Son Kalan (Lone Survivor) Afganistan’da 19 kişinin öldüğü operasyondan sağ kurtulan SEAL komandosu Marcus Luttrel’in gerçek hikayesini anlatıyor.
Ege Görgün (Landlord)
Amerikan ordusunun, Afganistan merkezli Kırmızı Kanatlar Harekatı (Operation Red Wings) Taliban çetelerini, özellikle de onların Ahmet Şah gibi elebaşlarını elemine etmek amaçlıydı. Dolayısıyla Ahmet Şah’ın ve adamlarının bir köyde bulundukları istihbaratını aldıkları 27 Haziran’da dört deniz komandosunu hemen bölgeye intikal ettirdiler. Bu dörtlü Şah’ın varlığına onay verdikleri takdirde köye saldırı gerçekleşecekti. Ancak dört komanda büyük bir talihsizlik sonucu üç keçi çobanı tarafından görüldüler. Çobanları hemen esir aldılar ama kendilerine verilen emirler silahsız kişilere kesinlikle ateş etmemeleri yönündeydi. Taliban’a haber vereceklerini bilmelerine rağmen çobanları serbest bırakıp oradan uzaklaştılar. Onlar köye varana kadar helikopterin kendilerini alacağını umut ediyorlardı. Ancak üsle bir türlü haberleşme sağlayamıyorlardı.
Taliban düşündüklerinden çok hızlı hareket ederek bir saat içinde onlara ulaştı. Sayıca kendilerinden çok üstün olan ve ağır silahlarla donanmış Taliban askerleriyle çatışmaya girdiler. Çatışmada üç komando hayatını kaybetti. Ertesi gün hayatta kalan son komando olan Marcus Luttrel’i almak için gelen iki helikopterden biri roketle vuruldu ve içindeki 16 askerle birlikte düştü. Marcus’un tüm umutları tükenmek üzereyken Muhammed Gulab adlı bir Afgan (Paştun) köylüsü ona yardım eli uzattı. Marcus’u köyüne götürdü ve bütün köyün hayatını tehlikeye atma pahasına onu Taliban’a teslim etmedi. Misafire kol kanat germek onların töresiydi.
Amerika’ya döndükten sonra 2007’de anılarını yazarak bu akılalmaz deneyimi kitaplaştıran Marcus Luttrel’in hikayesini Peter Berg beyazperdeye taşımış. Marcus rolünü Marc Wahlberg üstlenirken, ona Emile Hirsch, Taylor Kitsch, Ben Foster, Eric Bana gibi ismler eşlik etmiş. Filmi sürükleyen ise sıcak çatışma sahnelerinin, yanı sıra biz erkeklerin içindeki “takım oyuncusuna” seslenen askerler arası o kardeşlik bağı.
Film gerçek olaylara dayansa da, Berg sinema duygusunu ve epik coşkusunu artırmak için kendi yazdığı senaryoya ilaveler yapmaktan geri durmamış. Yani filmde gerçekte olmamış pek çok şey göreceksiniz. (Taliban’ın Paştun köyüne saldırması gibi.) Teknik ve görsel açıdan başarılı olsa da, bir bakış açısından mahrum, kolaya kaçmaya meyilli, sıradan anlatımıyla vasat bir film Son Kalan.