Gelmiş geçmiş en iyi televizyon dizilerinden Breaking Bad’in çok sevilen avukat karakteri Saul Goodman 29 Eylül 2013’teki büyük finalin bir buçuk yıl sonrasında, başrole yerleştirildiği yeni bir diziyle döndü. Better Call Saul (BCS), AMC’nin Breaking Bad spin-off’u olarak sunduğu yeni televizyon hiti.
2008 yılında hayatımıza giren Breaking Bad (BB) televizyon izleyicisinin alışık olmadığı temposu ve nereye gideceği belli olmayan öyküsüyle vasat iki sezon geçirmişti. İzlediğimiz kurmaca bir işte bir karakter evinden çıkıp arabasına yürüyüp elindeki eşyayı bagajına koyduktan sonra sürücü koltuğuna oturarak yolculuğuna başlayacaksa, bu sekans çoğunlukla, kısaca izleyicinin kafasında canlanacak şekilde geçiştirilir. Karakterin belki kapıyı kilitleyişi, elindeki önemliyse bagaja koyuşu ve en fazla arabanın evden uzaklaşma anı gösterilir. Breaking Bad (BB) ise önemli ya da önemsiz her hareketi gerçek zamanlı göstermeyi tercih etti. İlk iki sezon sebebi anlaşılmayan bu kurgu şekli, üçüncü sezonun ilk bölümünden itibaren gerilimi hep yüksek tutma işlevi gördü. Bu ve bunun gibi dahice tercihlerle dizi üçüncü yılından itibaren çıtayı ulaşılması güç noktalara yükseltti, izleyene kalp krizi geçirtecek kadar yoğun ve gerilimli sahnelere imza attı. Gördüklerimizi asla unutmayacağız.
BB’in boğazımızı sıkan öyküsünde bir kişi arada çıkıp tüm elleri çekerek nefes almamızı sağlıyordu: Avukat Saul Goodman. Kimseyi memnun edemeyen, üçkağıtçı, zeki ve para için her şeyi yapabilecek “satın alınabilir” kişi. Doğal olarak kendi dizisi Better Call Saul, BB’den daha yumuşak tonlarda ve mizah düzeyi yüksek bir şov. Saul Goodman’ın neler yaptığını biliyoruz, peki, bir adam nasıl o hale gelebilir? BCS izleyene bunun cevabını veriyor.
Vince Gilligan, BB’de birlikte çalıştığı Peter Gould ile yeni serinin de yaratıcısı. İlk bölümü yöneterek dizinin görsel kodlarını yine o belirliyor. Bir karşılaştırma yapacak olursak; BB’deki hızlı kurguyla anlatılan sekanslardan BCS’da da var ancak daha az. BB’deki akıl almaz zekilikte çözümler burada da var ama nadiren. Çekimler temiz ama biraz daha az etkileyici. Aslına bakılırsa BCS’un ilk sezonu BB’in ilk sezonundan daha iyi fakat BB’in ulaştığı noktayı düşününce BCS’un oradan devam edebilmesini diliyor insan, gerçekçi bir arzu olmasa da.
Bob Odenkirk bu yıl bu rolle aday olduğu Altın Küre’yi kazanamadı ancak dizi birkaç sezon devam ederse performansının görmezden gelinemeyeceğini ve aktörü sinema perdesinde görmeye başlayacağımızı düşünüyorum. Mike Ehrmantraut rolüyle iki kez Emmy adayı olan Jonathan Banks başta, tüm yan karakterler de çok iyi oynanıyor.
Özetlemek gerekirse; Breaking Bad beklentisine girmezseniz, eğlenceli üçkağıtçılıklarla gülümseyip, düzgün davranmaya çalışan bir adamın paspas gibi sürünmesini izleyerek iyi vakit geçirebilirsiniz. Üstelik efsane olmuş bir dizinin özlediğiniz atmosferini ona ihanet etmeyen bir ortamda solumaya devam etme şansına sahipsiniz.
Dizi ikinci sezonuyla 15 Şubat 2016’dan itibaren AMC ekranlarında olacak ve Netflix üzerinden izlenebilecek.