BİZİ TAKİP ET...

Sitede ara...

Mert Tanöz

Angry Birds: Yeni Bir “Lego Filmi” Olabilir Mi?

Bir zamanlar Legolardan evler yapardık. Şehirler kurar, yoktan varı adım adım, parça parça inşa ederdik. O basma kalıp evler, binalar, araçlar, köyler, şehirler ve diğer birçok yapı yetmezdi bize, hayal gücümüzü kullanır yeniyi yaratırdık. Genci yaşlısı fark etmeksizin herkes de tutardı bir ucundan bu dünyanın.

Aradan yıllar geçti ve teknoloji her geçen gün daha da gelişti. Bir zamanlar filmlerde görüp “bu kadarı da olmaz” denilenler gerçek oldu, rüya gibi görülenler gündelik hayatın vazgeçilmez parçaları haline geldi. Akıllı telefonlar da hayal edilemezlerden biriydi işte, cebinde duran, ekranına dokunduğunda dilediğini gerçekleştiren ve tahmin edebildiğinden çok daha fazlası yapabilen bir cihaz. Tabi işlevsel yönü yetmedi insana, cebinde taşıdığı bu mucizenin çok daha fazlasını yapmasını, onu tatmin ve mutlu etmenin yanı sıra eğlendirmesini de istedi. Bu çığır açan teknoloji bir anda oyun platformu haline geldi ve telefonlar iletişim aracı olmanın çok daha ötesine geçti. Erken-akıllı-telefon döneminin en popüler oyunlarından “Angry Birds”le eğlence taşınabilir hale gelmekle kalmadı, bir kültürü de tehdit etmeye başladı. İnşa eden, yaratan, hayal kuran üreticinin yerini yakan, yıkan ve yok eden bir tüketici aldı. Fakat her popüler kültür ürünü gibi “Angry Birds” de zamana ve değişime dayanamadı, milyonların sevgilisi oyun yerini yenilerine bıraktı.

a54a067d52b9d2f95d579e60488ac075“Angry Birds The Movie” Rovio Entertainment’ın hayatta kalmak adına yaptığı en büyük atılım. Platform türünün dışındaki yeni oyunlarına yeniden dikkat çekmek ve oyun pazarında yeniden söz sahibi olabilmek adına atılan bir adım. Bu zorlama hamlenin sonucu ise oldukça başarılı.

Angry Birds milyonları eğlendirmiş, yalnız geçen uzun ve internetsiz metro yolculuklarında Türk halkının da yanında olmuş, işten yorgun argın gelip de ağlayan bebeğinin çığlıklarına daha fazla tahammül edemeyen ebeveynlerin vazgeçilmezi haline gelmiş bir mucize olmasına karşın filmi çekilecek bir potansiyele sahip değildi hiçbir zaman. Zira oradan oraya fırlatılan kuşların domuzlarla olan anlaşmazlığını beyazperdeye aktarmak pek de kolay olmayacaktı. Ancak öyle ya da böyle Rovio ile iyi işbirliği yapan John Vitti (ki kendisi “The Simpsons Movie”de de çalışmıştı) bu kopuk hikayeleri, birbirinden alakasız karakterleri bir şekilde birbirleriyle ilişkilendirmeyi başarıyor. Red’i ve etrafındaki dünyayı insanlaştırarak oyun ile gerçeklik arasındaki orta yolu buluyor.

The-Angry-Birds-Movie-Christmas-Special-5Filmin en büyük kusuru 3D olduğu yalanı. Tek bir sahne dışında filmde, en azından bize gösterilen kopyasında, üçüncü boyuttan söz etmek imkansız. Filmin bir diğer büyük sorunu ise çevirisi. “Lego Movie” ile kıyaslandığında –ki sosyal medyada, özellikle de yabancı eleştirmenlerce yapılan olumsuz yorumların zemini buna dayandırılmış– filmin zeka yoksunu olduğunu söyleyebiliriz. Lego’daki felsefe ve Lego kültürünün anlamı gibi derinleşme söz konusu değil Angry Birds’te. Fakat zaten öyle bir kültürü, öyle bir felsefesi de yok oyun olarak. Kendi içinde şirin olmanın ötesine geçemeyen bu dünyayı eğlenceli hale getirmenin tek yolu ise espriler, zaten Vitti de bunun bilince olarak bir iş çıkarmış. Çok fazla kelime oyunu, bir dolu da göndermesi bulunan yapım haliyle Türkçeleştiği anda bütün anlamını yitiriyor. Türkçede olmayan kalıplar ve kullanımların yanı sıra çevirinin durumu paçayı kurtarma çabası da iyice cıvıtıyor işi. Olmayan laflarla, yanlış çevirirlerle kendince bir şeyler yapmaya çalışıyor ve tabi ki başaramıyor.

Hikaye itibariyle iki oyunun birleşimi olan (orası da sürpriz olsun) “Angry Birds” Jason Sudeikis’in abartılı seslendirmesi dışında Saturday Night Life ile adını duyurmuş komedyenlerin yanı sıra Danny McBride, Peter Dinklage gibi ünlü birkaç ismin de yer aldığı bir kadrosuyla oldukça eğlenceli, oldukça keyifli bir yapım. Lego ile kıyaslanamayan, kıyaslanmaması da gereken film 3D olmadığı gerçeği dışında gayet renkli. “En iyi” olmasa bu senenin en eğlenceli animasyonlarından biri olacağı şimdiden kesin gibi. Doksan dakikanın nasıl geçtiğini anlamıyor insan.

İlginizi çekebilir...

Basın Bülteni

22-28 Kasım tarihleri arasında izleyiciyle buluşacak olan 14. Uluslararası Suç ve Ceza Film Festivali’nin yarışma filmleri ve jürileri, beş farklı bölümde gösterilecek filmleri, Akademik...

Advertisement

tersninja.com (2008-2022)

  • Bizi takip et