Shaw Brothers yapım şirketinin yavaş yavaş perdeleri kapatmaya başladığı 1984 yılından kopup gelen bir filmle, kung fu’nun derinliklerine inmeye devam ediyoruz. Aslen dövüş koreografı olarak nice filme tat katmış bir emektarın, Tong Gaai’nin yönetmen koltuğunda bulunduğu film, adından da anlaşılacağı üzere, afyon özelinde, “Uyuşturucu yuva yıkar” temalı bir aksiyon güzellemesi.
Ti Lung ve Chen Kuan Tai’yi karşı karşıya getirip dövüştürmesi yetmezmiş gibi, Robert Mak, Leanne Lau-Suet ve Philip Ko gibi oyuncuları da bir araya getiren filmin konusundan ziyade en kayda değer yanı elbette dövüş sahneleri. Ama elbette filmin konusundan da üç beş bahsetmeden olmaz. Belki malumunuzdur belki değildir, afyon, Çin tarihinde önemli bir yer tutar. Britanya, Hindistan üzerinden getirdiği afyonun Çin üzerinden ticaretini yaparken ve de Çin halkı afyon evlerinde uyuşmuş vaziyetteyken, Çin ve başta Britanya olmak üzere Fransa gibi belli başlı batılı devletler arasında çıkan Afyon Savaşları, batılı devletlerin galibiyetiyle adını tarihe utançla yazdırmayı başarmış birçok savaştan biridir. İlki 1839-1842, ikincisi 1856-1860 tarihleri arasında konumlanan savaşlar, Çing (Qing, Ching) Hanedanın sonunu da getirmiştir. Yalnız film, işin siyasi boyutuna pek değinmeden dönemin yaşayanları üzerindeki uyuşturucu etkisine değinmekle yetinmiş.
Kung fu filmlerinin ‘rakip iki okul’ teması bu filmde de konunun çıkış noktasını oluşturuyor. Chen Kuan Tai’nin başı çektiği bir grup afyon ticaretini gerçekleştirirken, Ti Lung’un usta mertebesinde başları her daim belaya giren öğrencilerini kurtarmaktan vakit bulduğunda kendini afyon sefalarında eğlendiriyor. İşte bu rakip okulun çömezleri olur olmadık zamanlarda birbirlerine girerken afyon nedeniyle Ti Lung’un bir öğrencisinin ailesinin yıkımıyla zaten her daim gergin olan aralar, Chen Kuan Tai’nin usta Ti Lung’a meydan okumasıyla iyice açılıyor. Uzun süreli afyon kullanımı sonrası elinin ayağının kontrolünü iyice kaybeden ve ‘usta’ ünvanına yakışmayacak bir şekilde dudak üstü sanki bıyık bıraksın diye yaratılan Chen Kuan Tai’ya yenilen bebek yüz Ti Lung derbederliğe doğru büyük bir adım atmış oluyor. Film sadece, Chen Kuan Tai ile Ti Lung karşı karşıya getirmesi nedeniyle bile izlenebilecekken, görsel efektleri ve koreografisindeki dinamizm sayesinde seyir zevkini ikiye katlıyor.
Öğrencilerin afyonla helakı ve onurunun rencide edilmesi vesilesiyle intikam yemini eden Ti Lung, afyon bağımlılığından kurtulmak için çareyi Zatoichi kılıklı kör bir shaolin rahibinin ibadethanesinde soluğu alıyor. Böylelikle klasik bir “onuru zedeleyen yenilgi, azimle çalışmayı tetikler” temalı bir kung fu filminin de intikam amacıyla yoğunlaşan finaline doğru izleyici getirmiş oluyor.
Yönetmen ve dövüş koreografı Tong Gaai’nin aynı zamanda oyuncu olarak da afyon odalarında Ti Lung’a yarenlik ettiği Opium and The Kung Fu Master, tüm siyasi içeriğini bir kenara bırakması dolayısıyla Yeşil Ay’ın kampanyalarında rahatlıkla gösterilebilecekken, şiddet dozunun yerli yerinde olduğunun altını çizelim. Sevgili can dostum Nick Cave’in Opium Tea adlı şarkısında da dediği gibi ‘ben mahkumum bu filmlere ama yine de bu filmlerle özgürüm’.