BU KİTAPTA İKİ YÜZDEN FAZLA SEÇME YAHUDİ FIKRA VE HİKAYELERİ VARDIR.
“Yahudi denilince karşımızda pinti, kurnaz, hodkâm (egoist), tufeyli (asalak), korkak bir mahluk canlanır. Bu sıfatların hepsi birden Yahudi’nin karakterini gösterir.”
Ege Görgün (Landlord)
Yukarıda okuduğunuz satırlar II. Dünya Savaşı’nın sürmekte olduğu 40’lı yılların başlarında yayımlanmış bir “mizah” kitabının önsözünden. Şaka Neşriyatı’ından çıkan Salamonun Hikayeleri o dönem diplomatik düzeyde tarafsızlığını koruyarak savaşa dahil olmayan Türkiye’nin çelikili halet-i ruhiyesini gözler önüne seriyor. Çelişki ise devletadamları ve ordu mensubu pek çok ismin yanı sıra, bu kurumlara yakınlığı öteden beri bilenen kimi aydınların Nazi ideallerine sempatiyle bakmalarından kaynaklanıyordu. Bu çelişkileri artırmak için Nazi Almanyası büyük bir çaba harcıyordu. Birinci Dünya Savaşı’nda Osmanlı ordusunda görev alan Von Papen artık Ankara Büyükelçisi idi. Geçmişten gelen ilişkileri sayesinde edindiği muazzam etki gücünün yanı sıra, emrine verilen örtülü ödeneği de Nazi propagandası uğruna kullanıyordu. Papen, önemli ulusal gazetelerden olan Yeni Sabah’ın mart 1941’de yasaklanmasının ardındaki isimdi. Muhalif gazetelerin o dönemde yasaklanması sıradan bir vakaydı zaten.
“…Yahudiler dünyanın dört bir tarafına yayıldılar. Orlarda çok zaman zulüm ve hakaret gördüler. Açık mücadeleye kudretleri olmadığı için her işin dalavere tarafına kaydılar.”
Falih Rıfkı Atay CHP güdümündeki Ulus gazetesinde yayınlanan bir makalesinde “Almanlar için Yahudi davası, bir ulusal müdafaa davasıdır,” diye yazarken, Nadir Nadi aynı frekanstaki Cumhuriyet’te
Hitler Viyanasından Röportajlar isimli yazı dizisinde Naziler’i hoşgörüyle tasvir edip , “…senelerdir zavallı Avusturyalılar’ın Yahudiler’den neler çektiğini iyi biliyorum” diye yazıyordu.* Ne acıdır ki dönemin mizah dergileri Akbaba ve Karikatür de modaya uyuyor kapaklarına sık sık Yahudiler’i vurguncu, düzenbaz olarak gösteren karikatürlere yer veriyorlardı. (Bu karikatürlerden bazıları Salamonun Hikayeleri’nin sayfalarına da taşınmış.) Keza Cevat Rıfat Atilhan’ın antisemitist kitabı Meşhur Yahudi Casusu Suzi Liberman’ın Hatıra Defteri 1935 yılında Genel Kurmay Başkanlığı tarafından 40 bin nüsha basılıp ordu birliklerine dağıtılmıştır.
İnternette başka tek bir örneğini bulamadığım Salamonun Hikayeleri’nin bendeki nüshasının kapağı ne yazık ki yok. Kitap o zaman 500 Kuruş’a satılmış. Seriden çıkan bir önceki kitapta Bektaşi Hikayeleri imiş. Önsözdeki üsluba ve kitapta yer alan aşağılayıcı metinlere rağmen önsözün son cümlesi bu “mizah” kitabındandaki en gülünesi şey.
“Bizim bu kitabı neşretmekten maksadımız sadece okuyucularımıza hoş vakit geçirtmiş olmaktır.”