Az ama öz film çeken Hollandalı usta yönetmen Alex Van Warmerdam’ın 2013 Cannes’ında yarışmalı bölümde gösterilen ve oldukça ses getiren filmi Bela (Borgman) kaynağı belirsiz bir alıntıyla açılıyor: “Ve onlar rütbelerini yükseltmek için yeryüzüne indiler.” Bu alıntının hemen ardından girizgahta cadı avına benzer bir sahneye şahit oluyoruz; kilise mensupları, ellerine meşale ve silahları alıp ormanda yeraltında yaşayan evsizleri oradan sürmek, dahası öldürmek istiyorlar.
Yeraltında yaşayan bu kılıksız evsizler kimler? Bu yobazlar evsizleri neden kovalıyor? Hiçbir cevap vermeden devam ediyor anlatmaya, aynı zamanda filmin senaryosunda imza atmış bulunan Alex Van Warmerdam: Ormandan ötelenen bu esrarengiz grubun lideri Borgman (Jan Bijvoet), soluğu orta-üst sınıf burjuvaların yaşadığı bir bölgede alacak, bu ailelerden birine kendini kabul ettirecek ve bu örgüt aileyi kıskıvrak eline alacaktır.
Yoksulluk bütün dinlerce kutsanır ve yoksulların başkaldırılması kesinkes yasaklanmıştır; itaat edip sessizce yaşamaları öğütlenir. Bela‘nın çekirdeğinde yatan argüman da bu bana kalırsa; filmin başındaki alıntının ve filmin büyük puntolarla yazılmış mavi isminin ters dönmesi, asırlardır değişmeyen bu köle-efendi ilişkisinin bozulacağına, tarihin akışının apansız tersyüz olacağına yorulabilir pekala.
Filmin orjinal ismi olan ‘Borgman’, etimolojik olarak bir yol göstericiye, kurtarıcıya denk düşüyor; bu kurtarıcıysa filmin bitişindeki kredilere göre Camiel, yani Adem ile Havva’yı cennetten kovduran melek. Diğer bir deyişle düzene, kurala başkaldıran, kurulmuş oyunu bozan ilk figür kendisi. Oldukça steril ve düzenli bir sistemin içine sızıp (filmdeki ailenin evine) onun bütün dengesi altüst eden Borgman, kaba bir okumayla, Lars von Trier’in Melankoli‘de (Melancholia) işaret ettiği o büyük kaosu, sarsılmayı yaratacak olanın ta kendisi olabilir. Lars von Trier’de marduk olan bu imge, Bela’da Borgman karakterinde vücuda gelen bu örgüte dönüşmüştür.
Bela‘nın üst sınıflara yönelik tehditkarlığı, Haneke’nin Ölümcül Oyunlar (Funny Games) ve Benny’nin Videosu‘nu (Benny’s Video) hatırlatıyor ister istemez; van Warmerdam’ın da tıpkı Haneke gibi alt sınıftan grotesk figürleri oldukça müreffeh ailenin içine yollayarak onlara dehşet dolu anlar yaşatmaktan haz almış. Bu arada, şunu da belirtmek gerekir ki, Borgman’ın personası Bela‘dan bir yıl önce Cannes’da Altın Palmiye için yarışmış Holy Motors‘daki Merde’in neredeyse aynısı. Bu iki referans çok açık bir şekilde görülüyor filmde.
Bela, çok farklı okumalara müsait, sembollerle örülü sürreal bir deneme kısaca; entelektüel tarafı sizi korkutmasın, aynı zamanda bir gerilim çeşitlemesi olarak da izlenebilir zira. Aile ile kurdurduğu özdeşlik üzerinden mahremiyetinize saldıran Bela, gizemin, tedirginliğin bir an olsun azalmadığı, bunu duyumsatmayı bilen atmosferiyle kaçırılmaması gereken bir film, bu ‘kabus’u mutlaka görmelisiniz.
Yönetmen: Alex van Warmerdam
Senaryo: Alex van Warmerdam
Oyuncular: Jan Bijvoet, Hadewych Minis, Jeroen Perceval
Yapım: 2013 / Hollanda-İngiltere / 113 dk.