Festival
Çoğunluğu Fransa ve Balkanlar'dan olsa da, Oscar töreni havası solumuş Siyah Kuğu (Black Swan), 127 Saat (127 Hours), Gerçeğin Parçaları (Winter's Bone) ve Biutiful...
Sitede ara...
Çoğunluğu Fransa ve Balkanlar'dan olsa da, Oscar töreni havası solumuş Siyah Kuğu (Black Swan), 127 Saat (127 Hours), Gerçeğin Parçaları (Winter's Bone) ve Biutiful...
İnsanın kendisinin 20 katı büyüklüğünde bir yaratığın avı olması nasıl bir histir? 1968’de Kaliforniya’nın Bodega Körfezi’nin güney ucunda deniz kulağı avlayan Frank Logan sol...
Tüm zamanların en korkunç filmi olarak bilinen Şeytan (The Exorcist) daha önce görmediğimiz şekliyle yeniden DVD’de. 1973’te sinemalarda gösterilen kopyalarda yer almayan çıkarılmış sahnelerin...
Dört yerli filmin vizyona girdiği bir haftadayız. Gölgeler ve Suretler nitelik bekleyen seyirciye, Kolpaçino: Bomba ise arabasını yenilemek isteyen yapımcıya hitap ediyor. Ecnebi filmler...
Ermenistan ve Türkiye’de egemen ideolojiler gerçek anlamda tarihsel yüzleşmeden kaçadursun, bugünü ve geleceği önemseyenler Ermenistan Türkiye Sinema Platformu‘nda buluşuyor. Türkiye’den Anadolu Kültür ve Ermenistan’dan...
İstanbul Harbiye’deki askeri müzenin Kore Savaşı’na ayrılmış bölümünün bir köşesinde üç komutana ait silah, teçhizat, üniforma, madalya, nişan vb. eşyalar sergilenir. Kore Tugay Komutanı...
İnternet çağına gireli beri sinema bloglarına, sitelerine, online dergilere alıştık artık. Çok uzak olmayan bir gelecekte matbu yayınların tamamen ortadan kalkacağını konuşuyoruz bugünlerde. Hatta...
Ya kendini anlatmayı pek sevmiyor ya da konuşmayı. Yeni bir cümle kurmak yerine, önceki cümlesini “falan filan” diye bitirmekle yetiniyor. Bu röportajın her zamankinin...
Her türlü teşviğe layık görülen futbolcularımızla denk koşmayacağım kendimi ama, benim de ülkeyi temsil ettiğim ve bu anlamda milli sinema yazarı olduğumun altını çizmeden...
II. Dünya Savaşı, üzerinden yarım asır geçtikten sonra artık tam anlamıyla bir popüler kültüre dönüşmüş durumda. Görünürde konuyla hiç bağlantısı olmayan sıradan insanlar tarih...
Radiohead belki de 1997’deki OK Computer’den beri belli bir satış/beğeni kaygısı gütmeden istediği müziği yapıyor; kaldı ki OK Computer için bile grubun bir “mainstream”...