Fontaine, Edmonde Charles-Roux, Anne Fontaine
Oyuncular: Audrey Tautou, Benoît Poelvoorde, Alessandro Nivola
Yapım: 2009 / Fra-Belçika /105 dk.