Muzaffer Tema’nın aramızdan ayrılışıyla yalnızca Yeşilçam’ın en yakışıklı aktörlerinden birini değil, Ay’a giden ilk Türk’ü de sonsuzluğa uğurlamış olduk.
Ege Görgün (Landlord)
İşgal altındaki İstanbul’da, Beşiktaş’taki bir konakta musikişinas bir babanın oğlu olarak dünyaya gelir Muzaffer Tema. Babasının müziğe olan bu merakı Tema’nın geleceğine yön verecektir. Konservatuvara girip ünlü Cemal Reşit Rey’in öğrencilerinden biri olan Tema gelecekte – Türk sinemasını seks filmlerinin ele geçirdiği dönemde – hayatını müzik öğretmenliğiyle kazanacaktır.
Tema, sinemaya tamamen rastlantı eseri giriş yapar. Konservatuvarın Tepebaşı Gazinosu’nda gerçekleşen mezuniyet gecesinin konukları arasında film yapımcıları da vardır. Sahnede izledikleri bu cihanyandı delikanlının sinemada seyirci toplayacağından emin olan yapımcılar, öğrencilerin verdiği konserin ardından kulise doluşup Tema’nın eline kartlarını tutuştururlar.
1949’da Çığlık’la sinema kariyerie start verir Muzaffer Tema. 1956 yılına dek 23 filmde oynadıktan sonra İstanbul’da tanıştığı 20th Century Fox’un patronu Spyros Skouras’ın cesaretlendirmesiyle Hollywood yıldızı olmak hülyasıyla Amerika’nın yolunu tutar.
Amerika’da ise işler hiç de umduğu gibi gitmez. Türkiye’de en güzel kıyafetleri giyip, en güzel paraları kazanan bir yıldız, bir jön olan Tema bu yabancı diyarda
üstüne tulum geçirip hamaliyeden hallice bir işle günde 3,5 dolar kazanacaktır. Ardından şansı biraz açılacak fotoroman modelliği yapmaya başlayacaktır. Ama o iş de tamamlanınca Hilton’da bulduğu resepsiyonistlikle idare etmek zorunda kalacaktır. Sonra bir kez daha karşılaştığı Skouras’la ona A Certain Smile filminde küçücük bir rol ayarlar.
Bir sonraki filminde ise rolü de daha büyük olur, filmdeki misyonu da. Tema Ay’a gidecek farklı tabiyetli 12 astronottan birini oynayacaktır. Hollywood’un tozunu daha çok yutmuş bir başka Türk, Turhan Bey’in öğüdüyle ismini Tema Bey’e dönüştürür. Açıkçası bir başrol olsa da kariyer merdivenini hızla tırmandığı anlamına gelmemektedir bu film. Yapımcıların Tema’nın kapısını çalmaları, 12 To the Moon (Ay’da 12 Kişi) adını taşıyan projenin onları öyle yapmaya zorunlu kılmasındandır. Yine de ona diğer oyuncuların çoğundan daha fazla sahne ayrılması iyiye işarettir. Böylelikle ABD’deki üçüncü yılında ilk başrolünü oynayan Tema, aynı yıl Türkiye’ye dönmeye karar verir.
12 To The Moon macerası ilginç bir biçimde Türkiye’ye döndükten sonra da devam eder. Güven Film sahibi Yuvakim Filmeridis bir Türk’ün ilk kez Ay’a gittiği bu filmi Columbia Pictures’dan Türkiye’deki sinemalarda göstermek için satın alır. Ancak filmi izleyince Tema’nın filmde yeterince görünmediğine karar verir. Düşünür taşınır. Filmi kendi çekeceği bir filmle birleştirmeye karar verir. Yeni senaryoda feza alimi Selim Hamid’in Ay’a seyahat projesinden önceki hayatı resmedilecektir. ABD’den alacağı davete kadar sürecek ve içinde biraz aşk biraz, Selim Hamid’in aile hayatı olacak bu bölüm ardından orijinal filme bağlanacaktır. Film beklenen derecede iş yapmayacak olsa da Yeşilçam’ın erken dönem hinliklerinden biri olarak dikkat çekici bir harekettir. Hem de Star Wars’dan parçalarla “zenginleşen” Dünyayı Kurtaran Adam’dan yıllar önce Ay’a Giden 12 Adam’la…
Büyük Gazete Kapak Fotoğraf: Landlord Arşivi
