Zombiler bu kez ait olmadıkları bir yerdeler. Jane Austen’in 19. yüzyılda yazdığı önemli bir klasik, Aşk ve Gurur zombiler tarafından istila edildi.
İngiltere’nin 19. yüzyılına tekabül eden Viktoryen Dönemi’nin ülkenin üstüne bir kabus gibi çöktüğü söylenebilir. Özellikle endüstriyel gelişimin kaymağını yiyen burjuva kesimle karşılaştırıldığında tam bir sefalet içinde yaşayan fakirlerin; ve ülke bir kraliçe tarafından yönetilse de özgürlükleri alabildiğine kısıtlanmış kadınların gözünden baktığınızda… Kadının ekonomik özgürlüğünü kazanmasını imkansız kılan gelenekler, sosyal kısıtlamalar, önyargılar ve kanunlar, onlara hayatta kalmak tek bir kurtuluş kapısı açık bırakıyordu: zengin bir koca bulmak.
Romanlarında bu acı durumu işleyen Jane Austen tarihin ilk feminist eylemlerini gerçekleştiriyordu bir anlamda. Kadınların bu çarpık düzende nasıl sıkıntılara göğüs germek zorunda kaldığını en kalın kafalının bile anlayacağı şekilde anlatıyordu. Kadınlardan tek beklenen doğanın onlara çizdiği rotayı izleyip evlerine çeki düzen vermeleri, kocalarına çocuk vermeleri ve onları yetiştirmeleriydi. Jane Austen gibi entelektüel, bağımsız ruhlu kadınların yetinemeyeceği bir hayattı bu. Günümüzde yaşasa belki de şöyle bir benzetme yapacaktı Austen: “Bizden birer yaşayan ölü olmamızı bekliyorlar.”
Yeni versiyon Aşk ve Gurur
Her şey bir yayınevi editörünün okuduğu bir kitapla başladı. Sun Tzu’nun Savaş Sanatı’nın bir diyet kitabına dönüştürüldüğü The Art of War against Fat idi bu kitap. Ünlü filozofun savaş felsefelerini ve taktiklerini kullanarak zayıflatmaya çalışıyordu. Editör biri geçmişten diğeri günümüzden iki farklı üründen alınacak parçalarla yeni bir ürün elde etme fikrini çok tuttu ve düşünmeye başladı. Bir süre sonra Aşk ve Gurur ve Zombiler fikriyle çıkageldi. Hemen yazar Seth Grahame-Smith’e telefon açtı. Fikri çok beğenen Smith çok geçmeden kolları sıvayıp işe girişti.
Ailesiyle birlikte İngiltere kırsalında yaşayan genç bir kızdır Elizabeth Bennet. Diğer dört kızkardeşi gibi ev kızıdır. Annelerinin en büyük hayali kızlarının mürüvvetini görebilmektir. Babası ise dünya işlerinden elini ayağını çekmiş, her şeyi gırgıra alan bir görünüm arz etmektedir. Buraya kadar orijinal kitaptan bir farklılık yok ama bu sizi yanıltmasın. Kitabın daha ilk satırları bambaşka bir dünyanın kapılarını aralamakta olduğunuz müjdesini veriyor size.
“Şu evrensel olarak kabul edilen bir gerçektir ki, beyin sahibi bir zombi daima daha çok beyne ihtiyaç duyacaktır. Bu gerçek en çok, son zamanlarda Netherfield Parkı’na yapılan ve on sekiz kişilik bir ev halkının bir yaşayan ölüler ordusu tarafından katledilip yenmesiyle sonuçlanan saldırılarla belli olmuştur.”
Orijinal kitabın ilk cümlesi mi, onu da hatırlatalım:
“Şu evrensel olarak kabul edilen bir gerçektir ki, iyi bir servete sahip bekar bir erkek mutlaka bir eş peşindedir.”
Hikayenin genel çerçevesi de daha ilk sayfalarda ortaya çıkıyor: Bennet’lerin yaşadığı belde zombilerin saldırısı altındadır. Bay Bennet kızlarını hayatta tutabilmek için onlara ileri dövüş sanatları eğitimleri vermektedir. Baba Bennet’e göre katil içgüdülerine en çok sahip olan ise Elizabet’dir. Elizabet’in ve kardeşlerinin zombi katletme konusundaki ustalıklarına da daha ilk sayfalarda tanık oluruz. Zira evlerinde verdikleri davet sırasında, bir grup zombi camları kırarak içeri girer. Benet kardeşler tüm “adı ağza alınmazların” icabına bakarlar. Gelecekte bin bir badirenin ardından evleneceği Lord Darcy’yi “hançerini ustaca, zarifçe ve ölümcül şekilde kullanmasıyla” etkilemiştir Elizabeth.
Yeni versiyona eklemlenen tek popüler karakterin zombiler olduğunu düşünürseniz yanılırsınız. İlerleyen sayfalarda bu acayip karışıma Ninjalar da ekleniyor.
Aşk ve Gurur ve Zombiler karşıma çıktığı her seferinde şaşırttı beni. İlk kez bir kitapçıda; ikinci kez Heroes dizisinin dördüncü sezonunun ilk sahnesinde. Üniversiteye başlayan Claire Bennet anfide sınavdadır ve hocası öğrencilerinin sınavı bitirmelerini beklerken bu kitabı okumaktadır. Bu Heroes karakterinin adının Bennett olmasının altında yatan sebepleri ise bırakalım, siz bulun.
Çizgi romanının ardından, ikinci kitabı için de start verilen Aşk ve Gurur ve Zombiler’in bir sinema filmine dönüştürüleceğinin de müjdesini verelim. Söylentilere göre Natalie Portman filmin hem başrol oyuncusu hem de yapımcısı olacak.
Aşk ve Gurur ve Zombiler
Seth Grahame-Smith
Domingo
