Sinema dünyasının aktif meslek hayatını sürdüren en yaşlı aktörü Ernest Borgnine, tamı tamına 94 yaşında oluşuna aldırmaksızın bir filmin setinden diğerine koşturup duruyor. Türk sinemaseverlerinin daha çok 1980’lerin popüler TV dizisi Hava Kurdu‘ndan tanıdıkları asırlık sanatçı, bu yıl sektördeki 60’ıncı yılını kutlayacak.
94 yaşındaki Amerikalı sinema ve televizyon oyuncusu Ernest Borgnine, yeryüzündeki insanların ezici bir çoğunluğunun bırakın hareketli bir serüven filminde rol almayı, hasbelkader o kadar uzun bir ömür sürmeyi başarsalar bile parmaklarını kıpırdatamaz hâle geldikleri bir yaşta, sinema tarihinde şimdiye kadar benzeri görülmemiş bir hayata tutunma mücadelesine imza atıyor.
İtalyan göçmeni bir anne-babanın çocuğu olarak 1917 yılında Connecticut eyaletinin Hamden kentinde dünyaya gelen Borgnine‘ın rol aldığı ilk film, yönetmen Ray Nazarro‘nun 1951’de çektiği Çinli Korsanlar (China Corsair)‘dı. 34 yaşında oynadığı bu yapımda makyajla çekik gözlü hâle getirilip Çinli bir kumarhane patronunu canlandıran sanatçı, o gün bugündür de kâh başrol, kâh yardımcı oyuncu olarak sinemadan hiç kopmadı.
1950’lerin ikinci yarısından itibaren hızla yükselişe geçen sinema kariyerinin yanı sıra, meslek hayatı boyunca birbirinden başarılı televizyon yapımlarında da önemli roller üstlenen Ernest Borgnine‘ı Türk izleyicileri öncelikli olarak 1984-87 yılları arasında 56 bölüm olarak çekilen Hava Kurdu (Airwolf) adlı serüven dizisinden tanıyorlar. Dönemin gözde aktörü Jean Michael Vincent‘ın, casusluk operasyonları için geliştirilip özel yeteneklerle donatılmış bir süper helikopterin pilotu olarak başrolü üstlendiği bu dizide, Borgnine de onun yardımcılığını yürüten uçuş teknisyeni Dominic Santini rolündeydi.
Hava Kurdu‘nda rol aldığı yıllarda bile 60’lı yaşların ortalarında bulunan Hollywood’un ulu çınarı, 70 ve 80’li yaşları boyunca hem beyazperdede hem de beyazcamda bir çok unutulmaz karakteri başarıyla canlandırmayı sürdürdü.
Henüz meslek hayatının ilk dönemindeyken, Delbert Mann‘in yönettiği Marty adlı duygusal filmde canlandırdığı ‘gönlünün kadınını arayan yalnız kasap’ rolüyle 1955 yılının “En İyi Erkek Oyuncu Oscar’ını kazanan Borgnine, hem ülkesinde hem de dünyanın pek çok prestijli film festivalinde ödüllere boğulan bu yapımdan sonra, ne yazık ki, yeteneklerini aynı düzeyde ortaya koyabileceği bir başka ‘tek adam’ gösterisi yakalayamadı ve sinemada çoğunlukla ‘ana karakterin has dostu’ klişesine uyan yardımcı roller üstlendi. Zaman içinde giderek oyunculuktaki değişmez yazgısına dönüşen ‘yardımcı oyuncu’ pozisyonu nedeniyle de başyapıtlarla dolu meslek hayatına rağmen sektörün en az ödüle sahip oyuncuları arasında yer aldı. İnanılmaz ama gerçek, sinema ve televizyonda geride bıraktığı 60 yılın sonunda, Borgnine‘ın yardımcı oyuncu olarak kazanılmış bir tek ödülü bile bulunmuyor. Öte yandan, Amerikan Aktörler Birliği, bu akıl almaz ayıbı telafi etmek üzere sanatçıyı geçen yıl bir ‘hayat boyu başarı ödülü’yle onurlandırdı.
