Cem Yılmaz kısa bir aranın ardından “Ali Baba Ve 7 Cüceler” ile beyazperdeye dönüyor! Komedi türünde olan film, Hollywood’u aratmayacak aksiyon sahneleriyle izleyiciyi “hep birlikte gülmek” üzere salona davet ediyor.
Cem Yılmaz’ın “Türkiye’yi en çok güldüren adam” olduğu inkâr edilemez bir gerçek. “Stand-Up” gösterilerinin yanı sıra katıldığı programlar ve çektiği filmlerle de güldürme konusundaki ustalığını birçok kez göstermiştir. Yazdığı, yönettiği ve başrolünü üstlendiği son filmi “Ali Baba ve 7 Cüceler”, Yılmaz’ın yeteneğini ve zekâsını bir kez daha gözler önüne sürüyor.
Şenay Cüccaciye’nin sahibi ve patronu Ali Şenay (Cem Yılmaz), kayınbiraderi İlber (Çetin Altay) ile Sofya’ya, Uluslararası Bahçecilik Fuarı’na katılır. Elindeki “7 + 1” cüceyi pazarlamaya çalışan Şenay, tesadüfler sonucu kendini Bulgar mafyasının içinde bulur. Kendini bulunduğu durumdan kurtarmak isteyen Şenay, başını daha büyük belalara sokar ve bir esnaf olmaktan çıkıp kötülüğe karşı mücadele etmeye başlar. Bu uğurda onun en büyük yardımcıları ise kayıbiraderi İlber, güzel Rus Kızı Veronika (Irina Ivkina) ve eski Rus askeri Memedov’dur (Zafer Algöz).
Cem Yılmaz “Ali Baba ve 7 Cüceler” ile genel izleyicinin özlediği tarzına geri dönüyor; bir esnaf olan Ali Şenay kendini umulmadık bir maceranın içinde buluyor. Hollywood-vari öğe ve aksiyonlarla dolu bu macerada Yılmaz, “G.O.R.A.”, “A.R.O.G” ve “Yahşi Batı”da olduğu gibi Türk kültürüne ait değerleri, durumları ve mizah anlayışını başarıyla harmanlıyor. İddia ettiği komediyi izleyiciye sunuyor. Güldürmeyi amaçlayan bir film olarak hedefine kesinlikle ulaşıyor. Türklerin de Hollywood düzeyinde filmler çekebildiğini gösteriyor. Uzay, western, dram, tarih öncesi dönem filmleri listesine bir yenisini daha, ajanlık filmlerini ekliyor.
“Pek Yakında”, izleyicinin beklemediği bir projeydi. Hikâyesi daha oturaklı, güldürüsü daha zarifti. Fakat izleyici beklediğini alamayınca tepkisini dile getirmekten kendini alıkoymamıştı. “Ali Baba ve 7 Cüceler” filmiyle Cem Yılmaz izleyici beklentisine cevap veren bir iş ortaya koymuş, ancak kendisinin de fark ettiği üzere ilerlemek istediği yolda geri adım atmak durumunda kalmış. Türk sinemasının tanıdık gelmeyen büyüklükte bir prodüksiyon olduğu, Yılmaz’ın aynı dönemlerde başka projelerle de ilgilendiği düşünüldüğünde hızlı tamamlandığı söylenebilir. Aceleye gelmiş izlenimi yaratmamasına karşın, “Ali Baba ve 7 Cüceler” filminin “Pek Yakında”dan bağımsız olarak önceden planlandığı ortada. Kısacası bu film Cem Yılmaz filmografisinin güldürü bölümünde yer alan bir yapım, “Pek Yakında”nın yer almadığı bir kategori yani. Bu da demek oluyor ki Yılmaz iki kulvarda birden yürümeye devam edecek, bir taraftan yerli Hollywood’u geliştirmeyi sürdürürken diğer yandan da “sıcak” olarak nitelendirebileceğimiz gülümseten filmler yapmakla, izleyiciyi bu türe alıştırmakla uğraşacak.
“Ali Baba ve 7 Cüceler” salona girerkenki beklentimin hayli üstüne bir yapım. Tam da “Biz neden bir ‘The Man From U.N.C.L.E.’ ya da ‘James Bond’ çekemiyoruz?” diye kendi kendime sorarken lafı ağzıma tıkamayı başardı. O filmler neyse, bu da o. Beğendim mi, beğenmedim ama memnun kaldım mı, kaldım. Geliştirilebilir mi, evet geliştirilebilir. İhtiyacı var mı, hayır kesinlikle yok. Çünkü insanları güldürmeyi amaçlayan bir film olarak işini, hakkını vere vere yapıyor.
Ali Baba ve 7 Cüceler
Yönetmen: Cem Yılmaz
Senaryo: Cem Yılmaz
Oyuncular: Cem Yılmaz, Çetin Altay, Irina Ivkina, Zafer Algöz
2015 / Türkiye / 110 dk.