ABC’nin 25 Eylül 2014 tarihli yeni dizisi How to Get Away with Murder (HTGAWM), Philadelphia Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde; cevval ceza hukuku profesörü Annalise Keating ile çaylak öğrencileri arasında yaşananları konu ediyor. Ekranların on bir yıldır devam eden ve en sevilen dizilerinden Grey’s Anatomy’nin on bir bölümünde imzası olan Peter Nowalk’ın yarattığı ve Shonda Rhimes’ın yapımcısı olduğu dizinin başrolünde iki kez Oscar’a aday gösterilmiş Viola Davis var.
Serkan Çellik
HTGAWM dört üniversite öğrencisinin, öldürdükleri bedeni ne yapacakları üzerine tartışmaları ile başlıyor. Aynı anda kampüste rayından çıkmış bir kutlama var ve gençler görünmeden bu işten kurtulmanın derdinde. Hemen ardından üç ay öncesine dönüp Wes, Connor, Rebecca ve Michaela’nın okulda ilk gününe ve Prof. Keating ile tanışmalarına şahit oluyoruz. Öğrenciler aktif olarak avukatlık yapan ve kazandığı davalarla efsane olmuş öğretmenlerinin gözüne girebilmek uğruna birbirlerini eziyorlar.
Keating öğrencilerine kitap bilgisi yerine gerçek bir dava veriyor. İyi bir savunma hazırlamaları karşılığında kendi şirketinde iş ve dokunulmazlık teklif ediyor. Öğrencilerin kendi yöntemleri ile delil toplama çabası karakterleriyle de ilgili fikir sahibi olmamızı sağlıyor. Böylece her bölümde ekranların efsane dizisi House’da olduğu gibi ekipçe dava çözüyorlar. Onun aksine son sözü Dr. House söylemiyor hatta bazen öğrenciler olmasa Keating’in başarılı olamayacağını düşünüyorsunuz. Yani karşımızda alıştığımız kusursuz beyinlerden biri yok.
Dizinin temposu oldukça yüksek. Bunu birden fazla karakterin aynı anda konuşmasına, birden fazla olayın aynı anda ilerlemesine ve hızlı kurgusuna borçlu. Ne var ki üç aylık periyodda cinayet gecesine her dönüşte tekrarlanan saniyelik görüntülerin onlarca kez kullanılması bir süre sonra sıkıntı veriyor. Zaten kullanılan filtre ile zamanda atlama olduğunu alıyoruz, bir de her seferinde böyle bir yönteme başvurulmasını zekâsına hakaret addeden izleyiciler olacaktır.
Ekipte Grey’s Anatomy’den iki isim olunca, benzerlikleri yakalamak mecburi oluyor. GA’nın stajyer doktorları arasındaki rakip-dost ilişkisi HTGAWM’da da var. Çalıştıkları yetişkinlerle yatıyor olsalar da ilk dokuz bölüm itibariyle GA’da olduğu gibi birbirleriyle ilişkiye girmediler. İki dizide de öğrenciler her bölüm hem sınavlara giriyor, hem en iyi olmaya çalışıyor, hem de özel hayatlarını dengede tutmaya uğraşıyorlar. GA’da yıllar sonra lezbiyen öpüşmesine yer verilmişken, HTGAWM ilk bölümden itibaren gay seks sahneleriyle dolu. Hatta biraz daha ileri gidip ulusal kanallarda yayınlanan dizilerin aksine ilişki fırtınasına en fazla maruz kaldığımız çiftin heteroseksüel olmadığını söylemek gerek. Sık karşılaştığımız aldatmalar, oral seks ve eşcinsel ilişki muhafazakâr sularda olmadığımızı sürekli anımsatıyor.
Dizinin ilk bölümü üç aylık periyotta yaşananları paralel kurgu ile sunduktan sonra her bölümde cinayet gecesine biraz daha yaklaşıyoruz. Git gide karakterleri daha iyi tanıyoruz ve özellikle dördüncü bölümün sonunda Keating’in sağlık problemini öğrenmemizle bağımız güçleniyor. Profesörün kocası yüzünden yaşadıkları iş hayatındaki başarısına yansımasa da günden güne mutsuzluğunu artırıyor.
Viola Davis’in Altın Küre adaylığı aldığı yapımın yeni bölümleri 29 Ocak’tan itibaren yayında olacak.