Ülkemizdeki sinemaseverlerin son olarak geçtiğimiz aylarda gösterime giren 2010 yılı yapımı Red adlı filmde izleme fırsatı buldukları Hollywood’un emektar ötesi karakter oyuncusu, Red‘in ardından hızını alamayıp iki film daha yaptı. 2011 yılı içinde izleyiciyle buluşacak olan bu filmlerle birlikte Borgnine da setlerdeki 60’ıncı zafer yılını kutlayacak.
Çocukluk yıllarından itibaren bir dizi spor dalıyla ciddi olarak ilgilenen, özellikle uzun süre boks yapan Ernest Borgnine, filmlerde hâlâ önemli roller üstlendiği 90’lı yaşlarına kadar zinde bir şekilde ulaşabilmesinin formülünü yine spora bağlamakta… 1935-1945 yılları arasında orduya yazılarak Amerikan donanmasında hizmet veren aktör, düzenli bir hayat sürme ve spor yapma alışkanlığını bahriyeli olduğu yıllarda iyice pekiştirdiğini belirtiyor.
Borgnine, 1996 yılında bir otobüs satın alarak, bizzat kullandığı bu araçla ABD’yi bir baştan diğerine dolaşıp ülkenin değişik eyaletlerindeki binlerce hayranıyla tanışmıştı. 1999 yılında ise şimdiye kadar oynadığı bütün film ve dizilerin senaryolarını paha biçilmez bir sinema koleksiyonu olarak Kuzey Alabama Üniversitesi kütüphanesine armağan etti.
Mutlu bir evliliğin de uzun ve sağlıklı bir hayat sürmede en az spor kadar büyük önem taşıdığını vurgulayan Borgnine, kendi hayatında o huzurlu evliliği ancak beşinci denemesinde bulmayı başarmış. “Bitmez tükenmez bir kadın dırdırı erkeği yaşamaktan soğutur” diyen sanatçı, 1958-1972 yılları arasındaki dört başarısız evliliğin ardından, 1973 yılında hayatını birleştirdiği ve aynı yastıkta 38 yıl geçirdiği Tova Borgnine ile en sonunda doğru kadını bulduğunu söylüyor.
Borgnine, 2006 yılında kendisine o günlerin -iki eşcinsel kovboy arasındaki ilişkiyi anlatan- olay filmi Brokeback Dağı (Brokeback Mountain) hakkındaki görüşlerini soran Entertainment Weekly dergisine, “Herkes çok müthiş bir film olduğunu söyleyip duruyor, fakat söylenenlerin hiç biri benim umurumda değil… Sinemanın gelmiş geçmiş en büyük kovboyu ve aynı zamanda da benim sevgili dostum John Wayne‘in mezarda kemiklerini sızlatacak bir gösteriyi asla izlemem!“ demişti. Borgnine Amerikan Aktörler Birliği tarafından sinema sanatına yaptığı eşsiz katkılar nedeniyle geçen yıl ‘Hayat Boyu Başarı Ödülü’yle onurlandırıldı.
60 yıla yayılan meslek hayatında, pek çoğu beyazperde tarihine altın harflerle yazılmış başyapıtlar, yanı sıra da televizyon ekranlarında fırtına gibi esmiş diziler bulunan Ernest Borgnine‘ın sinemaseverlerce hemen hatırlanabilecek filmlerinden bazıları şöyle:
– İnsanlar Yaşadıkça, 1953 (From Here to Eternity)
– Johnny Guitar, 1954 (Johnny Guitar)
– Vera Cruz, 1954 (Vera Cruz)
– Marty, 1955 (Marty)
– 12 Kahraman Haydut, 1967 (The Dirty Dozen)
– Vahşi Belde, 1969 (The Wild Bunch)
– Poseidon Macerası, 1972 (Poseidon Adventure)
– Konvoy, 1978 (Convoy)
– New York’tan Kaçış, 1982 (Escape from New York)
Sanatçı, sayıları 150’ye ulaşan sinema filmlerinin dışında Aşk Gemisi‘nden (The Love Boat) Dedektif Magnum‘a (Magnum, P.I.), Küçük Ev‘den (Little House on the Prairie) Hava Kurdu‘na kadar düzinelerce televizyon dizisinde rol aldı; ayrıca pek çok animasyon filmde de karakter seslendirmeleri yaptı.