20. yüzyılın başlarında burjuvazi kültürünün en üst seviyelere çıkmasıyla şatafatın her şeyden önemli bir alışkanlık olduğu Fransa’da kibar hırsızlar rivayetleri alıp başını yürümüştü. Gazetelerde bu türden hikayelere bolca yer veriliyordu. Kibar hırsızlar belki zengin dulların bir fantezisiydi, belki de hırsızlar gerçekten evrim geçirmişti. (Ters Ninja Arşiv: 2006)
Kirli sakallı, maskeli karikatürize hırsızların yerini burjuvazinin içine girebilecek, onların partilerine katılabilecek yeni hırsız tipi almıştı. Yakışıklı, bakımlı, maceraperest, kısaca her kadının yüreğini hoplatabilecek türden adamlar… İyi koku alan yayıncı Lafitte bu ortamdan rant sağlamak için, aynı zamanda bisiklet kulübünden arkadaşı yazar Maurice Leblanc‘a halkın ilgisini cezbedecek bir karakterin maceralarını yazmasını önerir. Ama bu karakter İngilizler’in Sherlock Holmes‘uyla aşık atabilecek kadar nitelikli olmalıdır. Anarşist ruhlu ama milliyetçi ve sanat düşkünü kibar hırsız Arsene Lupin böyle ortaya çıkar. Lafitte’in çıkardığı aylık yayında boy gösteren Kibar Hırsız‘ın adı ilk başta Arsene Lopene’dir. Bu ad o dönemde hükümetle arası iyi olmayan Paris Belediyesi Meclis Üyesi Mösyö Lopene‘den aşırılmıştır. Lopene protesto edince, Arsene Lupen adı doğar. Kimileri bunu Poe‘nun karakteri Dupin ile özdeşleştirir.
Beş bin civarında polisiye kitabı olduğu rivayet edilen Abdülhamit hiç Arsen Lüpen macerası okudu mu, özel çevirmenlerine onun maceralarından birini çevirtti mi bilmiyorum ama Peyami Safa’nın meşhur kahramanı Cingöz Recai‘yi yaratırken Lüpen’den de etkilendiğinden haberdarım. Zaten yazının başlığı bana değil, Peyami Safa’ya ait. Arsen Lüpen İstanbul’da onun ünlü hırsızı konuk ettiği Cingöz Recai maceralarından birinin ismi.
Film ise Lüpen’in 1923’te yayımlanan Kontes Cagliostro adlı macerası esas alınarak çevrilmiş. Hikaye Arsen Lüpen’in, bir hırsız ve acımasız bir katil olan Kontes Cagliostro, gerçek adıyla Josephine’le yaşadığı aşkı konu alıyor. Filmin ortaya koyduğu Arsen Lüpen tipi çok başarılı. Ama ne o, ne de filmin temposu iki saat civarındaki süresini kaldıracak akıcılığa sahip. Bu sanırım kitaba fazla bağlı kalınması yüzünden. 80 küsur sene önce yazılmış popüler bir eseri (edebi değil!) günümüze ve beyazperdeye taşırken yönetmen biraz daha özgür davranmalı, kitabın zaman aşımına uğramış yönlerini elden geçirmeliydi belki. 30-40 seneye yayılmış uzun soluklu hikaye daha tempolu, aksiyonlu ve coşkulu olabilirdi.
Arsen Lüpen / Arsene Lupin (2004)
Yön: Jean-Paul Salomé
Oyn: Romain Duris, Kristin Scott Thomas, Pascal Greggory, Eva Green, Robin Renucci, Patrick Toomey, Mathieu Carrière, Philippe Magnan, Philippe Lemaire